A. Raif ÖZTÜRK
  • 14/02/2016 Son günceleme: 15/02/2016 11:06
  • 5.531

Hepimizin malûmu olduğu gibi sınavlarda yazılı veya sözlü sorgulama vardır ve birkaç gün sonra hangi konudan sınavımız varsa, mutlaka o konuda ders çalışırız.

Yani, yakında sadece matematikten sınavımız varsa, hiçbir zaman kimyaya çalışmayız. Veya fizikten sınavımız varsa, müzik dersimize çalışmayız. Şâyet böyle bir yanlış tercih yaparsak, çalıştığımız o dersler, bu çok önemli olan sınavlarımızda hiçbir işe yaramayacaktır.

Bu mantığı ve bu gerekliliği çok iyi bildiğimiz halde, bir konuda öyle önemli yanlışlar yapmaktayız ki, ancak ikaz edildiğimiz zaman aklımız başımıza geliyor. Kısa bir zaman sonra da o ikaza âşinâ oluyoruz ve yine o önemli sınavı unutuluveriyor.

Daha açıkçası, öyle çok önemli bir sınavın içindeyiz ki, bu sınavı kaybettiğimizde 50-60 yıllık istikbalimiz değil, 50 000 senelik Kabir, Haşir, Kıyamet, Sırat, yani berzah yolculuğumuz ve sınırsız, sonsuz ve ebedî olan istikbalimiz kararacak. Cennete namzet olduğumuz halde, (Allah cc korusun) Cehenneme müstahak hale gelebileceğiz. Ancak, âhir zaman fitneleri sebebiyle, bu tehlikenin farkında bile olamıyoruz. Bir vesileyle ikaz edildiğimizde, kısa bir süre toparlanıyor olsak da yine dünyevî meşguliyetlere dalıveriyoruz. Üstelik de bu sınavın ne tekrarı var, ne bütünlemesi var, ne soru çalması var, ne de rüşvetle halledilmesi var!...

İşte ahvâlimiz bu minval üzereyken, beni bir hoca arkadaşım şu Zuruf sûresi, 44. Âyeti kerimeyle ikaz ettiğinde, biden irkildim ve sarsıldım. Hem bu konunun benliğimde yer etmesi için, hem de benim gibi bu konuları ihmal eden kardeşlerime faydalı olabilmek için, hemen kaleme almak istedim. Şöyle ki:

Allah cc istikbalimiz hakkında bizleri şöyle uyarıyor: Ey Muhammed. “Bu Kur'ân hem sana, hem milletine güzel bir nâmdır, şereftir. İleride ondan (Kur’âna uyup uymadığınızdan) dolayı SORGUYA ÇEKİLECEKSİNİZ…” (Zuruf sûresi, 44. Âyet)

Allahın cc vaadi kesinlikle HAK olduğuna göre; er veya geç Kur’ândan mutlaka sorguya çekileceğiz. Bundan asla kaçış ve kurtuluş yok!

Mademki gerçek böyle, bu dersimize mutlaka çok çalışmamız şart değil mi? Peki bizler ne yapıyoruz? Yoksa Kur’âna inanmıyor muyuz?...

İhmali veya ikinci plana atılması ebedî hayatımızı mahvedecek olan bu dersi, basit ve fani dünya meşguliyetleri yüzünden bir kenara bırakmak niye?

  • İşte bu ciddi tehlike nedeniyle, bugün bu dersimize çalışalım istedim.

Er veya geç vefat ettiğimizde, kabirde ve mahkeme-i Kübrada, Kur’ândan nasıl sorguya çekileceğiz? Birlikte düşünelim:

  1. Öncelikle; bizleri kusursuz yaratan ve binlerce çeşit nimetlerle donatan yüce Allah’ın kelâmı ve Cennet lisanı olan Kur’ânı doğru okumayı biliyor musun? Eğer cevap “HÂYIR” ise “Niçin hayır? Bunun için size AKIL, imkân ve yarım asırdan fazla ömür verilmedi mi?” diye sorguya çekileceğiz.
  2. Sizlere farz kılınan beş vakit namazlarınızda okuduğunuz Âyet ve Sûrelerin, Kur’ân harflerinden başka harflerle telaffuz edilemediğini, birçok yerde yanlış ve ters anlamlara sebep olduğunu, bu kadar uzun bir ömürde niçin öğrenemedin?
  3. Dünya hayatınızda, birbirilerinize karşı nasıl davranacağınızı, aranızdaki adalet kurallarını, dünyada niçin misafir edildiğinizi, buradan nereye sevk edileceğinizi, sevk edileceğiniz güzergâhlar için neler hazırlamanız gerektiğini, Kur’ân ile biz size açık seçik bildirmedik mi? Üç günlük dünya sınavlarını araştırdın da bunları niçin araştırmadınız, hazırlanmadınız ve niçin gerektiği gibi öğrenmediniz?
  4. Şâyet dünyevî meşguliyetlere dalıp, Kur’ânı gerektiği gibi inceleyemezsiniz diye sizlere, bu konuda uyarıcı Peygamberler, Kutup imamları, Bediüzzamanlar ve İslâm âlimleri göndermedik mi? Bunlara niçin uymadınız?
  5. Bu konuda sorguya çekileceğinizi size (yukarıdaki âyet gibi) âyetlerde bildirdiğimiz halde, şayet ihmal ederseniz, Enâm S. 27. Âyette  Onların ateşin (Cehennemin) karşısında durdurulup ‘Ah, keşke dünyaya geri gönderilsek de bir daha Rabbimizin ayetlerini yalanlamasak ve inananlardan olsak!’ dediklerini bir görsen !..” ..diye Âhiretteki nasıl yalvaracağınızı, daha dünyadayken size hatırlatmadık mı?
  6. Şuarâ S. 102. Âyette “Ah keşke bizim için (dünyaya) bir dönüş daha olsa da, müminlerden olsak!” diye yalvaracağınızı, Kur’ânda size önceden haber vermedik mi? Aklınızı başınıza alıp, niçin bu dersinize çalışmadınız?...

Bu sorular çoğaltılabilir, ancak konunun ciddiyeti anlaşıldı sanırım. Şimdi de bu önemli sınav sorularını veya sorguya çekilmeleri bir kenara bırakıp, bizlerin hangi konularla vakit harcadığımızı bir düşünelim.

Bizim meşguliyetlerimizin dedikodu, gıybet, kumar, müzik-eğlence-dans vs. gibi gayrimeşru olanlarını değil, iş-güç, (görevli olmadığımız halde) siyaset, futbol, vs. gereksiz meşguliyetler yüzünden olduğunu kabul etsek bile, yukarıda vurguladığımız konudaki ihmalimize, ASLA mazeret olmayacaktır.

Bendeniz, aldığım bu ikazı sizlerle de paylaşarak, hayır duanızı almak istedim. Vesselâm…

Yazarın Yazıları