Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Sinan KAVRAKOĞLU
Sinan KAVRAKOĞLU

Şimdi de ülkeyi yönetmek istiyor!

Önder Sav’ın iteklemesiyle kendini meydanlarda bulan Kemal Kılıçdaroğlu’nun halka umut olan (!) Başbakan’ın havuzlu villası (!)...

…siyasetin seviyesini yerlerde süründüren kalpazanlık (!) iddiaları,Retro gömlekli halk çocuğu imajı (!) beklenen ilgi ve etkiyi göstermemiş olacak ki kurultay sonrası yüzde 31’lere çıkan oy oranı bu günlerde tekrar yüzde yirmilere düşmüş.

Demek ki siyaset seviye düşüklüğünü kaldırmıyor. Daha doğrusu; vatandaş siyasette seviye ve üslup görmek istiyor.

İlk seçimlerde iktidar isteyen bir liderin daha ciddi ve somut projelerle halkın karşısına çıkması gerekir. Çünkü bu halk geçmişte yaşadığı acı tecrübeleri unutmuyor. “Göbeğini kaşıyan adam” ve “bidon kafalı” ve “dağdaki çobanla oyum bir olamaz” yakıştırmaları yapılan bu halk aslında ortalama bir ekonomi uzmanı kadar ekonomiye, siyaset uzmanı kadar da siyasete hâkimdir. Bunun tek nedeni ise geçmişte yaşatılan inanılmaz krizlerdir.

Bu halk “kendi bankasını hortumlayan” devlet adamlarını da yaşadı, bunun faturasını vatandaşa ödeten hükümetleri de. Gecelik yüzde on iki bin beş yüz faiz oranını da yaşadı, ülkenin başbakanının suratına Anayasa Kitapçığı fırlatan Cumhurbaşkanını da yaşadı. Siyasiler ve bürokratik oligarşi bu halka neler yaşattı neler…

Dolayısıyla yaşanan bunca tecrübeden sonra çıtayı oldukça yukarı taşıyan bir siyasi partinin karşısına çok daha ciddi, somut ve uygulanabilir politika ve reçetelerle çıkmak gerekirken Kılıçdaroğlu’nun havuzlu villa takıntısı CHP’yi hızla eritiyor.

Bu arada Kılıçdaroğlu’nun da ortak havuzlu bir villasının olduğunun ortaya çıkması “bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” dedirtirken, “bin beş yüz lira tutarındaki taksitlerini ödeyemiyorum. Üzerine kâr koymadan satacağım” şeklindeki çıkışı “pes” dedirtti. Çevremde “bin beş yüz liralık taksit için bütçesini denkleştiremiyor, ülke bütçesini nasıl denkleştirecek?” diyenlerin sayısı hiç de az değil. 

Öte yandan Genel Merkez tarafından propaganda yasağı getirilen Deniz Baykal ve O’na yakın olan milletvekillerinin dışında kalan milletvekillerinin de vatandaşlarla kucaklaşmak gibi bir dertlerinin olmadığı, miting meydanlarındaki performanslarından çok tatil köylerindeki performanslarıyla gazete sütunlarına taşınmalarından anlaşılıyor.

Yani demem o ki, Gandhi Kemal balonu çok çabuk söndü. Önder Sav Baykal’dan sonraKılıçdaroğlu’na da referandumdan sonra bir kaset sürprizi yaparsa hiç şaşırmam. Zira Sav’ın elindeKılıçdaroğlu ile ilgili çok daha sağlam kasetler olduğundan adım gibi eminim.

Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürü olduğu dönemde davet usulüyle verdiği bazı ihaleleri yorumsuz olarak aşağıda bilginize sunuyorum:

– 1998’de Göztepe Hastanesi onarımı işi CHP eski il başkanı Ali Özcan’a ait Yapı Üretim AŞ’ye davetiye usulüyle (o günün rakamlarıyla) 21 milyar 304 milyon 980 bin TL’ye verildi. Şirkete 7 yılda yüzde 2 bin 119 artışla 466 milyar TL ödendi. Ali Özcan, ihalenin yasalara uygun gerçekleştiğini savunarak, ‘Kılıçdaroğlu’nu o dönemde tanımadığını’ öne sürdü.

– Kılıçdaroğlu’nun hemşehrisi Rıza Olcay’ın şirketine 1993’te davetiye usulü ile yine günün rakamlarıyla 23 milyar 655 milyon TL bedelle Tunceli Sağlık Meslek Lisesi’nin inşaat ihalesi verildi. 1997’de bitirilen inşaat için ihale bedelinin yüzde 747 fazlasıyla 195 milyar 452 milyon TL ödendi.

– 1993’te İstanbul Merdivenköy Dispanseri inşaatı yine yakın arkadaşı Adil Özçırpıcı’ya davetiye usulü ile 50 milyar 148 milyon TL’ye ihale edildi. 3 yılda yüzde 596 artışla 348 milyar 205 milyon TL ödeme yapıldı.

– 1998′de FA-AL İnşaat’a 6 milyar 777 milyon 300 bin TL ile verilen Ankara Etlik Doğumevi Tıbbi Atık Deposu inşaatı aynı yıl tamamlandı, ancak yine yüzde 133 artışla şirkete 13 milyar 939 milyon TL ödendi. Aynı firmaya 6 milyar 576 milyon TL’ye ihale edilen Şanlıurfa Hastanesi kazan dairesi için de aynı yıl içinde yüzde 183 artışla 17 milyar 27 milyon TL ödendi.

– SSK’nın aynı dönemde Oyak İnşaat’a verdiği ihalelerde ise yüzde 51 ila 84 arasında artış yapıldı. 1998’de 1 trilyon 589 milyar liraya Oyak İnşaat’a verilen Denizli’deki 200 yataklı hastane inşaatı ihalesi için 4 yıl sonunda yüzde 53 artışla 2 trilyon 440 milyar TL, Yalova’daki 200 yataklı hastane inşaatı için ise 1 trilyon 589 milyar TL yerine yüzde 51’lik artışla 2 trilyon 410 milyar TL ödendi.

Şimdi de ülkeyi yönetmek istiyor.

Vesselam…

Sinan KAVRAKOĞLU
Sinan KAVRAKOĞLU HAKKINDA

Sinan KAVRAKOĞLU... 1969 yılında Rize’de dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul’da tamamladı. Yüksek öğrenimini İ.T.Ü SMF DMYO’nda yapan Kavrakoğlu eğitimini yarım bırakarak 1990 yılında Çin Halk Cumhuriyeti’ne gitti. Burada yaklaşık 1 yıl kalarak Photo-finishing sistemlerine yönelik teknik eğitim aldı. İyi derecede İngilizce bilen Kavrak aile şirketinde ithalat ve dış ilişkiler sorumlusu olarak görev aldı. Avrupa ve Uzakdoğu’da birçok uluslararası fuar organizasyonuna katılan Kavrak sık sık yurt dışı ziyaretlerde bulundu. 1995 yılında evlendi ve 1998 yılında Beykoz’a yerleşti. 2002 yılında Kader Gür’le tanıştı ve Dost Beykoz’un gazete formatında yayınlanmasına öncülük eden isimlerden oldu. Haber Müdürü olarak başladığı Dost Beykoz kariyerine şu an Sorumlu Yazıişleri Müdürü olarak devam ediyor. Kavrak’ın www.antoloji.com sitesinde yayınlanan bazı şiir denemelerinin yanı sıra “Yazmış Bulunduk” ve “Dost Yazılar” adlı iki kitapta derlenmiş makaleleri yer almaktadır.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER