Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Muharrem ERGÜL
Muharrem ERGÜL

Selanik içinde sala okunur

Sizler bu satırları okurken nasip olursa bir çalışma ziyareti için önce Selanik, sonra Üsküp ve ardından Saraybosna'ya varmış olacağım.

Bu üç şehir, bizim kadim şehirlerimizdendir. Osmanlı'nın mührünü vurduğu bu şehirler, bugün yadellerde kalan hatıralarıyla bağrımızı yakan yitik emanetlerimizi sinelerinde barındırırlar.

Neden, bu şehirleri her ziyaret edişimde adeta burnumun direği sızlar.

Bu şehirler ruhen hala bizimdir, bizden parçadırlar. Orada yaşayan halklar adları ne olursa olsun (Yunan – Bulgar – Arnavut – Makedon – Ulah – Sırp – Hırvat – Boşnak – Pomak – Torbeş ve sayısız etnik gruplar) hala Türkiye ve Türklük ile aidiyet bağları kurarlar ve bununla da övünürler.

Yukarıda belirttiğim aidiyet bağlarını milliyetçi bir kaygıyla değil bir tespit olarak gözlemlerime bağlı olarak ifade ediyorum.

Beyaz Kulesi ve Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın evi olmaksızın Selanik nasıl anlam kazanabilir?

"Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik" diye Yahya Kemal olmadan Türk Köprüsü diye bilinen "Taş Köprü'den geçmeden Üsküp hangi ruhu içinde taşıyabilir?

Başçarşının tadı Gazi Hüsrev Bey Camii'nin huzuru, Blagay Tekkesi'nin manevi derinliği Saraybosna'nın adeta Balkanların Anadolu'su olarak hafızalarımıza yerleştirmiştir.

Yani, demem o ki;

Bu şehirleri içlerinde barındıran Yunanistan, Kuzey Makedonya ve Saraybosna tarihlerinin her döneminde coğrafyamızın mütemmim cüzü olmaya devam edecektir.

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın deyişiyle;

"Türk'ün aklına dağ deyince Balkanlar,
Ova deyince Vardar,
Nehir deyince Tuna gelir."
deyişi aslında her şeyi özetliyor.

Bu coğrafyaya hem aşinayız, hem de aynı kültürün bileşenleri ve tamamlayıcılarıyız.

Buradan hareketle, son günlerde gerek Türkiye'de, gerekse Yunanistan'da yaklaşan seçimler nedeniyle yaşanan gerginlikler tansiyonu yükselten söylemler, iç siyaset malzemesi olarak hiçte hoş olmayan bir anlam taşımaktan öteye gitmiyor.

Her iki ülke halkının tarihsel bağlarını zayıflatmaya yönelik bu tür söylemler seçimlerde malzeme olmaktan artık çıkarılmalıdır.

1940'lı yıllardan itibaren her iki ülkenin siyasileri seçimler yaklaşınca adeta gerilmiş yay gibi düşmanlık siyasetiyle seçmenlerini domine etmeye çalışırlar. Türk siyasetinin sert söylemlerinin belki yüz katı Yunan siyaseti Türk ve Türkiye düşmanlığı ile seçmenini domine etmeye çalışır.

Oysa hem Türk, hem de Yunan halkı arasında günlük yaşamda tam bir kardeşlik havası hakimdir.

Yolunuz düştüğünde, Selanik'te, Kavala'da, Üsküp'te, Saraybosna'da size nasıl ev sahipliği yapacaklarını şaşırırlar.

Hele Selanik ve Kavala'da yaşadığım iki olayı hiç unutmam.

Selanik'te eski Türk mahallesi diye bilinen mahallede karşılaştığım Eleni Teyze gözlerinden yaşlar akarak;
"Evladım, biz vatanımızı terk edip Yunanistan'a geldik. Biz Yunanlı değiliz ki Türküz. Anadolu Rum'u Yunanlı değildir ki"

Bu sözleri sahibi Eleni Teyze'nin göz yaşları çoktan benim gözyaşlarıma karışmıştı.

Hele Kavala'daki Niğde Aksaraylı börekçi Yorgo "Gelin bir de Türk'ün böreğini yiyin derken" bir yandan da bize laf atıyordu. Bıyıksız Türk olur mu? Bak benim bıyıklarıma derken Yorgo abi içimizi ısıtıyordu.

Bütün bu anıları yıllar önce yaşamış biri olarak iki ülke insanının kardeşliğinin seçim malzemesi olarak kullanılmasının ne kadar tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini sadece hatırlatmak istiyorum.

Kadim coğrafyamızın yitiş şehirlerinin hatırları yüreğimizi daha fazla dağlaması.

Diyeceksiniz ki "iki ülkeyi keşke kendi hallerine bıraksalar."

"Amerika ve İngiltere'nin bölgedeki tarihsel çıkarları hep bu işleri körüklüyor."

El-cevap; haklısınız.

Ama biz yine de diyeceğimizi, gördüklerimizi sizlerle paylaşalım.

Bu coğrafyada savaş artığı sala'lar okunmasın.

Muharrem ERGÜL
Muharrem ERGÜL HAKKINDA

Aslen Kuzey Kafkas göçmeni. Aile Trabzon ve Ordu kökenli. Beykoz doğumlu. İlk, orta ve lise öğrenimini Beykoz’da yaptı. Yüksek öğrenimini Marmara Üniversitesinde tamamladı. Beykoz Paşabahçe Ortaokulu’nda Türkçe Öğretmenliği yaptı. (1980-1982) Ardından aynı okulda Müdür Yardımcılığı yaptı. (1983) Daha sonra müdürlük sınavlarını kazanarak; Beykoz Anadoluhisarı Ortaokulu Müdürü oldu. (1984) 1987 yılında kamu görevinden ayrılarak özel sektöre geçti. Birleşik Yayın Dağıtım Şirketi Genel Müdürü oldu. İki yıl bu görevi sürdürdü. Aynı görevine paralel olarak, Türkiye’nin ilk ve saygın kitap dergilerinden biri olan “KİTAP DERGİSİ’NİN” editörlüğünü yaptı. 1989 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol’un davetiyle yeniden Kamu görevine döndü. Milli Eğitim Bakanlığı Müşavirliği yaptı. (1989-1991) Bakan değişiminden sonra Milli Eğitim Bakanlığı Devlet Kitapları Genel Müdür Yardımcılığına atandı. (1990-1993) 1993 yılında Beykoz Milli Eğitim Müdürü oldu. 1994 yerel seçimlerinden sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Özel Kalem Müdürü oldu. (1999) Ardından 2004 yılındaki yerel seçimlerde Ak Parti’den Beykoz Belediye Başkanlığı’na aday oldu. Yüksek oranda bir oy alarak “AK PARTİ’NİN” ilk Beykoz Belediye Başkanı seçildi. 2009 yerel seçimlerinde aday olamadı. 2010 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Müşavirliğine atandı. 2012 yılından itibaren İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlık Danışmanlığı görevini sürdürmüştür. Eğitimcilik ve yöneticilik dışında Uzun yıllar Kanlıca, Beykoz ve Anadoluhisarı kulüplerinde amatör ve profesyonel olarak futbol oynadı. Yine Beykoz’da birçok sivil toplum kuruluşunda kurucu olarak görev aldı. Yayınlanmış dört kitabı ve yüzlerce makalesi bulunmaktadır. Türkiye’de birçok belediyede yöneticilik dersleri verdi. Yurtiçi ve yurtdışında birçok seminer konferans ve panele katıldı. Halen Beykoz Üniversitesi Mütevelli Heyet Üyeliği yapmaktadır. Evli ve üç çocuğu bulunan Muharrem Ergül orta derecede İngilizce bilmektedir. Yaşadığı yer olan Beykoz’dan ve sokağından hiç ayrılmamış olup, Beykoz ve Beykozluluğu İstanbul ve İstanbulluluğuyla özdeşleştirmiş bir Beykoz çocuğudur.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER