Bilgehan Murat MİNİÇ
  • 27/07/2016 Son günceleme: 27/07/2016 22:18
  • 10.073

 

Sızlasa da gönüller, gidenlerin yasından,

Koşar adım gitmeli, onların arkasından

Kahramanlık; içerek acı ölüm tasından,

İleriye atılmak ve sonra dönmemektir…   ​(ATSIZ)                                                                                                                                    

15 Temmuz gecesi yaşanan büyük ihanet, milletimizin çocuklarının canlarını vatan uğrunda hiçe sayarak verdikleri can siperane mücadele neticesinde çok şükür ki bertaraf edildi. Dedelerimizin mübarek kanları ile adeta sulayarak vatan yaptıkları bu topraklarda, asil dedelerine layık şerefli torunları olduklarını da dosta düşmana gösterdiler. Var olsunlar…

Tankların önüne yatarak durduranlar, namluların ucuna gözünü kırpmadan uzananlar bu uğurda can veren, yaralanan, sokaklarda, köprülerde, meydanlarda nice kahramanlık destanı yazdı milletimiz. Ortada bir zafer varsa şüphesiz bütün unsurları ile aziz milletimize aittir. Kürt’üyle, Türkmen’iyle, Laz’ıyla, Gürcüsüyle bir olan TÜRK Milletini bölmeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini göstererek mazluma umut, zalime korku korku saldılar. Sağ olsunlar…

O gece yaşananlarla ilgili binlerce yazı yazılacaktır şüphesiz. Nice kahramanlık hikayeleri anlatılacak, sokaklarda, meydanlarda. Bunların içinde en dikkat çekenlerden biri de, Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Zekai Aksakallı’nın Koruma Astsubayı Başçavuş Ömer Halisdemir ile aralarında geçenler.

Olay gecesi Darbeci Tuğgeneral Semih Terzi yanındaki hainlerle birlikte Özel Kuvvetler Karargâhını teslim almaya giderken, Aksakallı Paşa koruma Astsubayı Ömer Başçavuşu arıyor ve diyor ki; “'Sana, vatanımız ve milletimiz adına tarihi bir görev veriyorum. Tuğgeneral Terzi vatan hainidir, isyancıdır. Onu, karargâha girmeden öldür! Bunun sonunda şahadet var. Biliyorsun seninle 20 yıllık beraberliğimiz var. Hakkını helal et'

Ömer Başçavuş, 'Baş üstüne komutanım, hakkım helal olsun. Siz de helal edin' diyor ve Semih Terzi’yi on koruması yanında olduğu halde karargah binası girişinde durduruyor. Ömer Başçavuş, “ Zekai Paşamın emri karargâha giremezsiniz” der demez korumalar tarafından etkisiz hale getirilmeye çalışılıyor ama o esnada Terzi’yi alnından vurarak aldığı birinci emri yerine getiriyor. Hainlerin komutanına karargâhı teslim etmeyen kahraman Ömer Ast Subay, şerefsizlerin silahlarından çıkan 30 kurşunla şahadet şerbetini içerek komutanından aldığı ikinci emri de yerine getirdi. Allah şahadetini mübarek eylesin, makamı yüksek olsun inşallah.

 Ömer Astsubay’ın şahadeti Türk Milletinin yetiştirdiği evlatlarının yeri geldiğinde vatan için nasıl can verdiklerine örnek olması bakımından önemlidir. O gece düğüne gider gibi ölüme giden şahadet kervanının diğer üyelerinin de tabii. Ancak bizce bir diğer önemli husus da şudur ; “ Hainlerin ve onları kullananların hedefi millet iradesi ve halkın seçtiği hükümet olduğu kadar, aynı zamanda devletimizin bekası adına en güvendiğimiz kurum olan, Türk Silahlı Kuvvetleridir. Yıllardır kurgulanmakta olan TSK’nın yıpratılması, güven kaybetmesi, Peygamber Ocağı ordumuzun ve Mehmetçiğimizin milletin gözünden düşürülme operasyonları devam etmektedir.”

Baş Çavuş Ömer Halisdemir,  şahadeti ile göstermiştir ki, içerdeki hainlere, satılmışlara rağmen Türk Ordusu hala kahraman Türk evlatları için Peygamber ocağıdır. Milletine kurşun sıkmadığı için FETÖ’cü şerefsizler tarafından vurularak şehit düşen onlarca Mehmetlerimize, Ömerlerimize Türk Milleti minnettardır.

Bu itibarla mensubu bulunduğum Şehir Hatları A.Ş Genel Müdürümüz Sayın Yakup Güler Bey’e, Şehir Hatları vapurlarından birinin adının değiştirilerek, isminin yaşatılması ve gelecek nesillere örnek olması maksadıyla Şehit Astsubay Ömer Halisdemir isminin verilmesini teklif eden bir mesaj hazırladım. Kendisinin ve İBB yetkililerinin gerekli hassasiyeti taşıdığından hiç şüphem yok. Destek olmak isteyenler mesaj ve mail yoluyla İstanbul Şehir Hatları A.Ş ve İBB Yetkililerine ulaşırlarsa daha kısa zamanda sonuç alacağımıza eminim.

Bütün şehitlerimize ve o gece hayatını kaybeden dava arkadaşımız İsmail Kefal’e Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.  Allah milletimize bir daha böyle şeyler yaşatmasın.

Amin

Yazarın Yazıları