Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Kader Gür
Kader Gür

Seçimden önce söylenmesi gerekenler

Seçimden önce böyle bir yazı yazmak ne kadar doğru bilmiyorum.

Ama bazı düşüncelerimi seçimden önce açıklamam gerektiğine inanıyorum. Çünkü seçimden sonra bunları dile getirmek çok bir anlam ifade etmeyebilir.

Miting bitti…. Hayat devam ediyor… Allah izin verirse! Seçimlerde bitecek yine hayat devam edecek.

Sonuçta Beykoz'da bizim camiayı ve beni yakından tanıyanlar bilirler. Kişisel olarak her zaman söylediğim sözün arkasında durmuşumdur. Çok haklı bir gerekçe olmadığı sürece asla da geri adım atmam. Doğru olduğunu düşündüğüm bir şey için hiç bir fedakarlıktan kaçınmam. Yanlış olduğunu düşündüğüm bir şey içinde aynı kararlılığı gösteririm. Asla inatçı değilim. Sadece kararlı bir insanım. Haklı bir gerekçe sunulduğunda geri adım atarım, hatta tavrımın yanlış olduğuna yönelik haklı gerekçelerle ikna edilmişsem özür dilemekte asla gururumu incitmez. Çünkü özür dileyebilmek kalitenin bir gereğidir.

Ben hiç bir zaman AK Partili olduğumu inkar etmedim. AK Partili olduğum içinde bir kamu personeli olarak çok bedel ödemiş bir insanım. Belki bundan sonra da daha ağır bedeller ödeyeceğim. Kim bilir?

Beykoz'da bir kesim vardır ki, benden çok hoşlanmazlar, çünkü ben sağa sola eğilip bükülebilen bir adam olmadım.  Ondan dolayıdır ki, ağzımdan çıkan sözün arkasında,karşılıklı iyi niyet ve güven su istimal edilmediği sürece dururum. Karşımdaki insanlarında durmasını isterim.

Ama karşınızdaki insan sizin iyi niyetinizi su istimal ediyorsa, siz buna rağmen adam gibi duruyorsanız haliyle birileri bundan rahatsızlık duyacaktır. 

Dolayısıyla bu anlayış içerisinde Recep Tayyip Erdoğan ile çıkmış olduğumuz yolculuğu 14 yıldır kesintisiz sürdürüyoruz. Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bu sebepledir ki, zaman zaman bazı olumsuzluklar karşısında sessiz kalmışlığımızda olmuştur.

Son günlerde yine buna benzer bir tartışma yaşadık. Bizim değer verdiğimiz, kol kanat gerdiğimiz insanlar AK Parti'nin içinde olduğu için tartışmada haliyle bizim içimizde yaşandı. Ben kesinlikle haklı olduğumu düşünüyorum. Kamuoyu ve AK Parti'de oluşabilecek algıyı değerlendirdikçe yüzde, bin beş yüz haklı olduğumu düşünüyorum. Ben böyle düşünürken, gerekçelerimi de ortaya koyarak bir çok görüşmeler yaptık. Bu görüşmelerde sert tartışmalar yaşandı. O tartışmalar devam etseydi. gerçekten AK Parti'de seçim öncesi ciddi bir kriz çıkabilirdi.

Aslında benim bu konuda ısrarcı olmam, karşımda ki arkadaşlarımın gözünde bir riskti. Sanki ecelim gelmişti! 'O ne yahu Kader patrona karşı çıkıyor. Kafayı yedi mi bu' diyenler oldu. Yoook kafayı yemedim. Benim hiç bir zaman AK Parti ile kişisel menfaat ve çıkar temin ettiğim bir işim olmamıştır. Oldu diyenler varsa çıksın söylesin… Bunun altını çiziyorum. Ben bu güne kadar AK Partili olmanın sadece gururunu yaşadım. Eğer bir takım imkanlar ortaya çıktıysa bunu da AK Parti'nin güçlenmesi için kullandığımı Allah'ta biliyor bu tartışmayı yaşadığımız can yoldaşlarımızda.

Dolayısıyla, şahsı menfaatim olsa da, ki öyle bir şey asla yok… Emin olun gözümü kırpmadan vazgeçerim. Umurumda olmaz. Benim için birlik beraberlik, dürüstlük, istikrar ve güven her şeyden kıymetlidir. Çünkü insanlar yarınlara bu değerlerle taşınırlar. Çıkar ve menfaat için asla doğrularımdan vazgeçmem. Yokluğu paylaşamayacağım hiç bir insanla varlıklı  olduğu zamanda kader birliği yapmam.

Sonuçta kader birliği yaptığımız insanlarla bugün bir araya gelmiş değiliz… Yıllardır birbirimizin kahrını çekiyoruz. Onun içindir ki, çekinilecek bir şey yoktu.  Çünkü tartışma konusu olan mesele, arkadaşlarımın değerlendirdiği gibi masum bir mesele değildi…. Ve bununla ilgili haklı bir gerekçe ortaya konulabilmeliydi.

Bunu hiç bir arkadaşım ortaya koyamadı. Hiç bir arkadaşım bu tartışmanın altını dolduramadı. Dolayısıyla beni basit ve uyduruk şeylerle ikna etmeye çalıştılar. İkna olmadım. Olmaya da niyetim yoktu. Çünkü ben o kişiyi tanıyorum. Ve arkadaşlarımın durumu masum göstermek adına yapmış oldukları  yorumları çürütecek bir çok tez vardı elimde…

Yaşanan tartışmaları bitirmek için gerçekten devreye bizim camiada hatırı sayılır insanlar girdi. Onlarda başarılı olamadı. Bana göre yapılmak istenen bir skandal ve AK Parti'nin üstüne büyük olumsuzluklar yükleyecekti. Bu gereksiz ve hiç bir faydası olmayacak riski almak bana anlamsız geliyordu. Ve AK Parti'yi yormaktan, teşkilatın moralini bozmaktan başka hiç bir işe yaramayacaktı.

Kendi arkadaşlarımla yaşadığım tartışmalar sonucunda oturdum saatlerce düşündüm. Ve arkadaşlarım beni gerçekçi ve mantıklı olmaya davet ederken, kendilerinin gerçekçilikten uzak ve mantıksız tavırlar içinde olduklarını ve kendi varlıklarını inkar edercesine hep suçlu aradıklarını gördüm. Ucuz ve bedava kahramanlık yaptılar. Yani bu iş onlarla olacak gibi değildi!

Konuyu Yücel Çelikbilek ile görüşme kararımdan bir saat sonra Başkanın makamındaydım. Yücel Başkanımızla bir saat süren bir görüşme yaptık. Görüşmemizde gerçekten samimiyet vardı. Yücel Çelikbilek'in herkese ağırlığınca değer verdiğini gördüm. Yüreğini masaya koydu. Bende koydum. Ve Çelikbilek ortaya gerçekten haklı bir gerekçe koydu. İkna oldum mu, oldum… Beni Yücel Çelikbilek ikna etti. Çünkü Beykoz'da siyasetin duayeni, ağabey dediğimiz insan yüreğini mertçe masaya koymuştu. O masada duran yürek karşısında benim diyecek bir sözüm yoktu. İşte orada dedim. Can yoldaşlığı budur. Kader birliği budur, güven budur…

Hem Sayın Başkanımız bize duyduğu güven ve samimiyeti ortaya koydu. Hem de yol arkadaşlığının nasıl olacağı konusunda bir ders verdi. Başkan bunu yaparken aklıma 30 Mart 2014 Yerel Seçimleri geldi. Çünkü 30 Mart Seçimleri'nde Çelikbilek karşıtları aday olamayacağını söylerken, ben almış olduğum ağır eleştirilere rağmen Çelikbilek'in sadece bir siyasetçi değil… AK Parti'de bir otorite olduğunu ve Beykoz'un çoluk çocuğa teslim edilemeyeceğini öngörmüştüm.

Görüşmenin içeriğine girmeyeceğim. Ben başkanımızın bana duyduğu güvene sonsuz teşekkür ediyorum. Üç aşağı beş yukarı yıllarca yaptığım değerlendirmeleri söyledi. Ama mertçe düşündüklerimin doğru olduğunu ifade etmesi onun yüreğinin büyüklüğünü ortaya koydu.

Şimdi bunu seçimden önce niye söyledim. Söyledim, çünkü bu işin birde seçimden sonra ki boyutu var… Seçimden sonra Başkan Çelikbilek'e duyulan saygı ve güven muhafaza edilerek, bu yaşanan tartışmalar enine boyuna ele alınacaktır. Hatta tartışmaların alanı genişleyecek. Belki bizim içimizde de bir ayrışmaya neden olacak. Kuvvetle muhtemeldir ki, olacak. Olmalıdır da… Çünkü söylediği sözün arkasında durmayan, her şeyi basite alan, sıkıştığı zamanda kestirip atan adamlara basamak olmak bize yakışmaz.

AK Parti Beykoz'da ne kadar oy alırsa alsın bu tartışmalar yaşanacak. Ben bu zamana kadar kime ne söz verdiysem sözümün arkasında durdum. Hali hazırda kimseye siyaseten verilmiş bir sözüm yok… Kimseden korkumda!…

Kader Gür
Kader Gür HAKKINDA

1972 yılında Rize’nin Güneysu ilçesinde doğdu… Eğitim hayatını orada tamamladı… Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine yapmış olduğu birçok seyahatinde çeşitli araştırmalar yaptı. Libya, Cezayir, Tunus, Fas, Beyrut, Suriye, İtalya, İspanya, Rusya, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan gibi ülkelerde seyahatleri sırasında Türkiye ile ticari ilişkiler üzerinde çalışmalar yürüttü. Kader Gür, Refah Partisi Gençlik Kollarında siyaset yaptı. 1997 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde kamuda çalışmaya başladı. 1997 yılında Akit Gazetesinde, Recep Tayyip Erdoğan’ı konu alan bir makalesi nedeniyle 28 Şubat aktörleri tarafından soruşturmaya tabi tutuldu. Daha sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın Pınarhisar Cezaevi’nde başlatmış olduğu parti çalışmalarına Beykoz’da destek verdi. Partinin kuruluş aşmasında aktif rol oynadı. AK Parti Kurucu Beykoz İlçe Başkanı Dr. Ahmet Hulusi Batu, Salim Kararmaz ve Adem Sefer’in basın danışmanlığını uzun yıllar yürüttü… 1998 yılında yazmaya başladığı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi hayatını konu alan, “Esaretten Zirveye” isimli kitabı 2002 yılında yayınlandı. Kader Gür'ün yine kendi yazılarından oluşan 2 kitabı bir de Yayın Yönetmenliğini yaptığı toplamda 4 kitabı raflardadır. Beykoz Rizeliler Derneği’nin kurucuları arasında da yer alan Gür, halen Beykoz Polis Hizmetlerini Koruma Derneği Yöneticisidir. Kader Gür, Anadolu Yakası Gazeteciler Derneği ve Yüzüncü Yıl Gazeteciler Derneği üyesidir. 2024 yılında kamu çalışma hayatını sonlandıran Gür, evli ve 3 çocuk babasıdır… Kader Gür, yine 2002 yılında bir araya geldiği arkadaşlarıyla Dost Beykoz’u kurdu.

YORUMLAR

2 adet yorum var

  1. KADER,BAŞKANLA YAPTIĞIN GORUŞMENIN ICERIĞINE HIÇ GIRMEDIN.YUCEL BAŞKANDAN KIMSENIN ŞIKAYETI YOK ADAM SIYASET ADAMI BENİM YAPTIĞIM TICARETLE YUCEL BAŞKANIN TEŞKILATTA YAPTIĞI SIYASET AYNI. KIRKTANE TILKINİN KUYRUKLARINA BASMADAN BIR BIRINE DEĞDIRMEDEN IDARE EDEMESSEM BEN IŞ YAPAMAM. HERZAMANKI GIBI TOPU TACA ATIYOSUN. YUVARLAK KONUŞUYORSUN BIRAK O SIYASETI SENIN BEYNININ ARKASINDA NE OLDUĞUNU YA YAPTIĞIN IŞLE VEYA ICRAATLA BEN BUNU ANLARIM TEŞKILATTAKI GONUL VERMIŞ SAF TEMIZ ARKADAŞLARIMIZ BUNU BILMEZ YAPILAN YANLIŞLARI AHTE VEFANIN OLMADIĞINI ŞU ANAKADAR BU PARTIYE GONUL VERMIŞ ARKADAŞALRIMIZIN HİC BU SON DONEM KADAR EZİLDİĞİ GÖRULMEMİŞTİR ÇIKAR VE MENFATTLER BELLİ GRUPLAR TARAFINDAN YONETILIYOR SORUYORUM BU DONEM NEDEN SAHADA 43BIN SECMENI OLAN AK PARTIDEN SAHADA KIMSE YOK BUTUN YUK BELEDIYEDE ÇALIŞAN KARDEŞLERIMIZIN SIRTINDA KALDI NERDE YONETIM NERDE TEŞKİLAT BU GÖNULULER NERDE KIM BU İNSANLARİ KUSTURDU SORULDUMU HERKESIN BURNU BÜYÜMÜŞ İDDİA EDİYORUM TAYİP ERDOĞAN OLMASIN BU PARTİNIN YAŞAMA ŞANSI YOK DAVA DAVA NE DAVASI BEN BEYKOZ DA TEŞKİLATTA BUNU GÖRMEDİM KENDI IÇINDE HUZUR BULMAYAN TEŞKILAT DIŞARDAN KATILIMLARIN PEŞINDELER TABIYKI BUNLAR OLACAK NIYET O DEYIL NEDEN YALAKALAR AZALDI ŞAKŞAKCILAR Azaldı ÇOK YAZILACAK ŞEYLER VAR SEN ÇOK İYİ BİLİYOSUN LAFIN TAMAMI DELIYE SOYLENIR OKUYAN ARKADAŞLARIMIZDA NE DEMEK ISTEDIĞIMI İYİ ANLAMİŞTİR.ADALET ADALET ISTIYO BU BU MILLLET SELAM VEREN HAL HATIR SORAN ADAM ISTIYOR.

  2. Bu yazıda Sn Kader Gür, dürüstçe içini derdini dökmüş kendisini tanımam bir menfaatim de yok ancak yazılarından ve Dost Beykoz dan tanıdığım kadarı ile Demokrat biri en azından aleyhinde olan yazı ve yorumları da yayınlama centilmenliğini gösteriyor. Başkalarına adilce demokratça hakkaniyetle davranandan zarar gelmez. Bu İnsan karakterinde önemli bir haslettir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER