Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

Savaş bitmedi… Parasız alınan cevherler

Önceki yazımızda, İran: İsrail - ABD savaşının perde arkasını yazmıştım ve “..bu konu, birçok sürprizlere de gebedir…” cümlesiyle bitirmiştim.

İşte o sürprizler, vurgulandığı gibi çıktı ve devam ediyor.

50 Küsur İslâm ülkelerinin GÂFİL liderleri uyusalar da, düşman asla uyumuyor.

Yine işgalci ülkelerin Korobaşı ABD, “İsrail’in mutlaka ikmal yapması” için ve “Yakalanan Casus esirlerinin, idamdan kurtarılması için”, sinsi bir hile ile “sözde ATEŞKES” ilân etmiştir. Ancak makul bir sürede ikmalleri tamamlanınca ve Casus esirleri kurtarılınca, kaldıkları yerden tekrar savaşa ve işgallere başlayacakları, gün gibi aşikâr gözüküyor…

Bu mola vermeye etken başka sebepler de var:

Rusya’nın, Çin’in, Güney Kore’nin, Pakistan’ın, Katar’ın, Azerbaycan’ın, B.M.’İN, Türkiye’nin, bazı Batı ve Ortadoğu ülkelerinin vb. endişe tepkilerinin rolü de önemlidir.

İnatla savaşa devam edilseydi; ABD ve Siyonist barbarlığa karşı “zorunlu İTTİFAKIN, dengeleri tersine çevirme endişelerine” karşı, sinsi bir “GAZ ALMA” politikası da bir savaş taktiğidir ve ABD karşıtlığındaki ittifakta, gevşemelere sebep olacaktır.

SULH (barış) için, savaşa pürdikkat hazır, güçlü, yekvücut ve müteyakkız olmak zorunluluğu var. Azami Müteyakkız olalım, fakat asla gevşemeyelim. Yepyeni Sürprizlere de hazır olalım… (NOT: Bu yazı, 25 Haziran 2025 Ateşkesin Resmen ilân edildiği gün yazılmıştır.)

***

Bu kısa hatırlatmadan sonra, sıradaki köşe yazımıza devam edelim:

 

Parasız alınan MÜCEVHERLER…

 

Hani derler ya; “Hayatta her şey parayla değil!”

İstanbul ve diğer büyük şehirlerde, parasız neredeyse hiçbir şey yapılamadığını veya alınamadığını gördükçe, bu sözün ne anlama geldiğini pek anlayamıyordum.

Geçenlerde bir sohbette, parasız mücevher değerinde birçok şeylerin alındığını öğrenince, yukarıdaki sözün ne anlama geldiğini, geç te olsa şimdi öğrendim. Genç kardeşlerimin benim gibi GEÇ değil, GENÇ iken öğrenmeleri adına, bugün bu konuyu seçtim.

Meğer para olmadan; Mücevher değerinde İBRET, NASİHAT, GÖNÜL, HUZUR, MUTLULUK, hatta CENNET bile alınabiliyormuş…

Her birine bir nebze odaklanınca bile, bu parasız alınan MÜCEVHERLERİN ne kadar çok önemli, Huzur, mutluluk ve Cennetlere sebep olacağı görülebiliyor.

Bizler de bu heyecanlı ve önemli konumuza odaklanarak başlayalım:

  1. İBRET: Mehmet Âkifin “Tarih tekerrürdür (yani sürekli tekrar yaşanır) derler, eğer İBRET alınsaydı, tekerrür mü ederdi?” Yani, tarihte yaşanan olumsuzluklar bir daha tekrar etmezdi. Demek ki İBRET, bir faciayı ikinci defa yaşamaktan önlüyor. İnsanlığı artık tedbirli, sağlıklı, istikrarlı ve başarılı olmaya sevk ediyor.
  2. NASİHAT: En önemli NASİHAT; şu dünya hayatının FÂNÎ olduğunu, gerçek ve sonsuz hayatın SINIRSIZ ÂHİRET HAYATI olduğunu çok net bir şekilde bildiren ÖLÜMDÜR. Ölüm asla yalan söylemez. Ölüm NASİHATI; emektarı, patronu, generali, amirali, Cumhurbaşkanını, hatta padişahı bile eşitleyen, hepsine ER KİŞİ rütbesini veren bir gerçektir. Birçok dostlarımızın ve sevdiklerimizin, çocuk, genç veya yaşlı demeden, aramızdan alıp götürür ÖLÜM. Fakat ne hikmettir ki, hiç birimiz bu ölümün, bize de çok yakın olduğunu pek kabullenemeyiz. Hep başkalarına yakıştırırız.

Belâ ve musibetler de ibret almamız için, önemli nasihatlerdir. Diğer nasihatleri siz düşününüz…

  1. GÖNÜL ALMAK: Gayet kolay elde edilen bir mücevherdir. Aynen, gönül kırmak da çok kolay olduğu için, yaptığı hasar ise bin pişmanlıklara düşürür insanı. Bunun içindir ki Yunus Emre; Bir kez gönül yıktın ise Bu kıldığın namaz değil” demiş. Gönül almanın önemini Mevlâna Hz. Bakınız ne güzel ifade etmiş: “Sen varını-yoğunu, malını-mülkünü ver de, bir GÖNÜL yap!”

Evet, gönül almak, gayet kolay kazanılan bir mücevherdir. Bazen bir tatlı tebessüm, cânu gönülden selâm vermek, hâl hatır sormak, mesajlarla sıkıntıları veya mutlulukları paylaşmak, sıla-i rahim yapmak mahzun gönülleri mesrur ve mutlu eder. Bazen de hediyeleşmeler, darda kalanlara destek olmalar ve birbirilerimizi yemeklere veya sohbetlere davet etmeler de gönülleri fethetmeye yetebiliyor. Yani, gönül almak bile bir nevi cevhermiş…

  1. Huzur ve mutluklar da bu üç maddeye bağlı olduğu gibi, Yüce Rabbimizin Ra’d Süresi 28. Ayette buyurduğu gibi; “… ..Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah'ın zikri (her ân onu anmak ve hemhâl olmak) ile mutmaîn (tatmin, huzurlu ve mutlu) olur.”  Bu maddelere her hâlükârda, hatta SAVAŞTA bile ihtiyaç vardır…

İşte parasız alınabilen bu mücevherler, bizlere ve tüm insanlık âlemine CENNET yollarını, pek az gayretlerle açabiliyorlar.

Yeter ki inanarak uygulayalım…

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER