Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

‘Sadece meal yeter’ diyen zavallılara!

Malûmunuz olduğu gibi, son zamanlarda birtakım proje mealciler türedi ki, evlere şenlik. Üstelik te o kadar da cahiller veya milleti saf ve ahmak zannedecek kadar da zavallılar ki, tavsiye ettikleri meallerin, onların tezlerini anında çürütebileceğini bile fark edemiyorlar.

“Proje” dememin de elbette çok önemli bir sebebi var.

Çünkü Müslüman halkı sapıtmanın ve yanlışa sevk etmenin, kendi şahıslarına hiç faydası yok. Sadece, onları piyasaya sürenlerin işlerine yarayacak faaliyetler bunlar.

Müslüman halkın bir kısmını, hatta hem araştırma yapamayacak kadar tembel, hem de sadece MEÂL safsatasına inanmaları halinde namaz mükellefiyetinden, bir takım sünnet ibadet mükellefiyetlerinden kurtulmayı düşünecek kadar da tembel Müslümanları kandırıp, bir cephe oluşturulacak. Sonra da iç çekişmelere zemin hazırlanacak. Osmanlı İmparatorluğu bile, böyle sinsi İngiliz tuzaklarıyla BÖL-PARÇALA, birbirileriyle çekiştirilerek zayıf düşürülmedi mi?… (İslâm âlemini bölmek için görevlendirilip, [1888-1935] Arabistan’da imamlık yapan İngiliz ajan: Edward Lawrence hatırlayınız.)

Uzun vadeli bir proje olan bu mealciler, FETÖ iflas edince inadına bile olsa bazı taraftarlar bulabilmişler.

Neyse; bu tabloyu hepiniz takip ettiğiniz için, ben sadece onların (sözde) savunduğu MEÂLLERDEN, bu sapkın tezlerinin nasıl çürütüldüğünü, sizlerle birlikte mütalaa etmek istiyorum. Bu delillerden sadece birisi bile yeterli olduğu halde, biz işi sağlam tutalım.

İşte birkaç ayet meali:

Al-i İmran, 31. Ayet: (Ey Resulüm!) De ki: Eğer Allah’a muhabbet ediyorsanız (O’nu seviyorsanız), bana tabi olunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı mağfiret buyursun.

Nisa, 64. Ayet: Biz hangi peygamberi gönderdiysek, Allah'ın izniyle kendisine itaat edilsin diye gönderdik.

Nisâ, 69. Ayet: “Kim Allah’a ve Resul’e itaat ederse, işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberler, sıddîklar, şehitler ve sahihlerle beraberdir.” 

Nisa, 80. Ayet: Kim, Peygamber'e itaat ederse, Allah'a itaat etmiş olur.

Tegâbun, 12. Ayet: Hem Allah'a itaat edin, hem Peygambere itaat edin. Yüz çevirecek olursanız, elçimize düşen, açıkça bildirmekten ibarettir.

Haşir, 7. Ayet: … ..Peygamber size ne verdiyse alın; neyi yasakladıysa ondan da kaçının. Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın cezası pek çetindir.

Necm, 3.-4. Ayetler: O (Muhammed) keyfine göre de konuşmaz. O ancak kendisine vahyolunanı söyler.

Ahzap, 36. Ayet: Allah ve Resulü bir işte hüküm verdiği zaman, ne bir mümin erkeğin, ne de bir mümin kadının, o işte başka bir seçeneği olmaz. Allah'a ve Resulüne isyan eden ise apaçık bir sapıklığa düşmüştür.

Muhammed, 33.Ayet: “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin ve Peygamber’e itaat edin ki amellerinizi boşa çıkarmayın!” 

Nur, 52. Ayet: “Kim ki Allah’a ve Resulü’ne itaat eder ve Allah’tan korkup O(nun azabı)ndan ko­runursa, işte onlar, kurtuluşa erenlerdir.”

Hac, 67. Ayet: “Biz her ümmete kendi dönemlerinde uyguladıkları özel bir ibadet yolu belirledik. Öyle ise onlar, din işinde asla sana muhalefet etmesinler.”…

Enfâl, 46. Ayet: “Allah’a ve Resul’e itaat edin! Birbirinizle çekişmeyin! Yoksa korkuya kapılırsınız da(güç, kuvvet, devlet ve sahip olduğunuz nimetler elinizden) gider.” Tevbe, 63. Ayet:Onlar bilmiyorlar mı ki, Allah ve Resulüne kim karşı koyarsa, onun için sürekli kalmak üzere Cehennem ateşi vardır? Asıl büyük rezillik de budur.”

Muhterem dostlarım.

Yüce Rabbimizin çok net olan Kur’ân meallerindeki emirlerini bizzat gördünüz. Üstelik te sadece bir Ayette değil, ısrarlı bir şekilde emredildiğinin 13 ayetini ben bile arz edebildim.

“Hz. Muhammed’e (SAV) İTÂATİN, ALLAH’IN cc NET EMRİ” olduğuna bizzat şâhit oldunuz. Onların tezlerinin tutarsız olduğunu da gördünüz. Allah kelâmından başka söze ne hacet…

Ancak bu gerçekleri; o proje zavallılarının gözlerine dayasanız da, hatta gözlerine soksanız da onları değiştiremezsiniz. Çünkü onlar aynen, Osmanlıyı parçalamak için Arabistan’da imamlık bile yapan İngiliz ajan Edward Lawrence gibi, görevlerini yapıyorlar. Üç kuruşluk dünya menfaati için, (ayetlerde gördüğünüz gibi) Ahret hayatlarını mahvediyorlar…

Bu konuyu kaleme almamızın sebebi ise işlerinin yoğunluğundan ve dersleriyle meşguliyetlerinden dolayı, bu gerçekleri araştırıp, bu doğruları öğrenme imkânı bulamayan saf ve temiz vatandaşlarımıza, o tuzaklara düşmemeleri ve onlara gerekli net cevapları verebilmeleri için yardımcı olmaktır.

Çünkü onların; “sadece Ayetler ve mealler yeter. Hadis ve Sünnetlere gerek yok diyen sapkınlara, işlerinin yoğunluğundan ve dersleriyle meşguliyetlerinden dolayı, bu gerçekleri araştırıp, bu doğruları öğrenme imkânı bulamayan saf ve temiz vatandaşlarımızın, uyanık ve bilinçli olmalarına yardımcı olmaktır.

Kur'an, bütün ihtilâfların çözümü için, çok net olarak Hz. Muhammed’e sav hakemlik görevi verirken, bizleri de ona tam bir teslimiyetle itaat etmekle yükümlü kılıyor.

Halk olarak bizler uyanık ve bilinçli olursak, onlar hiç kimseyi asla saptıramazlar. Vesselâm…

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER