Elif ÇELİK
  • 18/03/2022 Son günceleme: 18/03/2022 21:39
  • 6.075

Dostlarım geçtiğimiz ay köşe yazımı yazamadım...

Şöyle düşündüm, "Acaba dede yadigarı cam işini yaptığımız ve büyük fedakarlıklarda bulunduğumuz cam atölyemize gelen elektrik faturasını veya doğalgaz faturasının fotoğrafını çekip köşemde yayımlasam nasıl olur?"Sonra başlığa da şöyle yazacaktım. "Daha ne yazayım?"

Sonra elim, yüreğim varmadı, kimseyi umutsuzluğa itmemek adına. Ama bu yazımda da maalesef iyilikler yazamıyorum.

Tarihin en kötü zamanlarından birisini yaşıyoruz eminim ki akli selim düşünen herkes ülkemizde ve dünyada yaşananların farkındadır.  Bende herhangi bir ayrım yapmadan, irdeliyorum herkesi. İşçisi-işvereni... Memuru-esnafı ve emeklisi... Hepimiz çok zor bir sınavdan geçiyoruz. Yüce Rabbim dünyadaki milyarlarca insanı sınavdan geçiriyor ama bizi Türkiye'de yaşayanları iki kere sınava tabi tutuyor sanki...

Haber kanalları son bir aydır hep Ukrayna'daki savaşı ve gelişmeleri aktarıyor ya? Diğer ülkelerde yaşayanların belki haberi yoktur ama biz son yıllarda zaten savaştayız. Ukrayna'da nasıl ölüm kalım savaşı veriliyorsa, biz de burada toplumun her kesiminden vatandaşlar olarak her gün sosyal ekonomik olarak ölüm kalım savaşı veriyoruz. Mesela mı? Anlatayım.

Ukrayna'da savaş sonrası yiyecek bulunamıyor. E bizde de elektriğiydi doğalgazıydı, derken valla insanlarımız yiyecek ekmeği zor buluyor…

Ukrayna'da enflasyon almış başını gitmiş, e bizde de hatırı sayılır bir enflasyon zaten var.

Ukrayna'nın para birimi değer kaybetti, e bizimki zaten sürekli değer kaybediyor.

Tüm dünyada petrol fiyatları düşerken Ukrayna'da benzin pompa fiyatları korkunç artıyor, e bizde de durum aynı... Mazot olmuş 22 lira ve Allah bilir daha nerelere gidecek?

Ukrayna'da halk tedirgin ve mutsuz, e bizde araştırma yapılsa muhtemelen daha fazla sayıda mutsuz insan vardır.

Şimdi bende bir kadın olarak gelelim, 8 Mart'ta Dünya Kadınlar Gününde ki biz kadınları yazmaya... Sizce memlekette kaç kadınımız var gerçekten mutlu olan? Mesele 8 Mart'ta değil ama yani bir kadın olarak söylüyorum. Bu ülkede kadın olarak yaşamak neden bu kadar zor? Yine bu 8 Mart'ta da kadınlarımız en yakın arkadaşlarına, ailelerine mesaj attı değil mi? "Minibüste otobüste son kişiyim. 10 dakikaya aramazsam polise haber ver. Sana konum gönderiyorum.."

Bu utanç verici bir durum değil midir? Bu 8 Mart'ta da kadınlarımız taciz edilmedi mi? Sokak ortasında onuru kırılmadı mı? Hukuku hiçe sayan, Cumhuriyet idaresinin farkında olmayan yaratıklar, bu 8 Mart'ta da ve diğer tarihlerde de kadınlarımızı incitmedi mi? Yazık değil mi, günah değil mi?

Ya bir de, Ukrayna’da ki savaşta yurtsuz, babasız kalmış o yavrularına kucağında güvenli bölge bulmaya çalışan kadınlara, analara laf uzatanlara, çaresiz kalmış kadınları, genç kızları nikahımıza alırız diye espri veya gerçek karışımı yorumlar yapan zihinlere ne denebilir ki? Bir kadın olarak artık utanç duyuyorum. Resmen tiksiniyorum!

8 Martı'n, Dünya Kadınlar Günü'nün, son yorumunu yapmam gerekirse de kadınlar artık kadın olmaktan yoruldu. Bıktı usandı diyorum, daha fazla yorum yapmakta istemiyorum.

Bir de bu yıl yeni öğrendim ki. Her yıl 16 Mart Dünya Vicdan Günü olarak kutlanıyormuş. Bizde bunu kutlayacak kişi sayısı ne kadar az sayıda var, farkında mısınız? Vicdanı olmayan veya vicdanı olmayanlara sırf korktuğu için ya da menfaatleri doğrultusunda adam muamelesi yapan kaç kişi var etrafınızda? Çok fazla değil mi? Ne oldu bize böyle? Biz ne ara şuurumuzu kaybedecek kadar böyle kötü insanlar olduk ya da kötü insanlara bu kadar çok pirim verir olduk. Çok ayıp oluyor bize, çok!

Ah dostlar... Ah canlar... Söylenecek o kadar söz var ki... İnsan ne diyeceğini ne söyleyeceğini şaşırıyor. Ancak tüm bu yazdıklarıma rağmen de içimden şöylece haykırmak geçiyor.

"Elif Kızım... Dünya da, den de sabret... İnsanlık olarak sabretmek, mücadele etmek zorundayız... Bir gün bu sabrın sonu elbet selâmete erecektir. Bir gün bu memlekette, yaşadığımız bu dünyada da gerçekten hak ettiğimiz şekilde yönetilebileceğiz. İçimizdeki düşmanlıklar bir gün elbet sona erecektir. Çocuklarımız farklılıklarımızın bir zenginlik olduğunun farkındadır. Yapanın yaptığı yanına kâr asla kalmayacaktır. Bekle Elif kızım... Sabret ah Elif kızım... ve hiç şüphesizdir ki Allah büyüktür ve inanın ki güzel günler yakındadır.

Sabredin ey Beykozlu dostlarım...

Yazarın Yazıları
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz