Kader GÜR
  • 08/09/2014 Son günceleme: 08/08/2014 00:11
  • 10.395

Bugün eğer Rizeli olarak övünüyorsak, bunu biraz da Başbakanımız ve inşallah da 28 Ağustos itibariyle Cumhurbaşkanımız olacak olan Recep Tayyip Erdoğan'a borçluyuz.

Bizler "Nerelisin?" denildiğinde "Rizeliyiz!" derdik de "Güneysu" demezdik. Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte "Biz Güneysuluyuz" da diyebiliyoruz. Diyoruz, hoşumuza gidiyor... Çünkü Kars'tan Ardahan'a Hopa'dan Hatay'a Tekirdağ'a kadar ülkenin dört bir yanındaki insanlar, Güneysulu Recep Tayyip Erdoğan'ı iyi tanıyorlar...

Geçmişe dönüp baktığımda 1990'lı yıllar gözüme çarpar hep. İstanbul'un bir büyük değil de küçük şehirmiş gibi olan yüzüne bakarım. Sonra Recep Tayyip Erdoğan'ın Belediye Başkanı olduğu zamanlara giderim. İstanbul'a katkılarını, trafiğine ve görünümüne armağanlarını düşünürüm. Yalnız İstanbul değil, ilin de dışına taşan ülkenin dört bir yanında yankılanan namını aklıma getiririm. Onu Pınarhısar’a götürdüğümüz günü ve o günün bana verdiği öfke ile çıktığım yolu hatırlarım… Sonra “Esaretten Zirveye” giden günleri kaleme aldığım günleri hiç unutamam.  

Ta o zamanlarda insanların "Bu adam Belediye Başkanı değil, Başbakan olmalı!" şeklindeki temennilerini işittiğimi hatırlarım. Gülümserim... Sonra aklıma, Akit Gazetesi’nde yazmış olduğum, “Doğru İnanç bir gün galip gelecektir” başlıklı yazım nedeniyle SSK Okmeydanı Hastanesi’nde müfettişe saatlerce verdiğim ifade gelir. Yine öfkelenirim… Sanki bu dünya ya çekmeye gelmiştik. O gün bugündür, durmadık, yorulmadık…   

O’da Başbakan olduktan sonra kendisine güvenen, inanan milyonları hiç yanıltmadı. Allah'a şükürler olsun, veremeyeceği sözleri hiç vermedi. Verdiği sözleri ise hep tuttu. Siyasi tarihimizde bunlar 'basit' diye nitelendirilebilecek işlerden değildir yaptıkları. Erdoğan, birileri gibi anahtar ev, araba vaat etmedi kimseye. Adalet ve eşitlik vaat etti. Bunun da zaman içinde gerçekleştiğini hep birlikte gördük. Artık sadece parası olana açık değil hastane kapıları... Özel hastaneler bile parasız hizmet verebiliyor acil durumlarda... Gelir dağılımdaki adaletsizlik boyutları belki hâlâ var ama eskisi kadar makas büyük değil! Üniversite öğrencilerine, dullara-yetimlere ve özürlülere yönelik yapılan zamları hiçbir Hükümet cesaret edip de yapamamıştı! Okullarda artık kitaplar bedava!

Bundan çok değil 10-15 yıl kadar önce hiç doları dize getireceğimizi düşünür müydünüz? Birisi size gelip deseydi ki: "Arkadaş, dolar uzun yıllar gıdım gıdım ilerleyecek!" diye ne derdiniz? "Delirmiş bu!" derdiniz, değil mi? Bu ülke bir gecede yüzde 60-70 fakirleşti yahu! Cebimizdeki para bir anda 'pul' oluverdi... Devalüasyon diye bir sözcüğü sözlüğümüzden kaldırdı Recep Tayyip Erdoğan! Öyle Hükümet krizleri falan olmadı hiç! 'Kol kırılsa' da 'yen içinde' kaldı! Kimse büyük dertler yaşamadı! Sıkıntıları partisiyle birlikte Recep Tayyip Erdoğan göğüsledi, dışarıya bir acı sarkmadı!

Hepimiz heyecanla bekledik Cumhurbaşkanı Adayı olarak gösterileceği günü... Allah uzun uzun ömürler versin inşallah, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın daha uzun yıllar gurur kaynağımız olacağına inandık. Derdiyle dertlenmek, sevinciyle sevinmeyi diledik. Tüm ülke olarak Rizeli Güneysulu Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olacağı günü bekledik. Kayserililer pek övünmüşlerdi Abdullah Gül ile... Haklarıydı da... Abdullah Gül, Türkiye'nin en dirayetli ve en sakin Cumhurbaşkanı olarak gurur dağıttı hemşerilerine... Şimdiyse gururlanma sırası bizlerde...

Allah onun yolunu açık etsin… Bizlere de Cumhurbaşkanı olarak onu Çankaya'da görmeyi nasip etsin...

Yücel Çelikbilek senden de “Allah razı olsun”… Allah seninde ömrünü uzun etsin… Bu duanın sebebini bir dahaki yazımda anlatacağım…

Yazarın Yazıları