Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

Reis tek bira içerse, Türkiye daha ileri gidermiş!

Bu iddiayı sakın bir espri zannetmeyiniz!..

7-8 Yaşlarında haylaz bir çocuk veya akıl hasta hanesinden zavallı bir mecnun söylemiş olsaydı, gülüp geçerdik. Belki de söyleyen kişiye sadece acırdık, değil mi?

Oysa bu talihsiz sözü söyleyen zavallı kişi kim, biliyor musunuz?

Asırlık bir zihniyetin, ölesiye savunucularından ve Sırrı Sakık’ın “it sürüleri” diye haykırdığı bir partinin kalemşörlerinden Yılmaz Özdil’dir. Yanlış anlaşılmasın ve yanlış yorum yapılmasın diye, aşağıda bu haberin linkini de ekliyorum ki, kendi ağzından da dinleyiniz. 

TIKLAYINIZ

Bu kadar boş, hatta negatif-çukur bir lâf, bu kadar ilkel, bu kadar akıl, vicdan ve mantıktan yoksun bir lâfı, acaba AYIK bir kişi söyleyebilir mi?…

Bu lâfı bir de onların malum TV kanalında, Uğur Dündar ile birlikte Gençlere ve “Genç Bakış” programında söylüyor.

Aslında “önce lâfa bakarım lâf mı diye, sonra da adama bakarım adam mı diye” sözünü hatırlayıp, ciddiye almamamız lâzım, fakat bu kanalı milyonlarca masum vatandaş ta izliyor ve zehirleniyor. Bu maksatla önemsedim ve arz ediyorum.

Gençliğe tavsiyeleri arasında bu zât, Allah’ın kesin emirlerine tamamen ZIT olarak; “Gençler, bunlar (yani iktidar) içkiyi yasaklıyorsa siz içki için, gençliğinizi yaşayın. Recep Tayyip Erdoğan tek bir bira içseydi, Türkiye bugün çok daha iyi durumda olurdu. Gençlik, belki de erkek arkadaşınızın sizden bir öpücük almasıdır. Gençlik, belki de polise taş atmaktır. Erik çalın, raylarda koşun. Yani bir bira içtiğin zaman, içen hayata başka pencereden bakmadığını görür.(her ne demekse, aynen yazdım.) Gençliğinizi böyle yaşayın.”…

Kurtuluşu, Yüce Rabbimizin tek bir zerresini bile HARAM kıldığı alkol içeren, bir bira şişesinde aramak kadar vahim bir akıl tutulması olabilir mi?

Üstelikte burada Uğur Dündar ve gençler hem gülüyorlar, hem de alkışlıyorlar. (Linki yukarıda.)

Gördüğünüz ve izlediğiniz gibi gençlere; İktidarın yaptıklarının ve söylediklerinin tersini yapmalarını tavsiye ediyor, yani isyana teşvik ediyor.

Gençliği yaşamaları için; Dînen yasak olan hareketleri, inadına yapmalarını, Polise taş atmalarını, tren raylarında (belki de ölüme) koşmalarını, erik hırsızlığı yapmalarını tavsiye ediyor. Yani Allah’a isyanı da teşvik ediyor…

Bu iktidarın sorunlarının, gençliklerini yaşamadıklarından kaynaklandığını vurguluyor. Bunları da gayet samimiyetle söylediğini, sık sık tekrarlıyor…

Allah aşkına, akl-ı selim bir kişi, Allah’a ve O’nun kesin emirlerine İSYAN tavsiyesi olan bu lâfları söyleyebilir mi?

Haydi es kaza söylense bile, bu lâflar hararetle alkışlanabilir mi?…

Hayret ediyorum, böyle zırvalayanların bile nasıl müşterileri olabiliyor?

Biride bunlara demiyor ki: “Siz 90 yıldır kafayı çektiniz de ne oldu?

Uzaya mı çıktınız? Mars'ta su mu buldunuz?…

IHA, SiHA, YERLİ TANK, YERLİ HELİKOPTER, YERLİ SİLAH mı yaptınız?…

90 Yıldan beri heykel dikmekten, dış ve iç şer güçlerden, sokak hareketlerinden, eski askeriyeden ve teröristlere ümit bağlamaktan başka ne yaptınız?” demiyor…

Ne yazık ki; İşte bu kafalar, iktidara ve belediyelerimizi yönetmeye talip…

NOT: Ankara’daki hızlı Tren kazası için tüm akl-ı selim sahiplerinin sinyalizasyon hatası mı? Makasçı hatası mı? Yoksa haberleşme hatası mı diye yorumlar yapıp, taziyeler ve geçmiş olsunlar ile telâştayken, mâlum aynı zât, ne buyurmuş, bir bakar mısınız?

Sanki Japonya’da hiç tren kazası olmuyormuş gibi. Sanki ABD’de, Almanya’da, İngiltere’de, Fransa’da, Rusya’da, Çin’de veya başka ülkelerde hiç tren kazası olmuyormuş gibi, “bu iktidarın yaptığı trene değil, salıncağa bile binilmez!!!” buyurmuş! Sanki bu kazanın sebebi trenin üretimindeymiş gibi veya sanki halka hizmet adına milyarlarca liralar harcayarak, onlarca yıllar boyu ihmal edilen ülkemizi, hızlı trene kavuşturmak suçmuş gibi!…

Allah aşkına; bu zihniyete hiç iktidar veya belediye teslim edilir mi?…

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER