Değerli okurlarım biliyorsunuz, Ramazan geliyor ve Müslümanlar Ramazan ayında farz olan dini bir görevi yerine getirmek için oruç tutar.
Ramazan ayı paylaşmayı, hoşgörüyü, büyük sofralar etrafında misafir olmayı beraberinde getirir. Büyük sofralara sıcacık pideler, hurmalar, çeşitli iftariyelikler ve güllaç gibi ramazanla özdeşleşen, sofralara renk katan lezzetler misafir olur. Bu lezzetlere kayıtsız kalmak mümkün değil ama ne kadar yiyelim, nasıl yiyelim gibi konular önemli çünkü bu sene oruç tutanlar yaklaşık 17 saat süren bir açlık yaşayacaklar. Ramazanda beslenme nasıl olmalıdır, birlikte bakalım.
Sözlerime “sensiz olmaz sensiz olmaz” diyerek sahura serenatla başlamak istiyorum. Çünkü uzun sürecek açlık öncesi en önemli öğün sahur... Sahur yapmak gün içerisinde kan şekerinin erken düşmesini önler, iftara kadar daha sağlıklı bir süreç sağlar. Bu yüzden mutlaka sahur yapılmalı! Sahurda uzun süre tok tutacak yumurta, peynir, et ve et ürünleri, süt ve yoğurt gibi protein içeriği yüksek besinler bulunmalı. Enerji ihtiyacını karşılamak için mutlaka ekmek grubundan yeterli miktarda tüketilmeli. Sahurda 3-4 porsiyon sebze-meyve tüketimi besin çeşitliliğini sağlayarak hem tok tutacak hem de lif alımını arttıracak. Bununla birlikte çay ve kahve gibi sıvı kaybına sebep olacak içecekler yerine ıhlamur gibi bitki çayları ve her gün olmamakla birlikte zaman zaman evde sıkılmış meyve suları tercih edilebilir. Sıvı tüketimini arttırmak için sahurda mutlaka 3-4 bardak su içilmeli.
Sözlerime iftar saati ile devam etmek istiyorum. Eeevvveeett yaklaşık 17 saattir açsınız ve masadaki her şeyi bir an evvel yemek istiyorsunuz. Ama şimdi sakin olun. Orucunuzu birkaç yudum ılık su ile açtıktan sonra 1-2 adet hurma yiyebilirsiniz. Ardından 1 kepçe kadar ılık bir çorbayla devam edebilirsiniz. Şimdi küçük bir mola. Uzun süren açlık sonrasında bir anda yemeklerin hepsini yemek yerine çorbadan sonra midenize olan biteni anlaması için yaklaşık 5-10 dakikalık bir süre tanıyın. Daha sonra masadaki diğer yemeklerden yeterli ve dengeli bir şekilde tüketebilirsiniz. Farkındayım paylaşmak güzeldir ama haydi muhabbete koltuklarınızda devam edin zira yemek masasında oturdukça bilinçsizce ve istemsizce yemeye devam ediyor olacaksınız.
İftarı yaptınız ‘’ay üzerime bir ağırlık çöktü’’ demeyin, kalkın haydi yürüyüşe. İftardan 1,5-2 saat sonra yapacağınız 40-45 dakikalık bir yürüyüş size iyi gelecek, bir de üstüne yorgunluk çayı kahvesi içerseniz sizden iyisi yok.
Buraya kadar her şey güzeldi ama sanki biraz acıkmış gibisiniz o zaman ara öğün zamanı. İftardan yaklaşık 3-3,5 saat sonra size kendinizi iyi hissettirecek birkaç önerim olacak. Örneğin 1 su bardağı az yağlı süt ile birlikte 1 porsiyon meyve üzerine birazcık da tarçın ya da 1 avuç kuruyemiş ile birlikte 1 porsiyon meyve çok güzel olur, ne dersiniz?
En az ara öğün kadar önemli bir diğer husus ise su tüketimi. Yapılan en büyük yanlış maalesef içilen çayın su yerine sayılması. Çay suyun yerini tutmadığı gibi yeterince su ile içilmediğinde sıvı kaybına sebep olabilir. Bu sebeple sahurda olduğu gibi, iftardan sahura kadar da en az 1,5 litre su içilmeli.
Sözlerime son verirken, Ramazan ayının tüm İslam âlemi için hayırlara vesile olmasını, başlangıcında yaşanan sevinç ve mutluluğun daim olmasını dilerim. Paylaştıkça mutluluğunuzun çoğaldığı nice bayramlar görmeniz umuduyla.
Sağlıcakla kalın.
