Prof. Özdağ, Beykoz'da Türkçülüğü anlattı

  • 0
  • 6695

MHP eski Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, Beykoz’da 3 Mayıs Türkçülük günü nedeniyle düzenlenen programa katıldı.

Milliyetçi Hareket Partisinde bir dönem Milletvekilliği yaptıktan sonra partiden ihraç edilen Özdağ, Paşabahçe Salon İskele'de düzenlenen Türkçülük Günü programına konuk oldu.

Düzenlenen programa MHP eski İlçe Başkanı Akif Taşdemir ve partililer katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşıyla başlayan programda Özdağ, "3 Mayıs Türk Milliyetçiliğinin direniş günüdür. 3 Mayıs nasıl geldik? Osmanlı İmparatorluğu, 1683'ten itibaren, II. Viyana ile somutlaşan bir geri çekilmeye başladı. Ama artık bir geri dönüşün kesinleştiği tarih 1774 Küçük Kaynarca'dır." ifadeleriyle konuşmasına başladı.

"Milliyetçi akımlar teşvik edilmektedir"

Geri çekilişin ve Osmanlı İmparatorluğunun çöküş döneminden bahseden Özdağ, "Bu tarihten itibaren imparatorluğumuz için 1920'de Sakarya'ya kadar müthiş bir geri çekiliş var. Bu üç kıtadan geri çekiliş tarihidir. 1812 İmparatorluğun artık Avrupa devletleri tarafından uzak kanatlarını korumaktan aciz olduğunu ve gücünün yetmediğini, modern orduya da geçmesi gerektiğinin ortaya çıktuığı tarihtir. Ama bu arada milliyetçi akımlar teşvik edilmektedir. Bu milliyetçi akımlara karşı bir fikri mekanizmanın kurulması gerektiğini anlarlar. Bunu ortaya Osmanlıcılık fikri çıkar, bütün Osmanlı tebasını, Osmanlı vatandaşı fikri etrafında birleştirilebileceği düşüncesi ortaya atılır. Ancak, devlet sınırlarını korumakta müşkül kaldığı için, ideolojik araçta işlev göremez." dedi.

"İşte yüz yıl içerisinde böyle geriledik"

Bağımsız olarak Gaziantep Milletvekilliği görevini sürdüren Prof. Özdağ, şu ifadeleri kullandı:

"İlber Ortaylı'nın ibaresiyle imparatorluğun en uzun yüzyılı 19. yüzyıldır. Artık 20. yüzyılın başındayız. 1801'deki haritayı hatırlayın, 1901'deki haritayı hatırlayın. İşte 100 yıl içinde böyle geriledik. İmparatorluğun nihai tasfiyesine batı tarafından başlatıldığı dönemdeyiz. Balkan savaşı, milli bir felaket olarak karşımıza çıkar. Herkes tarafından devlet Türk dışında ihanete uğrar. Osmanlıcılığın tutmadığı yerde 2. Abdülhamit tarafından uygulanmaya çalışılan İslamcılık uygulamaları da devletin biliğini sağlamaya yetmemektedir. İşte Türk milliyetçiliği bir siyasal akım olarak Türk devletinin hayatına imparatorluğun tam çöküş aşamasında 1913'te İttihat ve Terakkiyle gelri . Ancak İttihat ve Terakkin,in programı çok belirgin olan bir program değildir."

Panislavizm etkisini hala sürdürdüğü görüşünü savunan Bağımsız Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, şöyle konuştu:

"Coğrafya, devletin kaybedilmiş coğrafyasıdır"

"Panislavizmin etkisi hafızalarda etkisini sürdürmektedir. 1913 ile 1938 arasında Türk devletinin kaderine mahkum olanlar Libya'dan gelmiştir. İtalyanlar tarafından işgal edince Osmanlı ordusundan bir avuç asker gitmiştir. Enver paşanın ve Mustafa kemal Paşa'nın hiç tesadüf değildir. Her ikisi de Türk Milletçisidir. Tarih sahnesine genç birer subay olarak çıktıklarında savundukları coğrafya, devletin kaybedilmiş bir coğrafyasıdır. Enver Paşa, Trablusgarp'a gitmeden önce tutmaya başladığı hatıra defterine, "Trablusgarp'a milletin namusunu savunmaya ve Batılılara ayak altında kalmaya layık olmadığımızı göstermeye gidiyorum" şeklinde yazar. Her halde bir subay için daha giderken, mağlubiyetin kaçınılmaz olduğunu gösteren cümlelerdir. Devletin namusunu savunmak içinde ölümü göze almak noktasındadır."

"O mektup nutkun başlangıcıdır"

"1913'te İttihat ve Terakki'de vücut bulan ve Türk Milliyetçiliğinde Panislavizmin zaman zaman karışımı olan politik fikriyat ve program devlete mahkum olur ve 1. Dünya savaşını böyle yönetirler. Belki 1917'de bu savaşın Almanlar tarafından kaybedildiği ve Türkiye'nin bir ayrı barış anlaşmasını imzalaması gerektiği şeklindeki Mustafa Kemal'in görüşü kabul edilseydi, savaş bizim için farklı bitebilirdi. Enver paşa bunu kabul etmemiştir. Mustafa Kemal bir Tuğgeneraldir. 1920'nin Eylülünde, Enver ve Talat paşa'ya müthiş bir mektup yazar. Nutkun başlangıcıdır."

Haber Merkezi

Sahadan sayfaya habercilik Beykoz’da anlatıldı
Önceki Sahadan sayfaya habercilik Beykoz’da anlatıldı
Beykozlu gençlerin insansız hava aracı uçuşa hazır
Sonraki Beykozlu gençlerin insansız hava aracı uçuşa hazır