Ayşenur ÇABUK
  • 22/11/2018 Son günceleme: 22/11/2018 20:53
  • 5.481

Son zamanlarda bir şeyi fark ettim; yemek üzerine çok takılan bir toplum olmuşuz.

Ne yesek? Ne zaman yesek? Nerede yesek? Kiminle yesek? Bu sorular üzerine oldukça fazla mesai yapıyoruz.  Durum böyle olunca popülerizmin bize dayatmaları yüzünden revaçta ne varsa onu yapmaya yöneliyoruz. Çoğu zaman doğru alternatifler üretmeyi, doğru seçimler yapmayı ve hatta kendimizi dinlemeyi unutuyoruz. 

Gelin şöyle birlikte bu konuda biraz düşünelim. Hafta sonu gelsin mesela, nereye gitsek? Acaba oranın nesi meşhurdur? Yalnız da tadı çıkmaz, kimlere söylesek? Bunları düşündük A bir mekân bulduk, duyduk ki kahvaltısı meşhurmuş, arkadaşlara da söyledik, koyulduk yola. Sonunda geldik. Siparişi verdik bekliyoruz, yavaş yavaş renkleniyor masamız. Simitler, poğaçalar, börekler, krepler, patates kızartmaları… Her şey saymakla bitmeyecek çeşitlikte. Mönü arttıkça duygusal açlık o kadar artıyor çünkü insan gördüğü şeyleri yemek istiyor, aç olmasa da. Bu durum çocuklukta başlıyor, çok yemeye alıştırıyoruz miniklerimizi büyüyünce de çoğunlukla aç gözleri doyurmak için uğraşıyoruz. Kolayca doyabilecek mideleri doyurmak için kocaman uğraşlar veriyoruz. Burası hep doymak/doyurmak içindi, bu örnekleri diğer öğünleri için de çoğaltmak mümkün.

 Süreç hep doymak üzerine gitmiyor tabi, büyüttüğümüz bu mideleri küçültmek  de bir süre sonra dert oluyor bize.  Ama bir şey değişmiyor, o da şu; besin çeşitliliği peşinde koşma durumu. Aaa siz duymadınız mı chia çok tok tutuyormuş hem de Omega-3 açısından da çok zenginmiş, kinoa diye bir şey varmış, yani pek sevdim tadını ama zayıflatıyormuş. Yaptığımız yanlışların yerine yine yanlışları koyarak devam ediyoruz, maalesef.

Söylediklerim yanlış anlaşılmasın diye ufak bir özetle bitiriyorum, sözlerimi. Derdim besin çeşitliliğine karşı durmak değil. Aksine ben de çeşitlilikten yanayım derdim dayatmalardan uzak durmak. Falancalar yaptı diye, falanca bir şey söyledi de mucizeymiş gibi inanmayın. Yine çeşitlik yapın ama size uygun olanı, size uygun olacak miktarda, siz istediğiniz için tüketmeye çalışın.

Hipokrat’ın da dediği gibi:

“Besinler ilacınız, ilacınız besininiz olsun.”

Hoşça bakın zatınıza.

Yazarın Yazıları