İrem SÜRÜ
  • 02/06/2021 Son günceleme: 02/06/2021 15:36
  • 4.091

Dünya genelinde yaşayan insanların sağlığını tehdit eden bulaşıcı hastalıkların tümüne pandemik hastalık denmektedir.

Yayılma hızı ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri ile koronavirüs, önlemlerin genel çapta arttırılması amaçlı Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edilmiştir. 2019 Aralık ayından beri duyduğumuz ve ekranlardan izlediğimiz, 2020 Mart ayı İtibari ile ülkemizde yaşamaya başladığımız bu hastalık, bizleri farklı yaşam şekillerine evrilmek zorunda bırakmıştır. Aşılama çalışmaları devam ederken, henüz tedavisi tam olarak bulunamamış bu hastalığın sağlık başta olmak üzere, ekonomik ve psikolojik yöndeki olumsuz etkileri hepimizi her geçen gün çok daha fazla yormaya ve dayanma sınırlarımızı zorlamaya devam etmektedir.

Bu dönemde psikolojik olarak etkilenmemizin en önemli faktörlerinden biri kendimizin veya sevdiklerimizin sağlığında bir problem oluşur mu düşüncesi ile kapıldığımız endişelerimizdir. Aynı zamanda evde çok fazla zaman geçirmek, uyku düzenimizi ve beslenme alışkanlıklarımızı değiştirmiştir. Hayatımızın akışına ve işlerimize olan konsantrasyon zorluğumuz, kişisel verimliliğimizi düşürmüştür. Alkol ve sigara tüketiminde büyük oranda artış yaşanmış, yanlış doz ve reçetesiz psikiyatri ilaçları çok fazla kullanılmaya başlanmıştır. Ekonomik açıdan kendimizi güvensiz hissetmemiz ve dönemin belirsizliği, yine aynı şekilde bizleri ruhen fazlasıyla etkilemiştir. Hayat şartları her gün değişmeye devam edecektir ve bizler artık bu şartlara göre yaşamayı öğrenmeli, karamsarlıktan kurtularak hayat planlamalarımızı bu yönde geliştirmeliyiz. Saydığımız bu durumlar, evde geçirdiğimiz dönem içindeki hareketsiz yaşam ve stres kaynaklı farklı sağlık sorunları meydana gelebilmekte ve bizleri yeni rahatsızlıklarla baş başa bırakabilmektedir.

Bizleri korkutan ve etkileyen bir diğer önemli konu ise oluşabilecek bir rahatsızlık veya kaza durumunda, mevcut salgın hastalığın bulaş riski göz önünde bulundurularak, müdahale sırasında neler yapabileceğimiz konusundaki eksikliklerimizdir. Koronavirüs, damlacık yolu ile bulaşan bir hastalıktır. Enfekte kişinin damlacıklarının bulunduğu yerlere temas etmek ve temas sonrası elleri göze, buruna ve ağza götürmek bulaş için yine muhtemel bir yoldur. Hastalığın kolay bulaş sağlaması, hijyen önemlerini almanın yanı sıra, başka insanlarla temas halinde bulunurken de dikkat etmemiz gereken durumları yaratmıştır. Pandemi dönemi diğer alanların dışında tabi ki büyük ölçüde ilkyardım alanını da etkilemiştir. Salgın hastalık baz alınarak yeni kılavuzlar, algoritmalar geliştirilmiş ve yayınlanmıştır. Bu kılavuzlarda kişisel koruyucu ekipmanların kullanılması, gereken durumlarda hasta/yaralıya nasıl yaklaşılması gerektiği, müdahalede nasıl bir yol izlenmesi gerektiği ve nakil işlemi konusunda yeni bilgilendirmeler yapılmıştır. Bakıldığı zaman ilkyardım uygulamaları ile ilgili herhangi bir değişiklik mevcut değildir fakat kendimizi ve hastamızı korumak adına alınan tedbirler sıklaştırılmıştır. İlkyardım gerektiren konular her an her yerde başımıza gelebilmektedir. Hasta/yaralıyı hastaneye götürmek yerine, basit durumlarda olay yerinde müdahalede bulunmak hastanelerin, sağlık çalışanlarının yükünü ve bulaş riskini azaltmaktadır. Bu dönemde "her hastanın hastaneye götürülmesi gerekir mi" analizi kurtarıcılar tarafından iyi yapılmalıdır. Ama her kaza veya hastalık basit şekillerde oluşmamaktadır. Bazı durumlarda ileri tedavi ve bakıma ihtiyaç duyulacaktır. İşte bu zamanlarda Kovid-19 korkusu ile müdahale geciktirilmemelidir. Kişisel koruyucu ekipmanlar ile ilkyardım uygulayarak korkumuzu en aza indirebilir, durum daha fazla kötüye gitmeden müdahalede bulunabiliriz.

Müdahale edeceğimiz kazazede veya hastanın, asemptomik olacağını düşünerek, Kovid pozitif olduğunu varsayarak ilkyardım uygulamalıyız. Bu varsayım, kişisel koruyucu önemlerimizi daha sıkı tutmamızı sağlayacak ve bizlerin sağlığını daha fazla koruyacaktır. Kazazede veya hasta, müdahalede eden kişinin temaslısı ise, müdahalede bulunan kişide yüksek ihtimalle enfekte olacaktır ve ilkyardım uygulamasında bir sakınca oluşmayacaktır. Buradaki amaç, ortaya çıkabilecek zararı en aza indirgemektir. Kazazede veya hasta ev temaslısı değilse yani dışarıdan biri ise, yine aynı şekilde kişisel koruyucu ekipmanlar kullanılmalı ve ulusal prosedürlere uyulmalıdır. Olay yerine gelecek sağlık ekipleri, olay yerine gelmeden önce hastanın durumu ve semptomları hakkında bilgi alıp, olay yerine kişisel koruyucu ekipmanları ile gelmektedir. Ancak bizler olay yerinde ve anında maske, eldiven ve göz koruyucular dışında ekipmana sahip olamayabiliriz. Elimizdeki her türlü imkanı değerlendirmemiz gerekecektir. Müdahalede bulunacağımız kişinin bilinci açıksa ve verdiğimiz talimatları uygulayabiliyorsa, güvenli mesafeden (2 metre) ilkyardım basamaklarını aktarmamız sağlıklı olacaktır. Aynı şekilde kazazedenin de koruyucu ekipmanlarını takmasını isteyebiliriz. Eğer kişinin yakınları olay yerinde mevcutsa, sizin yönlendirmelerinizi dinleyerek gerekli ilkyardımı uygulayabilirler. Müdahale edeceğiniz kazazede veya hastanın bilinci kapalıysa, temas gerektiren ilkyardım uygulamak gerekecektir. Bu durumda eldiven ve maske mutlaka kullanılmalı, virüsün kolay bulaşabileceği unutulmamalıdır. İlkyardım müdahalesinde bulunurken, sadece gerekli alanlara dokunmak ve hasta/yaralının temas ettiği alanlara gerekmedikçe temasta bulunmamak önemli bir diğer konuyu oluşturur. Müdahale süresinin artması, bulaş riskini yükseltecektir. Bu yüzden yapılması gerekenleri hızlı bir şekilde belirlemek ve sadece gerekli ilkyardımın etkili şekilde yapılması oldukça önemlidir.

Müdahale bittiğinde, hasta/yaralı sağlıklı ortamına döndüğünde veya kişiyi sağlık ekiplerine teslim ettikten sonra kendimiz için alacağımız önemler devam etmekte olacaktır. Müdahale sırasında kullandığımız kişisel koruyucu ekipmanları çıkartmalı ve uygun şekillerde atılmasını sağlamalıyız. Ellerimizi en az 20 saniye boyunca sıcak su ve sabunla gerektiği şekilde yıkamalıyız. Üzerimizdeki kıyafetlerde aynı şekilde mümkün olduğunca en kısa sürede yıkanmalıdır. Doğrudan ve temaslı ilkyardım sonrası salgın hastalığa karşı herhangi bir semptom gelişirse, kendimizi izole etmeli ve gerekli talimatları yerine getirmeliyiz.

Yukarıda belirttiğimiz stres kaynakları, alkol sigara tüketiminin artması ve evlerimizde hareketlerimizin kısıtlanması sebebiyle oluşabilecek rahatsızlıklar için önceden araştırmaların yapılması ve gerekli müdahalede bulunulması da çok önemlidir. Örneğin sıkça duyduğumuz ve bu dönemde artış gösteren kalp krizi vakalarında, kişinin dinlenmeye alınması, bilinci açıksa yarı oturur pozisyona getirilmesi, kullandığı ilaçlar varsa alınmasının sağlanması ve gelecek ekiplerin beklenmesi veya hızlı bir şekilde hastaneye götürülmesi, kişi açısından oldukça değerli olacaktır. Bu gibi önemler ve pratik ilkyardım bilgileri ile oluşabilecek rahatsızlıkların iyileşme dönemine katkıda bulunma imkanımız artmaktadır.

Hayat şartlarımızın aynı konforda kalmasını istiyorsak, önce bizlerin gelişmesi gerekmektedir. Bizler bireysel olarak ne kadar çok gelişirsek, sağlık problemleri bir o kadar korku olmaktan çıkacaktır. Endişelerimizi pozitife çevirmek bizlerin elindedir.

Yazarın Yazıları
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz