Büşra ŞEN ÇOBAN
  • 11/03/2019 Son günceleme: 11/03/2019 09:22
  • 10.609

“Özgürlük” kavramı üzerine konuşalım. Biri “Özgürlüğünün sınırları nedir?” diye soracak olursa "başkasının özgürlüğünün bittiği yerdir" cevabı gelir akıllara. Soru başlı başına bize özgürlük hakkında çok şey söylüyor. Özgürlük ve sınır kelimeleri yan yana geldiğinde nasıl bir tezat oluştuğunu görebiliyoruz.

 Özgürlük başkasının sınırında biten bir şey olsa özgürlük olmaz o halde özgürlük sınır tanımaz diyebilir miyiz? Peki sınır tanımayan şey başkasına ait olanı ihlal ettiği için kaosa sebep olmaz mı? O halde mutlak özgürlük kaos ve savaş durumuna mı sebep olur? Her akıl yürütme bir paradoks oluyor.

 Bu sorular bizi “mutlak özgürlük var mı?” sorusuna götürüyor. Özgürlük meselesini anlamak için ahlak felsefesi görüşleri üzerine de düşünmek gerekiyor. İnsan ahlaki eylemlerinde özgür müdür? Toplumsal kurallar bu özgürlüğü kısıtlar ancak toplumsal kurallar dışında da özgürlüğü kısıtlayan bir madde belirlenimciliktir. Düşünsenize her şeyin önceden belirlenmiş olduğunu bunu dinsel alın yazısı olarak düşünmenin yanı sıra nedensellik çerçevesinde düşünün. Benim nereye gideceğim, ne yiyeceğim, ne seçeceğim neden-sonuç ilişkisinden ötürü belirlenmiştir. Bunun aksini savunan görüş indeterminizmdir. Yani indeterminizme insan kendi seçimlerini yapıp kendi kararlarını vermekte özgürdür. Ancak ne kadar seçimlerimizde özgür olsak da bize sunulanlar sınırlıdır. Yani seçimlerimizdeki seçenekler bile sınırlıyken sırf seçim yapabiliyoruz diye özgür olduğumuz söylenebilir mi?

İsmet özel özgürlüğü kişinin özünün gürlüğü olarak tanımlar. Hangimizin özü daha gürse o daha özgür. Peki bu bağlamda  şeytan mı daha özgürdü hazreti Adem mi?

Şeytan, (Allah’a) “beni sen azdırdın” dedi; o alçak ifrit, kendi yaptığını gizledi.

Adem (a.s.) ise “nefsimize zulmettik” dedi; o bizim gibi Hakk’ın fiilinden gafil değildi.

Şeytan tüm eylemlerinin sebebi olarak iradesini yok sayarak Allah’ı görür. Adem ise kendi nefsini, kendi iradesini. O halde şeytan özgür değil, Adem ise özgürdür.

Şimdi eylemlerimizi, toplumsal yaşamdaki seçimlerimizi yaşantımızda bize sunulan sınırları ve zorunlulukları tekrar düşünelim hanginiz ne kadar özgürsünüz? Bu sorunun cevabını size düşündürerek eylemlerinize yön verip özgürlüğünüzü kısıtladıysam  affola.

Yazarın Yazıları