Özgür-Der Beykoz Şubesi, İslami yaşantıya vurgu yaptı

  • 2
  • 7771
Özgür-Der Beykoz Şubesi, İslami yaşantıya vurgu yaptı
Özgür-Der Beykoz Şubesi, İslami yaşantıya vurgu yaptı
Özgür-Der Beykoz Şubesi, İslami yaşantıya vurgu yaptı
Özgür-Der Beykoz Şubesi, İslami yaşantıya vurgu yaptı

Özgür Der Beykoz Şubesinin aylık etkinliklerinden İslami Yaşantının İmani Boyutları başlıklı seminer, araştırmacı-yazar Hamza Tanol'un sunumuyla gerçekleştirildi.

Hamza Türkmen'in konuyla ilgili yaptığı ayrıntılı ve kapsamlı konuşmada, "İman etmek deyince, insanların ekseriyetinin aklına gelen, Allah'ın varlığına inanmak oluyor. Oysa Kur'an bize, Allah'a müşriklerin bile inandığını söylerken, sorunun inanmadan ziyade, doğru iman etmede, sahih bir şekilde iman etmede olduğunu bildiriyor. Zaten şirk, Allah'a inanmama değil, Allah'a ortak koşmadır. Dindar bir toplum olmanın ölçütü salt Allah'a iman etmek olsaydı, çürümüş Amerikan toplumu bile bu konuda ileri derecede bir yerde sayılırdı. Evet, dindarlık salt bir Allah inancı noktasında ölçümlenecek olsa, Amerikan toplumu da benzer bir çok toplum da Allah'a iman edenlerin çoğunlukta oldukları toplumlardır. Ne var ki, aynı kişilerin seküler, dünyaperest, hazcı yaşamaktan da geri durmadıkları bilinir" dedi.

İmanın yetersiz de olsa bazı şekilsel karşılıklarının önemli olduğuna işaret eden Hamza Türkmen, şunları söyledi:

"Elbette imanın yetersiz de olsa bazı şekilsel karşılıkları önemlidir ve güzeldir. Misal camilerin çokluğu, tesettürün yaygınlığı, insanların büyük çoğunluğunun oruç tutuyor, cuma namazı kılıyor olmaları gibi. Bu görünüm bünyesinde yer-yer ciddi kimi eksiklikleri taşıyor olsa bile, nihayetinde hakikatin bir kısmından parçalar taşıyor oldukları için olumludur. Eksiklik peki nedir ya da nerededir? Eksiklik, misal; kılınan namazların, kişiyi Kur'an'da belirtilen; fahşadan-kötülüklerden almamasında kendisini hissettirmektedir. Tesettürün, örtünmek anlamı ile birlikte takva elbisesi anlamına geldiğinin unutulması da bahsi geçen iman zaaflarındandır. Yaşamın bütün alanlarında hayatı Allah'ın belirlemesi gereğinin ve gerçeğinin unutuluyor olması eksikliktir."

"Elbette bütün bunları yaşadığımız ülke gerçeğini göz önünde tutarak söylemeli ve bu söylemde insafı da elden bırakmamalıyız. Çünkü, ülkemizde harf devrimi gibi pek çok inkılap ile, darbelerle, yasaklarla, Müslüman halk yıllarca baskılandı, yıldırıldı. Bütün bu zorluklara rağmen, ana okulundan, üniversiteye kadar süren resmi ideolojiye rağmen, halkın eksik de olsa dinine ve imanına sahip çıkması takdire şayandır. İman ve Allah gerçeği fıtridir. İnsan doğası gereği ve kendisine verilen akıl nimetiyle Allah'ı bulabilir. Lakin Allah'a nasıl ibadet edeceğini, O'nu nasıl hoşnut edeceğini aklıyla çözemez. Bunun için Peygamber gerekir. Kitap gerekir. Nitekim tarih boyunca Peygamberler gönderilmesinin sebebi hikmeti de budur. Peygamberlere uymak, onların Nebi oluşlarını tasdik etmek de yine fıtrata yaratılıştan konan gerçeği arama ve akıl etme yeteneği ile gerçekleşir. Burada doğru imanın parametreleri olarak; fıtrat, akıl, Peygamber ve Kitap ön plana çıkar."



Geniş bir katılım ve ilgi ile izlenen söz konusu etkinliğin ardından, Tanol ile özelde de sohbet edilerek, Beykoz Özgür-Der'in aylık semineri sona ermiş oldu.

Şubat ayının son Çarşambasında devam edeceği söylenen yeni program ile her hafta Çarşamba, dernek binasında yapılan tefsir dersleri de katılımcılara tekrar duyuruldu.

Haber Merkezi

TED Koleji, A takım maçına 3 puanla başladı
Önceki TED Koleji, A takım maçına 3 puanla başladı
Kırmızı Beykoz
Sonraki Kırmızı Beykoz
Yorumlar (2 Yorum)

Yılmaz Çakır (7 yıl önce)

Program gerçekten güzeldi. Haber için Dost Beykoz'a da teşekkürler.

Ali İhsan Kayagil (7 yıl önce)

Beykoz Özgür der olarak aylık seminerlerimiz devam ediyor.Bütün Beykoz Halkını bekliyoruz inşallah.

Yorum Yaz