A. Raif ÖZTÜRK
  • 01/01/1970 Son günceleme: 23/06/2013 00:11
  • 11.914

Sokak hareketlerindeki maksadın, GEZİ PARKI olmadığı çok net anlaşıldığı ve hatta itiraf edildiği için, aşırı uç tüm şer güçlerin bu plânlarının arkasındaki sinsi plânları, bu günkü konumuz olmayacak.

Çünkü, çok daha önemli bir oyun var…

Koca bir ülkenin her vilâyetinde, çocuklar gibi komik bir şekilde, sokaklarda geceleri halkı rahatsız ederek TAVA-TENCERE tangırdatmanın, bikiniyle şow yapmanın hâlâ bir Taksim alanı için olduğunu kabul etmek için yâ çok saf, çok cahil veya ahmak olmak lazım. Çünkü artık bunlar, aşırı taraftar gözüyle bakmayan her vatandaş tarafından anlaşıldı ve kabul edildi.

İstanbul’daki miting alanında Beyaz Tv.'ye konuşan bir Kürt vatandaşının şu harika sözleri de bu tezin ispati mahiyetindedir.

O Kürt kardeşimizin harika sözlerinin özeti şöyleydi:

-''Artık sizler Kürtleri sokaklara çıkarıp, batıda bulandırdığınız denizlerde balık avlayamayacaksınız. Artık bizler de uyandık. Ülkemiz için canla başla çalışan başbakanımızı seviyoruz ve destekliyoruz.'' .. diye haykırıyordu.

Öyle yâ, aynı oyun daha önce 31 Martta ve 27 Mayısta olmak üzere iki kez oynanmıştı ve o tuzaklara iki kez de düşülmüştü.

Aynı oyun üçüncü kez oynanırken uyanamayanlar için, DAVUL çalınsa da uyanmalarını beklemek beyhudedir...

Bu güncel konular işte bu kadar netleştiği için, benim bu günkü konum bunlar olmayacak.Çünkü şu tangırtılarla ve şowlarla meşgul olurken, farkına varmadan, bu OYUNUN İÇİNDE çok-çok daha önemli başka bir OYUN’UN içine düşmek üzereyiz. Üstelik bunun farkında bile değiliz.

Şöyle ki:

Bizlerin; insanlık düşmanı olan şeytan tarafından, âdetâ “cambaza bak, cambaza”dercesine meşgul edildiğimizi, her birimize şu dünyaya gönderiliş gayelerimizin, neredeyse UNUTTURULDUĞUNU fark ettim.

  •  

  •  

Şimdi farz-ı muhal olarak; şu ahvalimizin tam tersini düşünelim:

Bizler bu esas gayelerimiz olan Rabbimizi tanımak, O’nu c.c. sevmek ve O’na ibadet etmekle meşgulken, şu yukarıdaki tava-tencere tangırtılarının arkasındaki dünyevî SİNSİ planlarıfark edememiş olsak, belki de en fazla 50-60 yıllık hayatımızı mahvetmiş oluruz. Bu kısacık ömür, öyle veya böyle geçer.

·        Fakat şimdiki gibi, tava-tencere veya gezi-Taksim gibi konulara tam dalıp, sınavda oluşumuzu ve şu EBEDİ ÂLEM için yapacağımız hazırlıkları ihmal edersek, 50-60 yıl değil, 50-60 MİLYAR yıl da değil, EBEDÎ bir hayatımızı CEHENNEME çevirmiş olmaz mıyız?

Kaldı ki bizler Müslüman’lar olarak, şu çok önemli olan uhrevî görevlerimizi İHMAL ETMEDEN DE, şu dünya işlerini çok iyi takip etme şansına sahibiz.

İmam-ı Gazali Hz. ne güzel söylemiş:

-“Cehennemde tek bir gece kalmamak için, bütün dünyanın zevk ve rahatı TERK edilse, DEĞER…”

Öyle yâ; 70 derecelik sauna veya buhar odasında, 8-10 dakika kalmaya bile tahammül edemeyen, kendini hemen dışarıya atan şu âciz insan, binlerce derece sıcaklıktaki Cehennem alevleri içine girmeyi nasıl göze alabilir?...

Orada, kendini dışarıya atma tercihi de asla olmayacak.

·        Herhangi bir meşguliyetle, tek bir vakit namazımızın aksaması yâda hakkını veremeden kıldığımız için kabul olmaması halinde, karşılık olarak 80 SENE CEHENNEM AZÂBI olacağıbizlere bildirilmişken, gaflete düşen insan ne kadar akıllıdır (!) acaba?...

 

Evet, saygıdeğer dostlarım.

Şu dünya, zorunlu olarak sınava çekildiğimiz bir misafirhanedir.

Bizden öncekiler, öyle veya böyle misafirliklerini ve sınavlarını tamamlayıp, bu misafirhanedenmutlu veya mahzun ayrıldılar.

Aynı şekilde bizler de şu mukadder misafirliğimizi tamamlayıp, bizden sonraki misafirlere, bu yerleri alâküllihâl ve ansızın terk edeceğiz.

  •  

Bu duygularla, şu mübarek BERÂAT gecesinde Dualarınızı bekliyorum…

BİLVESÎLE; Kaderimizle ve Hüsn-ü âkıbetimizle ilgili olan, MÜBAREK BERÂAT GECENİZİ

TEBRİK ve TES’ÎD EDER,

HER KONUDA HAYIRLARA VESÎLE OLMASINI

YÜCE RABBİMİZDEN NİYÂZ EDERİM…

Yazarın Yazıları