Bu ülkede kendinden olmayan kat’i çoğunluğu gerici, cahil ve yobaz gören bir kesim var.
Cumhuriyetin kuruluşuyla başlayan ve bu ülkenin gerçek sahiplerini “ulan öküz Anadolulu!” olarak tanımlayan bu aşağılık elitist seçkinciler, her zaman bu ülkenin başına bela oldu ve olmaya devam ediyor. Toplam nüfusun çok az bir bölümünü oluşturan bu kesimin ülkemizin gerçekleriyle, bekasıyla, bayrağıyla, diniyle; kısaca bir ülkeyi ülke, bir milleti de millet yapan değerlerle uzak-yakın hiç bir alakası yoktur. Böyle bir derdi de yoktur!
Bu güruh çıkarları ve doymak bilmez hırsları neyi gerektiriyorsa onu yapar. Çıkarları gerektirirse al yıldızlı bayrağı indirir, yerine Amerikan hatta İsrail bayrağı çeker. Gözlerini kırpmadan kadim medeniyetin kalbi Güneydoğu’yu, Doğu Anadolu’yu böler, parçalar, PKK paçavralarına saygı duruşuna geçer!
Bu güruh öylesine çukur, öylesine leştir ki gerek kendi, gerekse iplerini tutan kirli ellerin aşağılık çıkarları için her renge, her kimliğe kolayca bürünür ve yıllarca gizlenir. FETÖ denen kirli örgüt bunların deşifre olmuş, ete-kemiğe bürünmüş halidir!
Bu güruh 24 Haziran’da ülkemin her yanında FETÖ’süyle, DHKP-C’siyle, CHP’siyle HDPKK’siyle kısaca topyekûn harekete geçti. Doğu ve Güneydoğu’da oy kaybeden ve barajı geçme şansı olmayan PKK terör örgütünün siyasi uzantısı HDP’yi destekleyerek parlamentonun en büyük 3. Partisi yaptı.
İzmir’i, İstanbul’u anladık da, Bu ülkenin çimentosu olan Trabzon, Rize gibi şehirlerden bile yüzlerce, binlerce oy PKK’ya gitmişse, cehalet ve ihanetin nasıl at başı gittiğini varın siz anlayın!
Daha da trajikomik olanı ise İyi Parti… FETÖ terör örgütünün açık destek verdiği, birçok kurmayı FETÖ’cülükten içeri atılan bu parti de barajı geçemediği halde yine CHP eliyle Meclis’e girmeyi başardı. Biz de millet olarak paşa paşa bunları besleyeceğiz öyle mi?!
Ne diyelim; bu ülke tarihi sizin bu orantısız ihanetinizi çoktan bir kenara yazdı.
Öte yandan seçim sonuçlarının iki aşamada çok çok iyi analiz edilmesi gerekiyor. Millet Erdoğan’a olan güveninden ve inancından 16 yılı geçmiş olmasına rağmen bir şey kaybetmedi. Ancak AK Parti bu sonuçlara bakıp sakın yanılmasın. Böyle devam ederse, bu millet Erdoğan’ı baş tacı yapmaya devam eder ancak AK Partiyi de o derecede ağır bir şekilde cezalandırır. Bu millet mesajını çok net ve sert verir. Yaklaşık 10 puanlık erime bunun ayak sesleridir. Metal Yorgunluğuna yönelik yapılan operasyonlar ve iyileştirme çalışmaları pek bir işe yaramamıştır. Vatandaş daha radikal çözümler istiyor. Eğer bu sağlanamazsa radikal çözüm vatandaştan gelecektir ve ilk seçimlerde bunun yansıması sandıkta tecelli edecektir. Bu da yerel seçimlerdir. Benden söylemesi…
Beykoz’da sonuçların ülke genelinin üzerinde olması son dakika dokunuşlarıyla sağlanmıştır. İmar ve mülkiyetle ilgili beklentilerin devam ediyor olması ve “bir şeyler başarılacaksa her şeye rağmen AK Parti eliyle başarılacaktır” inancı başarının ardındaki en önemli etkendir. İmar barışı adı altında bütün yapıların kayıt altına alınması da kaçak yapıların legal bir statüye kavuşması açısından algıları yükseltmiştir. Bu sayede oy oranı % 48’lere kadar yükselmiştir. Hangi seviyeden % 48’lere çıktığını ise bilenler biliyor…
Niye böyle söyledim?
Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada çok çirkin bir algı operasyonuna tanık oldum. Hedef, seçim sonuçları üzerinden İlçe Başkanı Hanefi Dilmaç ve teşkilatı başarısız göstermekti.
Teknik analiz ve istatistiğine girmeyeceğim lakin istenirse madde madde yazarım ama sonra çok utanırlar!
Beni işin ahlaki boyutu çok düşündürdü. En büyük rakibin CHP bile böyle bir sakilliğe tenezzül etmezken, yapılan bu işin karşılığı nedir?
Dilmaç ve ekibini beğenirsiniz, beğenmezsiniz ama en azından bu süreçte kimse emekçileri ekmeğiyle tehdit etmedi! Kimse kapılarda beklemedi, randevu verildikten sonra kapılardan geri dönmedi. Kimse kimseye kumpas kurmadı, aldatmadı, aşağılamadı, müphem, seviyesiz ve kirli ilişkilere girmedi…
Tüm teşkilat, başlarında İlçe Başkanı ve Belediye Başkanı; herkes işini en güzel, nitelikli ve saygılı bir şekilde yaptı.
Yıllarca bu partinin sunduğu doğal ve suni imkânları sonuna kadar kullanan(!) sizler elli günden çok daha az bir sürede, canhıraş bir şekilde her yere yetişen, her soruna pansuman olmaya çalışan, kapı kapı gezen bu teşkilatın her bir ferdine en azından edeben bir teşekkür edebilirdiniz. Ama siz eleştirmeyi ve Tayyip Beyin mirasını hovardaca tükettiğiniz dönemlerde kendinizin aldığınızı zannettiğiniz oyları bu günle kıyasladınız. Bunda bilgisizlik olmadığı açık!
Merak ediyorum, kıyamete kadar bu partinin başında ve kademelerinde görev yapmayı mı bekliyordunuz? Nedir bu hırs, bu kin, bu haset?! Oy kaybı yaşandı algısı oluşturup bunu ilçe başkanı ve teşkilatın başarısızlığı olarak empoze etmeye çalışmak… Ayıptır yahu. Bu vefakâr insanlardan özür dileyin bari!
Yarın biri çıkar size iki çift laf söyler, cevap verecek takatiniz olmaz, ağzınız açık kalıverir. Onun için takdir etmiyorsanız bari gölge etmeyin! Bu parti siz olmadan da yolunda, davasında en güzel şekilde gider.
Bu insanlar seçim startı verildiğinde daha mazbatalarını bile almamışlardı, bu ayrıntıyı da bir kenara not edin…
Edep ya hû!
