Ölü Canlar!

Ben herhangi bir partinin ilçe başkanı olsam, meclis üyesi aday adayı olacaklara en az on kişinin kütüğünü Beykoz’a geri aldırması şartını koyardım.

Hatta dosyanın kabulü için bunu şart koşardım.

Vallahi yapardım!

Sayın Belediye Başkan Yardımcısı Hanefi Dilmaç’la yaptığımız röportajda Dilmaç bu konuda çok önemli bir serzenişte bulundu. Tüm aday adaylarını konuyla ilgili çalışmaya davet etti.

Hakikaten de öyle.

Partileri üstü bir sorun bu.

Siyasetin çok çok içerisinde ama siyaset üstü bir sorun.

265 bin nüfusumuz var. Ancak biz 250 bin olması için neredeyse yağmur duasına çıkacağız!

Olacak şey değil!

Nüfus 248 500 görünüyor.

Geri kalan 16 500 kişi nerde?

Memleketlerinde?

Ama aslında buradalar!

Evleri burada. Çocukları burada, hatta Beykoz’un okullarında okuyorlar!

Beykoz’da çalışıyor, yiyor, içiyor, yaşıyorlar!

Aklıma Gogol’ün Ölü Canlar adlı harikulade eseri geldi.

Toprak ağası ölmüş olan kölelerini devlete bildirmeyerek inanılmaz bir rant elde ediyordu.

Bizim çakma Beykozlular da öyle. Ama bir farkla; bunlar yaşayan ölüler! Beykoz’da yaşayıp, memleketinde sayılıyor! Oranın nüfusunu kabartıp hizmetin oraya akmasını sağlıyor! Yuh!

Evet!

Bu bir çağrıdır!

Bütün ilçe başkanları aday adaylarına bu konuda gerekli uyarıyı yapmalıdır.

Beykoz’un sorunları bitti, imar ve dönüşümden bahseder olduk ve önümüzdeki dönem çalışmalar bu yönde devam edecek diyoruz. İyi de kardeşim bu dönüşümü bunlarla mı sağlayacağız!

Adam kendini Beykoz’a ait hissetmiyor ki!

Aday adaylarına sesleniyorum;

2014 seçimlerinde listelere girmek 2009’a nazaran çok çok daha zor olacak.

Yeri gelmişken İl Genel Meclis Üyeliği de kalktı.

Yani artık ağır ağabeyler İl Genel Meclisi’ne değil Belediye Meclisi’ne aday adayı olacak.

Tek şansınız, şansınızı arttırmak.

Bunun yolu da nüfusun 250 bini geçmesi. Eğer bu gerçekleşirse 31 olan meclis üyesi sayısı37’ye çıkacak. Yani 6 kişi fazla olacak meclis üyesi sayısı. Önemli bir oran!

Bunun da yolu o 16 500 çapsızdan ikna edebildiğiniz kadarını Beykoz’a geri getirmek.

Tabi kendilerini değil, -hoş gelmeseler de olur-

Zaten Beykoz’un evelallah onlara ihtiyaç duyacağına ihtimal vermiyorum.

O kütüklerin kütüklerini getirmeniz yeterli olacaktır.

Kendileri olmasa bile en azından kütükleri bir halta yarar!

Vesselam!

Sinan KAVRAKOĞLU HAKKINDA

Sinan KAVRAKOĞLU... 1969 yılında Rize’de dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul’da tamamladı. Yüksek öğrenimini İ.T.Ü SMF DMYO’nda yapan Kavrakoğlu eğitimini yarım bırakarak 1990 yılında Çin Halk Cumhuriyeti’ne gitti. Burada yaklaşık 1 yıl kalarak Photo-finishing sistemlerine yönelik teknik eğitim aldı. İyi derecede İngilizce bilen Kavrak aile şirketinde ithalat ve dış ilişkiler sorumlusu olarak görev aldı. Avrupa ve Uzakdoğu’da birçok uluslararası fuar organizasyonuna katılan Kavrak sık sık yurt dışı ziyaretlerde bulundu. 1995 yılında evlendi ve 1998 yılında Beykoz’a yerleşti. 2002 yılında Kader Gür’le tanıştı ve Dost Beykoz’un gazete formatında yayınlanmasına öncülük eden isimlerden oldu. Haber Müdürü olarak başladığı Dost Beykoz kariyerine şu an Sorumlu Yazıişleri Müdürü olarak devam ediyor. Kavrak’ın www.antoloji.com sitesinde yayınlanan bazı şiir denemelerinin yanı sıra “Yazmış Bulunduk” ve “Dost Yazılar” adlı iki kitapta derlenmiş makaleleri yer almaktadır.