Ümit YILMAZ
  • 24/02/2017 Son günceleme: 24/02/2017 18:08
  • 4.467

Ülkemizde okumanın da, spor yapmanın da zor olduğunu hepimiz iyi biliyoruz. Bu ikisini bir arada sağlıklı götürmenin neredeyse imkânsız olduğu da hepimizin malumudur.

Bu yazıyı yazma nedenimin çocuklarımızın düştüğü zor durumu dile getirmek olduğunu belirteyim öncelikle.

Hepimiz çocuklarımızın iyi eğitim almasını bunun yanında sağlıklı olmasını ve spor yapmasını isteriz. Bunu istemeyen anne baba yoktur muhakkak ki.

Bunun içinde elimizden geldiğince çocuklarımıza imkânlar sunarız. Okul hayatının yanında çocuklarımızı spor kulüplerine yollarız. Sosyalleşme anlamında büyük kazanımlar elde eder çocuklarımız. Spor sayesinde pek çok arkadaş edinir. Yıllarca sürecek dostluklara adım atar. Buraya kadar her şey gayet güzel. Ama maalesef birde madalyonun öbür tarafı var.

Büyükşehirlerimizde özellikle de İstanbul'da çocuklarımızın spor yapacağı alanlar maalesef yeterli değil. Gerçi devletimiz elinden geldiği kadar çaba gösteriyor ama yılların getirdiği boş vermişlik nedeniyle ne kadar tesis yapılırsa yapılsın bu yeterli olmuyor.

İstanbul gibi resmi rakamlara göre 15 milyon, resmi olmayan rakamlara göre ise en az 20 milyon nüfusu olan bir şehirde hizmet veren spor tesisleri ihtiyacı karşılayabilecek sayıda ve kapasitede değil.

Bunun sonucunda hafta sonu yapılması gereken birçok alt yapı karşılaşması hafta içi oynamak zorunda kalıyor. TFF İstanbul İl Temsilciliği stat yetersizliği nedeniyle onlarca maçı hafta içi oynatıyor. Hiç bir yetkili bu çocukların okulları, eğitimi ne olacak diye düşünmüyor. Bu çocuklar ne zaman dinlenecek,ne zaman ders yapacak kimsenin umurunda değil. Bu çocuklar hangi şartlarda spor yapmaya çalışıyor bu da maalesef kimsenin uğrunda değil.

Hafta içi çarşamba ve perşembe günleri maç oynatılmayan hafta neredeyse yok denecek kadar az.

Bu da hem eğitim hem de sportif anlamda önemli sıkıntılar ortaya çıkarıyor.

Özellikle statlara ulaşım noktasında pek çok kulüp sıkıntı yaşıyor. Bir çok kulüp oyuncuları taşıyacak araç bulamadığı için maçlara gidemiyor. Birçok takımda 14-15 kişilik araçlarda 20-25 kişi karga tulumba yolculuk yapıyor

Bu oyuncular hafta içi okulda olması gereken çocuklar. Takımının maçı olduğu için izin alınıp okula gitmeyen çocuklar. Okul spor ikileminde kalan çocuklar.

Federasyonun hafta içine maç koyması nedeniyle neredeyse her hafta İstanbul'un bir ucunda spor yapmaya çalışan çocuklar. Federasyona soruyorum.  Bu işi neden bu kadar zorluyorsunuz? Eğer saha ve hakeminiz yeterli değilse bu kadar ligi neden oynatıyorsunuz? Bu çocukları ve kulüplerini mağdur etmek hoşunuza mı gidiyor?

Federasyonu artık bu uygulamayı sonlandırmaya davet ediyorum. Sırf lisanslı sporcu sayısı artsın diye çocuklarımıza bu eziyeti yapmayın.

Ya bazı ligleri kaldırın ya da birleştirin. Bu tarz anlamsız uygulamalar kimseye bir şey kazandırmaz.

Okul yüzünden oğlunu kulüpten almış ve kendi çapında sporun içinde kalmaya çalışan bir baba olarak tüm babalara soruyorum.

Okumaya ve spor yapmaya çalışan çocuklarınızın bu imkânlarda okumasına ve spor yapmasına razı mısınız?

Spor muhakkak ki önemli. Ama çocuklarımız için okumak çok daha önemli.

Bunca olumsuz örnekten sonra şimdi en kilit soruyu soruyor ve yazımı sonlandırıyorum.

Sahi sizin için hangisi önemli okul mu yoksa spor mu?

Yazarın Yazıları