Ayşenur ÇABUK
  • 14/09/2017 Son günceleme: 14/09/2017 18:50
  • 6.911

Yeni eğitim-öğretim yılında ders zili birinci sınıflar için bir hafta erken çaldı.

Miniklerimiz belki biraz erken kalkacak, uykulu uykulu kıyafet değiştirecek, sabah sabah hadi oğlum son bir lokma, hadi kızım sütünü bitir diye sesler duyacak, yeni bir arkadaş çevresi ile tanışacak derken okuma-yazma öğrenecek ve bu süreçte biraz zorlanacak olsalar da bu serüvene çabuk alışacak ve çok sevecekler.

Özellikle çocukluk çağında kazanılan beslenme alışkanlıkları yaşam boyu sürdürüleceği için büyük önem taşır. Çocuklarda beslenme çocuğun yaşına, cinsiyetine, vücut ağırlığına ve fiziksel aktivitesine göre düzenlenmelidir. Okul çağı, çocuğun toplum yaşamına ilk kez bilinçli olarak girdiği bir dönemdir. Okul öncesi dönemde çocuğun beslenme alışkanlıklarını aile etkilerken, okul döneminde arkadaşlar, televizyon ve çevresinde bulunan pastane, cafe ve restaurant gibi çevresel etkenler etkilemeye başlar.

Çocuğun yeterli ve dengeli beslenebilmesi için çocuğun, ailenin ve okul yönetimindeki kişiler ile öğretmenlerinin beslenme konusunda eğitilmeleri gerekmektedir.

Okul çocuklarının büyük bir kısmı çeşitli nedenlerden dolayı kahvaltıyı atlayarak okula gider. Gece boyu açlıktan sonra vücudumuz ve beynimiz güne başlarken enerjiye ihtiyaç duyduğundan kahvaltı atlandığı takdirde dikkat daha çabuk dağılır, baş ağrısı ve yorgunluk oluşur. Bu nedenle kahvaltı öğünü atlanmamalıdır. Kahvaltıda kan şekerini hızla yükselten ve sonra düşüren şekerli besinler yerine büyümek için gerekli olan proteinden zengin, yumurta, peynir; sağlıklı kemik ve diş gelişimi için süt, bağışıklığı güçlendiren vitamin ve mineralden zengin taze sebze-meyve; günlük enerji ihtiyacımızın çoğunluğunu karşılayan ekmek, tahıl gevreği gibi besinler tüketilmelidir. Sabah kahvaltısında iştahsız çocukların kahvaltıları tost, peynirli omlet, sebzeli krep, menemen gibi seçeneklerle çeşitlendirilmelidir. 

Yeterli ve dengeli bir beslenmede her öğünde dört besin grubuna yer verilmelidir. Aynı öğünde mutlaka proteinden zengin; süt veya süt ürünleri ile et, balık, tavuk veya kuru baklagil ürünleri, ekmek ve tahıl ürünleri ile birlikte vitamin ve minerallerden zengin sebze-meyveler bulundurulmalıdır.

Çocukların beslenmesinde ana öğünler kesinlikle atlanmamalıdır ve beslenme ara öğünler ile desteklenmelidir. Ara öğünler çocuklara enerji vererek okul başarısını olumlu etkiler. Beslenme çantalarında hem taşınması kolay hem de besleyici değeri yüksek süt, ayran, fındık, ceviz, badem gibi kuruyemişler, kuru üzüm, kuru incir, kuru kayısı gibi kuru ve taze meyveler ve ev yapımı poğaça, kek, börek gibi tok tutucu yiyeceklere yer verilmelidir.

Çocukların ihtiyacı olan yiyecekler çeşitli şekillerde sunularak besin seçimi ve besin reddi önlenebilir. Sebze yemeyen çocukların beslenmesine sebzeli makarna, sebzeli krep, sebzeli börek, sebzeli köfte eklenebilir. Meyve yemeyen çocuklara taze sıkılmış meyve suyu, meyveli kek, meyveli kurabiye şeklinde meyve yemesi sağlanabilir. Süt içmeyen çocuklara meyveli süt ya da sütlü tatlılar hazırlanabilir. Bu şekilde hiç sevilmeyen ya da reddedilen besinler sevdirilebilir.

Günlük su tüketimine özen gösterilmeli ve egzersiz yapılmalıdır. Şeker içeriği yüksek meyve suları ve gazlı içeceklerden, yağ içeriği yüksek fast-food ürünleri, kızartılmış ürünlerden ve çikolata, cips, bisküvi, kek, şekerlemeler gibi ambalajlı hazır ürünlerden uzak durulmalıdır.

Yeni eğitim-öğretim yılında tüm öğrencilerimize başarılar diliyorum.

Sağlıcakla… 

Yazarın Yazıları