Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşanan depremler sonrası Beykoz Tokatköy Mahallesindeki kentsel dönüşüm tartışmalarında yaşananlar yeniden gündeme geldi.
Sabah Gazetesine tartışmaları değerlendiren bölge halkı ağır ifadeler kullandı.
“Biz ölmek istemiyoruz, Okmeydanında ne kadar militan varsa buraya getirdiler. Beykoz halkı burada yoktu” şeklindeki ifadelerle kentsel dönüşüme karşı çıkanlara tepki gösteren vatandaşlardan, Ömer Kuru ise, "Dokunulmazlıklarını kullanarak polisi taşlattılar. Yakışmıyor." ifadelerine yer verdi.
Tokatköy Mahallesi Muhtarı Galip Bekaroğlu,’da açıklamalarında, kentsel dönüşüm alanının 22 Şubat 2016'da deklare edildiğini ve Beykoz Belediyesi tarafından yapılacağının kamuoyuna duyurulduğunu söyledi.
Bekaroğlu, “Cumhurbaşkanlığı'na durum iletildi. Cumhurbaşkanımız burayı KİPTAŞ'ın yapması emrini verdi. Daha sonra seçimlerde Büyükşehir CHP'ye geçti. Büyükşehir bu projeye yaklaşmadı. Beykoz Belediyesi Başkanı da değişti. Yeni gelen Başkanımız bunu istedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile anlaşıldı. 2 ayda imzanın yüzde 84'ü tamamlandı. Bazı arkadaşlar benimsemedi. Bazı siyasi partililer geldi, onlarla ilgilendiler. Fikir ayrılığı ortaya koydular." dedi.
7'nci bloğun temeli de atıldığını ve 662 hak sahibin olduğunu söyleyen Galip Bekaroğlu, 823 adet yapılacak. 43 âdeti dükkan olarak ayrıldı. Kazılar başlayınca gördük ki, devlet çok doğru bir karar vermiş. Zemin balçık ve kötüydü. 400 forekazık çakıldı. Hala da çakılıyor. Her insanın dairesine daire verildi. Arsalara daire verilmedi. 14 vatandaş bundan mağdur. Devlet mağdur etmez, bu da konuşulur. Kentsel dönüşümün ne kadar önemli ve doğru olduğunu deprem sonrası herkes gördü. İnşallah 1 yıl içinde sorunlar da çözülerek tamamlanacaktır.” ifadelerini kullandı.
Emin Kaya,
Evimiz 40 senelikti, hiç güvende hissetmiyorduk. Biz ölmek istemiyoruz, bir an önce evlerimizin dönüşmesini istiyoruz. Herkes İstanbul Depremi diye bağırıyor. İstanbul Depremi olursa bunun hesabını kim verecek? Bu binaların hepsi temelsiz, kaçak yapılar. Ne iskan var, ne forekazık çakılmış. Biz ölmek istemiyoruz, sloganımız bu.
Bir yasa var, burası depremden etkilenme bölgesi. Herkes işini yapıyor. Arkadaş itiraz ediyor, edebilir. Ama çalışmalarımız devam ediyor. Evini veren kimse mağdur değil. Kira yardımı veriyor devletimiz. İmza atmayan yüzde 16'lık kesim siyaseten bakıyor bu işe. Bu adam yapmasın da, sonra kim yaparsa yapsın. Böyle bir düşünce yok. Sen siyasetçisin beni öldürmeye mi çalışıyorsun abi! Böyle bir şey yok. Böyle bir yapı olmaz.
Mehmet Kanbur,
İlk imzayı verenlerdenim. Bizim ev 158 metreydi, ona rağmen hemen verdik. Başka yerde kirada oturuyoruz ama oturduklarımız da harabe. Bu imza atmayanlar ne bekliyor! Bu depremden sonra yeter demeleri lazım. Onların yüzünden yukarı projeye başlanamadı. Bunlar bizi yordu artık. Bir senedir bunlar nedeniyle biz mağduruz. Oturduğumuz ev, ev değil ya. Bizim artık yeni dairede rahat etmemiz lazım.
Okmeydanı'nda ne kadar militan varsa geldi buraya. Ben 50 senedir buradayım, tanımadığım bütün adamlar burada. Burada nasıl siyaset olmaz. Solundan tut, HDP'lisine kadar bütün teşkilatlar buradaydı.
Ömer Kuru,
Evim 23 senelikti. İlk hazır betonu kullanan insanlardan biriydik. Zemin çok bozuk, sulak yer. Yollar işgal edilmiş çok dar, itfaiye girmiyor. Çöp arabası giremedi mahalleye. Bu nedenle bir an önce hayırlısı ile bitmesini istiyoruz.
Bu tek başına yapılan bir şey değil. Organize şekilde yapılıyor. 6'lı masanın tamamı bu işin içinde. Bunların gayesi devlet ile milleti karşı karşıya getirmek. Bütün akrabaları, mahalleliyi birbirine düşürdüler. Atmadıkları iftira kalmadı. Bunların dertleri başka. Polislerimiz yaralandı. Bundan bir siyaset çıkmaması lazım. Vekilleri gönderiyim, dokunulmazlıkları var, bir şey yapamazlar diyorsun. Polisi yaralatıyorsun. Bu hiç yakışan bir şey değil." ifadelerini kullandı.
Muammer Kanbur,
Meral Hanım geliyor buraya, 'Vekillerimizi gönderelim, kimse bir şey yapamaz onlara' diyor. Sen şimdi 80 kişiyi mi temsil ediyorsun oy almak için, 570 kişiyi mi? Hangimizden yanasın. Vekilleri sokuyorsun, kimse dokunamasın. Polisleri taşlatıyorsun. Bu mudur hak. Başımıza geleceksin bunu mu yapacaksın? Taşındığım evden korkuyorum. 6'ncı kattayım otobüs geçerken ev sallanıyor. Bir an önce burası bitsin ki biz de rahatlayalım. 80 kişi mağdur diyorsunuz. Biz bu projenin parasını veremiyoruz diyordunuz. 1 yıldır kirayı nasıl veriyorsunuz. Ama ben biliyorum ki, İYİ Parti'si, CHP'si, HDP'si, bunlar kira yardımını da, diğer destekleri de veriyor.
Tuncer Elbaş,
Biz yüzde 84 olarak evet vermişiz, projeye izin vermişiz. Bazı bu işleri karıştıran siyasi partilerin avukatları her gün burada. Milletten aldıkları avukatlık paraları ile kendilerine lüks arabalar aldılar. Devletimizin projeyi bir an önce bitirmesini istiyoruz.
Ayşe Dede,
25 yaşında o eve geldim. 70 yaşıma geldim. Kolonlar ufalanıyor, demirler görünüyor. Devlet sağlam bina yapacağım diyor. Hayır diyenler yüzünden işlerimiz 1.5 yıl aksadı. Halen daha kazanacağız diyorlar. Neyi kazanacaklar, bilmiyorum. Hatay'da gördünüz, yeni binalar bile yerle bir oldu. Biz kendimiz oda oda yaptık. Düşün yani.
Haber Merkezi
