Kim BERÂTİNİ İstemez ki?…

Rahmet ve bereket ayları içindeki en hayırlı, en bereketli ve en değerli gecelerden birincisi KADİR Gecesi (23 Temmuz 2014 akşamı.), ikincisi ise BERÂT gecesidir. Bu sene BERÂT gecesi; 12 Haziran 2014 Perşembe’yi, 13 Haziran Cumaya bağlayan gecedir. Yani bu hafta idrak edeceğiz, inşaallah…

Kadir gecesinin 1000 aydan (yani 83 seneden) daha hayırlı, değerli ve bereketli olduğu Kur’ân-ı Kerimde 97. Sûre, 3. Âyette bildirilmiştir ve bu gecede yapılıp kabul edilen ibadetler 83 yıllık ibadete bedeldir. BERÂT Gecesinde yapılan ibadetler ise 50 yıllık ibadete bedeldir ve Leyle-i Berât’ta okunan Kur'ânın her bir harfi, 10 bin harfe bedeldir.Bediüzzaman Hz. “..Berât gecesinin ibadeti, elli senelik bir ibadet hükmüne geçebilir…”..buyuruyor. (Şualar)

• Peki, bu kadar değer verilen LEYLE-İ BERÂT nedir? Ve yüce Rabbimizin Rahmet ve bereketi, inananların menfaatine, bu gecede niçin böylesine coşuyor?…

Berat’ın Kelime anlamı; berî olmak, arınmak, aklanmak, af edilmek, bir zorluktan kurtarmak, temiz ve suçsuz çıkmak demektir. Bu anlamdaki BERÂTİNİ, KİM İSTEMEZ Kİ? İşte bunun için, konuya tam odaklanalım…

Bu yıl içinde doğacak her çocuk bu gece takdir edilir. Dünyadaki sınavını tamamlayıp, bu sene öleceklerin (yani 300 000 küsur kişinin) isimleri de bu gece takdir edilerek, Azrail AS’a verilir. Bu gece herkesin rızkı, İlâhî takdirle taksim olunur. Bu gece herkesin amelleri (işlediği günahları ve sevapları) Allahü teâlâya arz olunur.

Bu mübarek geceye; bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle “Mübarek gece”,günahların affı ve kulların temize çıkarılması sebebiyle “Berât gecesi” ve kulların ihsana ve Rahmete kavuşmaları nedeniyle de “Rahmet gecesi”, “kısmet ve kader gecesi”, “şefaat gecesi”, “meleklerin bayram gecesi” “mağfiret gecesi” ..gibi adlar da verilmiştir.

Hani iş hayatımızda, yıllık bir program çerçevesinde yürütülen ticari faaliyetler, her yılın sonunda, o program esaslarına göre kontrol ve teftiş edilir yâ. Yani; envanter çıkarılır. Kâr zarar hesapları yapılır. Kesin hesabın tespitinden sonra da, gelecek yılın programı hazırlanır. Yatırım plânları, bütçe ve rakamları belirlenir ve yol haritası çizilir. İşte bunun gibi; Manevi hayatımız ve faaliyetlerimiz adına şu dünya hayatımızda; Âhiret hayatının kazanılması için yıllık bilançosu Berât gecesinde takdir edilip karara bağlanır. Koca bir yılın bu avantajlı devresinde, bizlerin yıllık muhasebemizi yapmamız için, geleceğimizin programını yeniden gözden geçirmemiz için, yeni hedefler belirleyip atılımlar yapmamız ve ‘bu çetin sınavı mutlaka kazanmamız’ için, bu süre Rabbimiz tarafından çok çok bereketli kılınmıştır. Bu nedenlerle bu mübarek günler ve geceler, her birimiz için kaçırılmaz FIRSAT GECELERİDİR.

Merhameti sınırsız olan yüce Rabbimiz, şu dünya sınavından mutlaka başarıyla çıkmamız için, tüm hayatımız boyunca biz insanlara, fırsat üstüne fırsatlar tanımaktadır.

Tâ ki bağışlanalım, tâ ki mahvedici ebedî azâba müstahak olmayalım. Tâ ki ebedî hayatımızda, sevdiklerimizle birlikte ebedi mutluluğa ulaşalım. Bu kadar geniş fırsatlara rağmen, hâlâ vurdumduymaz davranmak aklıselim sahiplerine hiç yakışmayacağı için, her birimiz bu fırsatları, bu mübarek gün ve geceleri çok iyi değerlendirmek mecburiyetindeyiz.

Bu gecenin en önemli ibadeti; “Kur’ân ile meşgûl olmaktır”. Yani O’nu okumak, dinlemek, içindeki ‘Rabbimizin insanlığa olan mesajlarını’ en doğru biçimde öğrenmeye çalışmaktır. Asrın Kur’ân tefsiri olan Risale-i Nurları, mütalâa ederek okumak ve huşû ile dinlemektir. Hadîs-i Kudsi’de şöyle buyrulur: “Eğer siz hayırlı bir mecliste ‘Kur’ân ile meşgûlken’, başkaları dualar edip benden her ne istiyorlar ise siz Kur’ân ile meşgul olduğunuz için istemediğiniz halde, en hayırlılarını size de veririm.” (Rumûz’ül Ehâdîs. Zübdetül Buhârî.)

Bu mübarek gecelerin ihyâsı husûsunu; yani sıla-i rahim, hangi ezkâr, tesbihat ve duaların yapılacağı, mukaddes yerlerin ziyaretleri, camilerde, TV.’larda, radyolarda, kürsülerde, minberlerde, internet ve duyarlı gazetelerde çokça ve detaylarıyla işlendiği için, FIKHÎ yönlerini o mahfillere havale ediyorum.

Yüce Rabbimizin 365 günün içinde, en çok değer verdiği bu iki gecenin de, Kur’ânın insanlık âlemine indirilişi (Yani biri inzâl biri tenzil) ile ilgili olduğuna dikkat çekmek istiyorum. İşte bu iki gecede Yüce Rabbimizin, biz günahkâr kullarını bağışlaması için, Rahmet ve Merhametinin coştuğu görülüyor. Tek bir BERÂT gecesini ibadetle geçirenlere 50 senelik ibadet sevabı, tek bir KADİR gecesini ibadetle geçirenlere 83 senelik ibadet sevabı bağışlandığı mâlum. Acaba Kur’ânın indiği gecelere böylesine değer veren Yüce Rabbimizin; bu Kur’ânın indiği bir KALBE, bir bedene, bir Mü’mine ne kadar değer vereceğini, hiç düşünebiliyor muyuz?…

Bu gerçeği düşünerek, her gün mutlaka bol bol Kur’ân okuyalım. Her fırsatta Kur’ân dinleyelim. Kur’ân okumasını bilmeyen sevdiklerimizin, Kur’ânı öğrenmesi için seferberolalım. Kur’ânın mesaj yönünü hayatımıza geçirebilmek için, Nurterapilere devam edelim. Hem dünyada hem de ebedî Âhiret hayatımızda mutlu, huzurlu ve bahtiyar olalım, inşallah.

Bilvesile:

Her birinizin BERÂT GECENİZİ en içten duygularımla tebrik ve tes-îd eder,

İbadetlerinizin ve DUÂLARINIZIN KABÛLÜNÜ,

RAHMAN ve RAHİM olan Rabbimizden niyaz ederim…

Bu gecenin “hepimiz hakkında GERÇEK BERÂAT olması” duâlarımla…

A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…