Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

Dünya – Âhiret dengesi ve dengesizler!

Denge kelimesi sözlüklerde; “Bir nesnenin veya bir insanın devrilmeden durma hâli. Muvazene, Balans, Zihinsel ve duygusal uyum.

İstikrar, Ekonomik hayatın uyumlu düzeni.Birbirini ortadan kaldıran güçlerin sonucu olan durma-yaşama hâli ve her konudaki mükemmel hedefler için, en ideal ve vasat pozisyon”, v.d. şekillerde tanımlanıyor.

Uçakta, gemide, motosiklette, bisiklette, tansiyonda, vücut şekerinde, tüm vücut kimyamızda, beslenmede, iş hayatında, ekonomide, bütçede, ibadetlerde ve sayamadığımız birçok konularda, “denge idealinden sapmalar kadar” tehlikeli durumlar ortaya çıkar. Eğer bu sapmalara zamanında müdahale edilmez ise o konuda bir FELÂLET kaçınılmaz olur.

Birkaç örnek: Tansiyonda ideal denge, 120/80 olmalıdır. Artı-eksi 50’lik sapmalar, hastalıklara, bayılmalara, felçlere v.s. sebep olabilir. Daha fazlası ölüm ile neticelenebilir. Beslenmede dengesizlikler; obeziteye, zayıflamalara, çeşitli hastalıklara ve aşırısında ölümlere kadar gidebilir. Vücut (kan, idrar v.d.) kimyamızda 200’den fazla denge unsuru kriter vardır. Her biri vücudumuza, Yüce Yaratıcımız tarafından hassas dengelerle hizmet ettirilirler. Her birindeki (dış etkenler ve hatalı kullanım nedeniyle oluşan) sapmalar, hastalıklara, felçlere, şuursuzluklara v.b. yüzlerce hasarlara, hatta ölümlere sebep olurlar.

Bütçelerdeki, iş hayatımızdaki ve ekonomideki dengesizlikler de önce çeşitli hasarlara, zararlara, tökezlemelere ve neticede de iflaslara sebep olur.

Yani kısacası vücut, aile, okul, iş hayatımızda v.s. DENGE şart olduğu gibi, şu dünya hayatı  ile mutlaka kazanmamız gereken Âhiret hayatımız arasında da DENGE şarttır ve bu konuda da mutlaka bilinçli, tedbirli ve kararlı olma zorunluluğumuz vardır. Çünkü bu konudaki dengesizlikler, iflas veya ölüm gibi basit (!) değil, sınırsız ve ebedî bir hayatın, sürekli cehennem azâbına dönmesini netice verecektir. Bu konudaki en sağlıklı ve en önemli bilgiler, Dünya ve âhiretin Mâliki olan Allahta c.c., Onun c.c. özel hitâbı olan Kur’ân-ı Kerîmde ve onun mütercimi olan Hz. Muhammed’dedir SAV. Yani Kısacası İslâm’dadır…

İşte insanlık, bu iki kaynaktan (Kur’ân ve Hadîsten), yani doğru İslâmiyet’ten mahrum olduğu ölçüde veya doğru İslâmiyet’ten saptığı ölçüde, dünyada huzursuz, sosyal hayatta problemli ve âhirette de korkunç felâketlere düşecektir.

Kâinatın niçin yaratıldığını, insanoğlunun bu dünyaya niçin gönderildiğini ve bu dengenin nasıl kurulacağını insanlığa anlatmak için, Merhameti sınırsız olan Yüce Rabbimiz tarafından, Hz. Âdem AS’dan bu yana 124 000 peygamber görevlendirilmiştir. Bu kılavuzların sonuncusu ve Kıyamete kadar dengeleyicisi ise Hz. Muhammed’dir SAV. Hz. Muhammed SAV, Kıyamete kadar tüm insanlığın tüm ihtiyaçlarına cevap verecek donanımda görevlendirilmiştir. Ancak yüzyıllar arasında, kıtalar ve medeniyetler nezdinde insanlığın farklı yaşantıları, algılama kabiliyetleri, teknolojik imkânları birçok farklılıklar arz edeceğinden, Yüce Rabbimiz mükemmel ve her asırlara cevap verecek donanımdaki Kur’ân hükümlerini, o asrın insanına uygun tefsir edebilecek Müceddidler ve asır İmamları görevlendireceğini de vaad etmiştir. Ateizmin, küfrün ve imansızlığın en yoğun olduğu şu asımızda gönderilecek müceddidin, elbette yoğunlukla bu konularla donanımlı olması şarttır. Aklıselim ile yapılan tüm araştırmalar da bu asrın müceddidinin, Bediüzzaman Said Nursi Hz. Ve onun Risale-i Nur külliyatı olduğunu, kolayca gösteriyor. Başka mübarek şahsiyetleri de gösterenler elbette olabilir, ancak Sevâd-ı Âzam Bediüzzaman Hz.’de müttefiktirler…

Bu itibarla, asrımızın en büyük derdi ve problemi olan mutlaka gideceğimiz “Âhiret âlemimize” zarar vermeden, hatta kesinlikle garantiye almaya çalışarak, uhrevî ve dünyevî meşguliyetlerle DENGELİ yaşamaktır. Bunu bilen kılavuzumuz Hz. Muhammed SAV, “Hiç ölmeyecek gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi Âhiret için çalışınız”buyurmuşlardır (Câmiu’s-Sagîr, II/12, Hadis No:1201). Ancak, bu asırda bu dünya ve Âhiret dengesini bozan (şeytan ve nefs’e ek olarak; TV’lar, eğlenceler, müskirât, internet, fuhşiyat, medya, müstehcenlik v.s.) etkenler pek çok olduğundan, bu konuda dengesiz düşen ve Âhiretini kaybedenlerin (İmansız ölenlerin) oranının, 40 kişiden 38-39’u olduğu, ehl-i keşfin müşâhedâtıdır… (görüş ve tespitidir.)

·        İşte bu nedenlerledir ki HASEV (Hz. Süleyman Eğitin) vakfı, Dicle Üniversitesi ve İst. İlim ve Kültür Vakfının yöneticileri, ortaklaşa düzenledikleri sempozyumun konusunu, insanlığın en önemli problemi olan “DÜNYA ve ÂHİRET DENGESİ” olarak seçmekle tam isabet etmişler. Öncelikle kendilerini takdir ve tebrik ediyorum.

Evet, 02.05.2014 Cuma günü, İstanbul İlim ve Kültür Vakfı, HASEV Vakfı ve Dicle Üniversitesi Rektörlüğünün ortaklaşa düzenledikleri bu önemli sempozyumdaydım. Bu “dünya-âhiret dengesizliği” tehlikesizliğinin farkında olan bilim adamlarımız da tebliğlerine öyle mükemmel hazırlanmışlar ki, Risale-i Nur Perspektifinden insanlığa devâ ve şifa olacak hârika reçeteleri, bizlere tek-tek sundular. Gerçekten de çok istifade ettik. Bir kitap haline getirilecek olan bu reçetelerin, bir köşe yazısıyla sunmak elbette imkânsızdır. Bu reçeteleri daha geniş olarak, www.iikv.org adresinde (özet halinde de olsa) bulabilirsiniz…

Ancak, bu reçeteleri yeni fark ederek, bu eserleri tetkik eden akademisyenlerden, sadece birinin ibretlik itirafını takdirlerinize arz etmek istiyorum: “Asrımıza ışık tutan Risale-i Nuru tanımadan önceki hayat; hiç güneş almayan bir odada yıllarca yaşamaya, Risale- Nurları tanıdıktan sonraki hayat ise bol güneş gören ve bol oksijenli açık, sağlıklı ve güvenli bir havada yaşamaya benziyor. Bana bu Risale-i Nur ekolünü tanıtan büyüklerime, şükranlarımı arz ediyorum. Bundan sonraki hayatımı, bu eserleri çok daha iyi irdeleyerek, öğrencilerime ve daha geniş kitlelere tanıtmakla geçireceğim…” (Gülten Karaca)

Tüm okurlarıma da; hiç vakit kaybetmeden, bu güzide eserleri tetkik etmelerini hararetle tavsiye ediyorum. Neticede de, benzer itiraflarda bulunacaklarından eminim. Vesselâm…

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER