Bunu yazarken kesinlikle laf olsun diye yazmıyorum. Malum Beykoz’da uzun yıllardır STK’ların içinde bulunmuş, cemiyetçilik yapmış, son iki dönemde yerel seçimlerde Beykoz Belediye Başkan Adayı olarak hizmete talip olmuş bir kardeşinizim. Bunun yanında hem ilçemizde, hem yurt genelinde hem de yurtdışında yardım faaliyetlerinde bulunan Gaye İnsan Uluslararası İnsani Yardım Derneği’nin de başkanlığını yürütüyorum.
Hal böyle olunca gün geçmiyor ki bir ihtiyaç sahibinden öncelikle iş konusunda yardım, sonra gıda, eşya, elbise, ödenememiş faturalar, kiralar konusunda bir yardım talebi gelmiş olmasın. Çalışma prensibimiz icabı hemen hepsini yerinde tespit edip, bugün ki tabirle sosyal çalışmasını yapıp ondan sonra yardımları gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaya gayret ediyoruz. Zaman zaman suistamal etmek isteyenlere rastlamış olsak dahi, özellikle son bir yıldır yaşanan Korona Salgını neticesinde, beyan ettiğinden çok kötü durumda olan aileler evler gördük. Çok uzaklardan bahsetmiyorum, bu insanların hepsi Beykoz’da yaşıyor.
Malum bu yıl Mart ayı itibariyle bir çok insanımız işsiz kaldı. Birçok insanımız kısa çalışma adı altında geliri düştü, kimileri ücretli kimileri ücretsiz izinlere çıkarıldı. Şimdi yeniden pandemi tedbirleri kapsamında birçok işyeri kapatıldı. Günlük (yevmiye) usulü çalışan birçok insanımız yine işsiz. Yine hiçbir gelirleri kalmadı. Belediyeler, kaymakamlık, dernekler vs gıda yardımlarıyla yeme içme işini kısmen karşıladılar diyelim. Bu kadar insanın kira, elektrik, taksit vb ödemeleri ne olacak?
Belki hatırlayanlar olacaktır henüz bu korona illeti yeni başladığı sıralarda kendi sosyal medya hesaplarımda da paylaşmıştım. Salgının ne kadar süreceği ve nelere mal olacağı belli değil. Bu sebeple kamu kaynakları, özellikle de belediyelerin kaynakları bu süreçte israf edilmemelidir. Komşusu açken tok yatan bizden değildir düsturu gereğince harcamalarda mutlaka bir öncelik sıralaması olmalı, gerekirse kültür sanat konser festival hatta yeniden park bahçe meydan düzenlemeleri bu sürecin sonuna bırakılmalıdır.
Evladına, evine ekmek götüremeyen insanlar var bu memlekette bu abartı yalan falan değil. Sadece saraylarınızdan, yüksek duvarlı, güvenlikli konforlu evlerinizden çıkıp sokak aralarında biraz gezmeniz yeterli olacaktır görmek için. Yahut Sayın Cumhurbaşkanımızın da çok değer verdiği muhtarlarımıza bir uğrayıp ellerindeki ihtiyaç sahibi ailelerin listesine bir bakıversinler. Mümkünse bir iki tanesini evlerinde ziyaret etsinler. İnanın çok kötü manzaralar ile karşılaşmak işten değil...
Bütün dünyaya musallat olan böyle bir virüsün yanında ekonomimizin de kötü günler yaşadığı bir ortamda yapılması gereken önce bütün israflara son vermek. Tepeden tırnağa gereksiz tüm harcamaların önüne geçmek gerekiyor. Sonrasında bu kalemlerden yapılacak tasarruflardan oluşacak kaynakla acilen; başta kaymakamlık ve belediye görevlileri, muhtarlar ve tüm STK’lar Beykoz’u mahalle mahalle, sokak sokak gerekirse ev ev taramalı, bir tek ihtiyaç sahibi insanımız kalmayıncaya kadar bu tespitleri yapmalıyız. Özel dönemler özel çalışmalar gerektirir, biz önce ki süreçte temas ettiğimiz birçok aileden yardımlarının kesildiğini, ya da evleri araçları olduğu için yardım alamadıklarını işittik. Normal bir zamanda bu olabilir ama salgın sebebiyle bir anda işsiz kalan, geliri sıfırlanan insanımız var, bunların da göz önüne alınarak, yara büyümeden önlemleri şimdiden alırsak iyi olur kanaatindeyim.
Biz arkadaşlarımızla birlikte bu süreçte her türlü görevi almaya hazırız. Beykoz için, Beykozlu için elimizden ne geliyorsa...
Selam ve dua ile...
