Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

Müslümanlar neden böyle perişan?

​Bu konuda çok araştırmalar yaptık, yazılar yazdık, fakat hiç birisi şu Arif Ozanın yakarışı kadar derli toplu olmamıştır.

Bu nedenle bu hafta sizlere sadece bu yakarış şiirini arz edeceğim:

Müslümanlar neden böyle perişan? Sebebini sorup arıyor muyuz?
Bence bu işin sebebi Müslüman, Acaba farkına varıyor muyuz?  

Müslümanlık çünkü adımız bizim. Adımız gibi mi, tadımız bizim?
Eksik mi dediniz, kodumuz bizim? Fitnesiz, fesatsız duruyor muyuz?

İslâm’ın şartı beş, İmanın altı. Diyerek işleriz, her türlü HALTI.
Aklımıza gelmez toprağın altı. Emaneti sağlam koruyor muyuz?

Esiri olmuşuz malın, servetin. Zinânın, şehvetin, koyu gıybetin.
Vatanın, milletin, Dînin, devletin. En ufak işine, yarıyor muyuz?

Bu devirde kimin kötü hâli var? Simdi itin bile özel yalı (öğün yemeği) var.
Hepimizin iyi kötü birçok malı var. Fitreyi, zekâtı veriyor muyuz?

Birbirine düşman, zenginle fakir. Birinde hamd eksik, birinde şükür.
Hepinizde ayrı, değişik fikir. Birlikte üç adım, yürüyor muyuz?

Elin gözündeki çöpleri tek, tek. Görüp gösteririz, kaçırmayız pek.
Kendi gözümüzde mertek var mertek. Biz, bizdeki suçu, görüyor muyuz?

Neyi öğreniyor, neyi duyuyor? Karnı evde, beyni nerde doyuyor?
Oğlumuz, kızımız, nasıl büyüyor?
Üstüne kol kanat, geriyor muyuz?

Kitabımız Kur'an, ilim kokuyor. Kaç Müslüman, günde açıp okuyor?
Okuyan da, işte öyle okuyor! Mânâsına kafa, yoruyor muyuz?

Mademki her nefis, Hakk'tan hediye. Dünya için Hakkı, unutmak niye?

Bugün Allah için, ne yaptım diye. Akşam kendimize, soruyor muyuz?

ARİF olan, ham lâf etmez gardaşım. Bir destanla bu dert, bitmez gardaşım.
Müslümanım demek, yetmez gardaşım. Müslümanca hayat, sürüyor muyuz?

Kayıt Tarihi: 7.2.2002

Evet dostlarım, bu haykırışın tarihine baktığımız zaman, bu tespitlerin değerini çok daha iyi anlıyoruz. Hatta başımızı kaldırıp, ülkeler bazında baktığımızda ise İslâm ülkelerin ahvâlinin, çok daha perişan olduğunu görüyoruz.

Eğer Arif OZAN da tüm dünya üzerindeki İslâm ülkelerine de baksaydı, herhalde bu haykırış 10 katından fazla olurdu. Bu hafta şiir ile hasbihâl ediyorken, hem şâir hem de işadamı olan yarım asırlık dostum ve arkadaşım (Merhum) Eyüp Otman’dan da aynı konu üzerine bir potpuri yapayım, dedim.

Ne hale geldi insanlığımız?

Bak ne hâle geldi insanlığımız bizim. Acımadan canlara kıyar gideriz.
Hele ki; bir de Mü’min, mü’mine. İşte böyle hâllere, her dem yanar gideriz.

Ne Ramazan bildik, ne de oruç, Müslüman, Müslüman’a eyledi hurûc,
Bu işe üzülmez Avrupalı hiç, Kendi kendimize kıyar gideriz.

Günah-ı Kebâir iken katillik, Allah’ın aşkına ne bu rezillik.

Halkın birçoğu çeker sefillik, Emvalleri (mal varlığını) bir-bir yığar gideriz.

 Bir cana kıymak, kasttır tüm canlara, Nasıl sığar ki bu, pâk vicdanlara.
Bilâd-ı İslâm’da (İslâm ülkelerinde) bu olanlara, Akıl erdiremez, bakar gideriz.

 Meleke-i Akliyye yok mudur sizde? Ne hakkınız var ki kardeşinizde.
Meşveretle işleri, siz halletsenize. Hâlinize bakar üzülür, yanar gideriz.

 Ne Cami kaldı, ne de Medrese. Hepsini târumar edip gittiniz.
Mefâhir-i Târîhi(övünülecek tarihimizi) siz yok ettiniz. Hâlinize üzülüp dua ederiz.

Karınca incitmeğe hiç izin yokken. Bir birini öldüren bu kadar çokken.
Sevgi, merhametten, bir eser yokken. Secdeli hâlinize, güler geçeriz.

Uyanın Ehl-i İslâm ve Vicdan uyanın. İslâm’ın boyasıyla, rengârenk boyanın.
Ehl-i Tahkîk olarak, Rabbe dayanın, O zaman hep birlikte; Bayram ederiz…

Zâlimler dünyada hüküm fermadır, Zulümleriyle; Dünya hep bîzardır.
Yaptığı yanında daima kârdır, “Zâlimlere Cehennem, Haktır” biliriz.

Çoluk-çocuk demeden kıyıp geçiyor. Her zaman da mazlum halkı seçiyor.

Zararlı ot gibi, kesip biçiyor. “Zâlimlere Cehennem, Haktır” bekleriz.

Müslüman olunca, hele ezilen. Müslümandır ona, bir tek üzülen.
Yıkılsın derim; Böyle bir düzen. “Zâlime Cehennem, Haktır” biliriz
.

Sanki efsunlandık, olduk duyarsız. Zulüm karşısında kaldık kararsız.
Zâlim zulmünde, gördük insafsız. “Zâlimlere Cehennem, Haktır” biliriz.

Zâlim, zulmüyle âbâd olmasın. Ma’sûmlar üzülüp, garîb kalmasın,
Dünyayı büsbütün zulüm sarmasın. “Zâlimlere Cehennem Haktır” bekleriz.

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER