Murat Aydın haklı kardeşim

Yani bir şey yazıp çizerken boş laf konuşmamaya gayret eder, iyice emin olduktan sonra ifade ederim. Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın için geçmişte de eleştirilerim ya da övgülerim olmuştur. Doğru ya doğru, eğriye eğri deme gayreti içinde oldum her zaman.

Bu yazımı da aynı duygu ve düşüncelerle yazacağımdan emin olabilirsiniz. Konumuz Murat Aydın. Aslında Murat Aydın'ı yazarken, AK Parti siyasetinin de bir başka yüzünü ortaya koymuş oluyorum. Anlayanlara.

Murat Aydın kesinlikle yerel bir siyasetçi değil… Murat Aydın'ın olmamıza müsaade ettiği her toplantıda onu dinlerken ağzının içine bakıyorum. Ses tonu, kelimeleri vurgulayış biçimi, konuşma süresi, vücut dili hepsi bir mesaj içeriyor.

Kendisini, davet etmiş olduğu oğlunun nikâh töreninde, birde İBB Meclisinde Beykoz Çayırı'nın Millet Bahçesi olması gerektiğini savunurken dinledim. İBB Meclis konuşması da profesyonelce yapılmış önemli bir konuşmaydı. Fakat oğlunun nikâhında yapmış olduğu konuşmanın hedef kitlesi farklı olduğu için daha iyi irdelenmesi gerektiğini düşündüm.

Zeytinburnu'nun dan girdi, 61 yaşında olmasına rağmen hala dinç olduğunu, ailesini çok önemsediğini kızının nikahını da kendisinin kıymış olduğunu, kızını Zeytinburnu'nda, oğlunu Beykoz'da evlendirmiş olmasının altını çizerek vurguladı. Gelininin, aşkım dediği Bosnalı olduğunu ayrıca belirtti.

Bunları kimlerin karşısında söyledi?

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İl Başkanı Osman Kabaktepe ve bir sürü üst düzey partili.

Bunlardan ziyadesi nikâha davet ettiği; AK Partili, CHP'li, İYİ Partili, MHP'li, Deva Partili, Gelecek Partili, Saadet Partili ve Beykozlu vatandaşların karşısında konuştu. Toplumun tüm kesimlerini bir araya getirmişti. Murat Aydın oğlunun nikâhında bir sentez yaptı. TBMM'den, AK Parti Genel Merkez'ine, İstanbul'dan Giresun'a, Zeytinburnu'ndan, Beykoz'a uzanan bir köprü kurdu. Siyasetteki bütün bağlantılarını oğlunun nikâhında ortaya döktü. Bir tek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yoktu. O da telgraf çekerek yeni çiftleri tebrik etti. Murat Aydın'da konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisini Beykoz'a gönderdiğini tekrar hatırlatarak iyi bir ilişkisi olduğuna vurgu yapınca her şey tas tamam oldu.

Murat Aydın nikâhta yapmış olduğu konuşmada karşısındaki cenaha ne demek istedi?

'Ben buraların adamı değilim' dedi. Evet, doğru Murat Aydın Beykoz'un adamı değil. Çünkü Beykoz'u önemsemiyor. Beykoz ona yetmiyor!

Bunu nereden mi çıkartıyorum? Yapmış olduğu işlerden. Murat Aydın çuvalla para harcıyor. Beykoz'un her bir köşesinde bir şeyler yapılıyor. Bunu daha önce de söylemiştim. Beykoz halkının çok işine yaramasa da Beykoz'un çehresi değişiyor. Beykoz'un İstanbul'da köy özlemi çeken insanlar için cazibe merkezi olmasını istiyor. Doğrudur, Beykoz zenginleşiyor da Beykozlunun gelecek garantisi olmadığını hep teğet geçiyor.

Dedim ya, Murat Aydın İBB Başkan adaylığını hak ettiğini düşünüyor ve Beykoz'da da bunu perçinlemek istiyor. Vizyon çalışması yaparken, AK Parti'nin durağan olduğu bu süreçte halkçılık işe yarıyor. Murat Aydın dikkat çekmeyi başarıyor. Beykoz Çayırı'nın Millet Bahçesi olması da Başkan Aydın için bir fırsat oldu. Yeni nesle kendini gösterme olanağı yakaladı ve fırsatı iyi değerlendirdi. Kırmadı, dökmedi…  

Milli Görüş kültürüyle yetişen Murat Aydın, AK Parti'nin durağanlaştığı bu süreçte parti içinde bir kıdemli gibi gözüküyor. Tecrübesi, bağlantıları, yönetim biçimi her şeyiyle fabrikayı kurmuş, fabrika çalışırken o da işine bakıyor. Profesyonel bir siyasetçidir kendisi.

Murat Aydın son zamanlarda biraz biraz eleştirileri dikkate almaya başladı gibi. Onun için dikkate alacağını düşündüğüm bir uyarıda daha bulunmak istiyorum. Murat Aydın bütün bu kazanımlarının üstüne, vatandaşlarla samimi bir gönül köprüsü kurması gerekiyor, bundan kaçınıyorsa alabileceği risk oranını her geçen gün düşürüyor. Çünkü bizim halkımız risk alan siyasetçiye daha çok güveniyor.

Mesela kanunen haklı olsa da yapmış olduğu yıkımlarla güven ve risk alma konusunda tereddütler oluşturuyor.

Diyeceksiniz ki, adam Beykoz Belediye Başkanı, daha nasıl bir risk alması gerekiyor. Dedim ya, sosyal medya da gördüklerinize aldanmayın.  Murat Aydın fabrikayı kurmuş, ekip çalışıyor, o kendi işine bakıyor.

Kader Gür HAKKINDA

1972 yılında Rize’nin Güneysu ilçesinde doğdu… Eğitim hayatını orada tamamladı… Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine yapmış olduğu birçok seyahatinde çeşitli araştırmalar yaptı. Libya, Cezayir, Tunus, Fas, Beyrut, Suriye, İtalya, İspanya, Rusya, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan gibi ülkelerde seyahatleri sırasında Türkiye ile ticari ilişkiler üzerinde çalışmalar yürüttü. Kader Gür, Refah Partisi Gençlik Kollarında siyaset yaptı. 1997 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde kamuda çalışmaya başladı. 1997 yılında Akit Gazetesinde, Recep Tayyip Erdoğan’ı konu alan bir makalesi nedeniyle 28 Şubat aktörleri tarafından soruşturmaya tabi tutuldu. Daha sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın Pınarhisar Cezaevi’nde başlatmış olduğu parti çalışmalarına Beykoz’da destek verdi. Partinin kuruluş aşmasında aktif rol oynadı. AK Parti Kurucu Beykoz İlçe Başkanı Dr. Ahmet Hulusi Batu, Salim Kararmaz ve Adem Sefer’in basın danışmanlığını uzun yıllar yürüttü… 1998 yılında yazmaya başladığı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi hayatını konu alan, “Esaretten Zirveye” isimli kitabı 2002 yılında yayınlandı. Kader Gür'ün yine kendi yazılarından oluşan 2 kitabı bir de Yayın Yönetmenliğini yaptığı toplamda 4 kitabı raflardadır. Beykoz Rizeliler Derneği’nin kurucuları arasında da yer alan Gür, halen Beykoz Polis Hizmetlerini Koruma Derneği Yöneticisidir. Kader Gür, Anadolu Yakası Gazeteciler Derneği ve Yüzüncü Yıl Gazeteciler Derneği üyesidir. 2024 yılında kamu çalışma hayatını sonlandıran Gür, evli ve 3 çocuk babasıdır… Kader Gür, yine 2002 yılında bir araya geldiği arkadaşlarıyla Dost Beykoz’u kurdu.