Erdal ÖZTÜRK
  • 20/01/2020 Son günceleme: 20/01/2020 19:59
  • 6.759

Konular birikince bazen birden fazla konuyu içeriyor yazılarımız. Bu seferde böyle oldu.

Biraz yerel biraz genel gündemlerimize biraz farklı görüşle bakmaya çalışalım.

Beykoz'da CHP İlçe Kongresi tamamlandı. 3 aday yarıştı, seçimi Aydın Düzgün kazandı. CHP Kongresini sonuna kadar katılım sağlayarak izledim. 3 Adayda mikrofonu, kürsüyü iyi kullandı, konuşmaları güzeldi. Aydın Düzgün'ün tribünlerle kontak kurup karşılıklı konuşması biraz daha süsleyici oldu.

Düzgün, 17 oy farkıyla kazandı. 17 Oy farkı çok fazla oy farkı değildir. Bunların hesabı kitabı mutlaka yapılır. Kazananlar niye az oy farklı ile kazandık, kaybedenler niye kaybettik değerlendirmeleri mutlaka yapılmış ya da yapılacaktır. Benim gözlemlediğim CHP delegeleri Meclis Üyeliğinde rüşvet pazarlığı içinde bulunanlara, kınama cezası olanlara sahip çıkmadı. Son ana kadar seçim kuruluna verdiği sandık görevlisi isimleri, meclis üyesi olamadım diye çekilenlere kırmızı kart gösterildi.

CHP üyesi olup da, başka partinin adaylarına oy verenleri vitrine koymadı. Kongrede çok güzel konuşma yapan genç kardeşlerimiz de vardı. CHP için bunlar umuttur. R. Şahin Köktürk Spor Salonu tıklım tıklım doluydu. Heyecan vardı ilgi üst düzeydeydi. Belki de İmamoğlu, Büyükşehir bereketiydi. Belki de 30 sene sonra Beykoz'da birinci parti olma bereketiydi. İyi hazırlanmış, güzel süslenmiş bir salon. CHP Beykoz'da uzun yılların bence en güzel kongrelerinden birisini yaptı.

Son günlerin en çok konuşulan konularının başında Kanal İstanbul geliyor. Bana göre vatandaş bu tartışmaya çok ilgi duymuyor. Bu nedenden dolayı fazla da bilgi sahibi değil. Sadece aşırı Reisçiler asrın projesi diyor. Kemikleşmiş CHP'liler yaptırmayız deyip dilekçe başvurusu yapıyorlar. Benim de görüşüm net değil. Stratejik bir proje görülmüyor. Daha ziyade yatırım projesi Montrö Boğazlar Sözleşmesiyle hiç alakası yok. Sanki bana ikinci bir İstanbul Boğazı yapacağız ve Dubai gibi bir şehir kuracağız gibi geliyor. Bu iş daha çok su kaldıracak. İnanın Kanal Riva ile daha çok yakından ilgileniyorum. Gerçekleştirdiğimizde müthiş olacak. Rabbim görmemizi sağlar inşallah. Projeleri onaylandı.

İktidarın Libya hamlesinin yerinde doğru bir karar olduğunu belirtmek isterim. Doğu Akdeniz'de bize nefes aldırmamak için her türlü kuşatmaya girenlere, Libya anlaşması ile çok güzel cevap vermiştir. Bu anlaşmaya taraf olan Libya güçlerinin de ayakta kalabilmesi için Türkiye'nin hem askeri, hem diplomatik gücünü göstermesi kadar doğal ne olabilir? Sürekli orada ne işimiz var, burada ne işimiz var dersek, bir gün gelir emperyalist güçlerin bizim topraklarımızda işi olur. Muhalefet etmek her şeye yanlış demek değildir.

Bir Diyanet İşleri Başkanı var Ali Erbaş... Liyakat sahibi olmayan, ne dediğini bilmeyen biri. Cumhurbaşkanımız onu derhal görevden almalıdır. Cumhurbaşkanımız her konuşmasında faize karşı olduğunu söylüyor. Adam çıkıyor, faiz helaldir diyor. Kur'an-ı Kerim'e karşı çıkıyor. Faize caizdir diyen adamın yeri Diyanet İşleri Başkanlığı olamaz.

Murat Aydın Beykozlu oldu. İddialı bir cümle yazıyorum ama doğrusu bu. Önce şunu merak ediyorum. Reis, Murat Aydın'a Beykoz adayı yaparken ne dedi? Bu soruyu benim gibi tüm Beykozluların düşünmesi ve sorması lazım. Herhalde Reis, Murat kardeşim Zeytinburnu'nda çok yoruldun. 20 yıldır çok çalıştın. Git Beykoz'a sayfiye yeri dinlen oralarda dememiştir. Hatta Beykoz'da yabancılık çekmesin, canın sıkılmasın giderken de yanında 5-10 tane adam götür dememiştir. Hele hele bisikletini götürmeyi unutma hiç dememiştir. Peki, ne demiştir? Beykoz'un yıllara dayanan birikmiş sorunları var. Bizim dönemimizde bunların bir kısmı çözülmüş lakin bunları tamamlamak, yeni projeleri hazırla çözümünü başlat, tıkandığın yerde bana gel.

Zaten Murat Aydın seçim çalışmalarında bu yazdıklarımın birçoğunu kendi anlayışıyla dile getirmişti. Şimdi tabi mutfaklarda biz yoğuz. Ancak güzel işlerin başlangıcının sinyallerini alıyoruz. Bunlar güzel şeyler. Bunların burada yazılmasını müjdeleri vermek isterim ama sonra da olmaz ya da iptaller olur, kefil olduğumuzla kalırız. Başkan 24 saat Beykoz'un içinde. Toplumun her kesimiyle birlikte oluyor. Büyük ciddi projeler var. Biraz daha sabır gerekiyor.

Şimdilik sadece Başkan Murat Aydın'ın Beykozlu olduğunu rahatlıkla yazabilirim. Başkan Beykozlu oldu da, bizler Beykoz'a yabancı olduk. Bizler derken herkes üzerine düşeni alsın, kendine gelsin. Üzerlerine almazlarsa sıkıntı yok, önümüzdeki aylarda adrese teslim yazarız.

Yazarın Yazıları
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz