Murat Aydın Beykoz’un dengesini alt üst etti

Beykoz’un içinde bulunduğu bu günkü durumu yorumlayabilmek için çıtayı biraz yukarıya koymak zorunda kaldım… Beykoz’un bugünkü duruma gelmesine katkısı olan unsurları madde madde sıralamak yerine tek kelime ile anlatmam gerekiyor.

Beykoz’da “SİYASİ BENCİLLİK” kaybedip, makam; kendi çıkarlarını ve isteklerini ön planda tutarak halkın hislerini ve ihtiyaçlarını göz ardı eden kişilere devredilince, AK Parti camiası olarak bencilliğimizin farkına varmış olmamız gerektiğini düşünüyorum. AK Partililer olarak Beykoz’a ne büyük kötülük yapmışız.

Beykoz’un çocukları diye çaka satanların beceriksizliği karşısında bizimde bencilliğimiz ortaya çıktı. CHP Beykoz’da seçim kazanabilir miydi?

Bu Beykoz, Alaattin Köseler’in 2004 yılında Muharrem Ergül’e teslim ettiği Beykoz değildi… Yücel Çelikbilek, Osman Şimşek, Muharrem Ergül, Muhammed Hanefi Dilmaç ve Murat Aydın gibi isimlerin vizyonu yön vermişti Beykoz’a.

Bu Beykoz, AK Parti döneminde, imar, mülkiyet problemleri çözülmüş, 50 yıllık alt yapısı tamamlanmış, son derece modern sosyal tesisleri ve çok amaçlı spor alanları ile kendi kendine yetiyordu.

Beykoz, modern yapılaşması, kentsel dönüşümü, teknolojik yerleşim bölgeleri, bacasız sanayi devrimleri ve geleceğe kucak açmış üniversiteleri ile Türkiye Yüzyılını kucaklamaya hazır bir ilçe haline gelmişti. Halkımızın geleceğe ümitle bakmasına ramak kalmıştı… Ama gel gör ki Beykoz’un çocukları içine etti…

Beykoz’un çocukları Beykoz’u iyi yönetebilseydi, belki de “Zeytinburnu’ndan gelen Murat Aydın’dan Allah razı olsun… Onun sayesinde seçim kazandık” diyeceklerdi.

Beykoz’un bugün ki duruma gelmesinin müsebbibi Murat Aydın’dır… 31 Mart Yerel Seçimleri iyi yönetilebilseydi, hem AK Parti seçimi kazanacak, hem de Beykoz’un çocukları ortaya çıkan bencillikleri sonucu rezil kepaze olmayacaklardı. Beykoz halkı da bu mağduriyeti yaşamayacaktı.

Murat Aydın’ın Beykoz’a borcu vardır… Beykoz’un yaşadığı bu rezilliklerde Murat Aydın’ın seçim kampanyasında gösterdiği eksikliklerin payı büyüktür. Muhammed Hanefi Dilmaç’ta çok masum değildir… Sütten çıkmış ak kaşık gibi, bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığıyla hiçbir şeye el atmıyor. Onada söyleyecek çok sözümüz olacak elbette… AK Parti Beykoz’da başsız kalmış, yetmiyormuş gibi içeride ayak kaydırma operasyonları da başlamış… Vallahi dayaklıksınız…

Aslında Murat Aydın’a bu eksiklikleri minimize edebilmesi için naçizane bir tavsiyede bulunmuştum. “AK Parti Beykoz İlçe Başkanı olsun” demiştim… Bu çerçevede düşüncelerimi genişleterek, dile getirmeye devam edeceğim… Ta ki Beykoz’da umutlar yeşermeye başlayıncaya dek.

Beykoz’da 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde iki siyasi aktör vardı… Murat Aydın ve Muhammed Hanefi Dilmaç… Etraflarındaki insanlarda oldukça deneyimli, tecrübeli Beykoz’un tanıdığı güven duyabileceği insanlardı. Buna rağmen seçim kaybedildiyse, sebebi? Bencilliktir… İsteyen kusura bakabilir.

Ey Murat Aydın, ey Muhammed Hanefi Dilmaç; Beykoz’u daha fazla mağdur etme hakkınız yok… Bu vebal altında ezilirsiniz. Beykoz’da Recep Tayyip Erdoğan’a gönül verenler size haklarını helal etmezler. Teşkilat kendisini sorguladı da siz hala kendinizi sorgulayamadınız mı?

Bu yenilmişlikte hepimizin, herkesin katkısı var. Ve herkes benciliğinin bedelini fazlasıyla ödedi, ödüyor ve ödemeye de devam edecek…

‘CHP Yönetiminin bunca tartışmalı konusu varken, niye Murat Aydın’ı gündeme aldın’ diyenleriniz olabilir…

CHP’yi eleştirecek bir durum yok, eleştirsen ne olacak? Beykoz Belediyesi’nde en büyük skandalı ‘muhafazakâr’ zihniyet yaptı. Dökülen döküldü kalan sağlar bizimdir.

En azından kalan arkadaşlarımızın Beykoz adına başarılı olmalarını istiyoruz. Rutin hizmetlerden Beykoz’da yaşayan insanlar olarak bizde yararlanıyoruz. Yollarda aracımızla gidiyoruz, sosyal tesislerde çay içiyor, yemek yiyoruz, pazarından çarşısından alışveriş yapıyoruz… İbadethanelerimizi kullanıyoruz… Sokaklarının temizliği sağlığımızı yakından ilgilendiriyor. Garip gurebaya sosyal destek sağlanıyor. Toplu konut projelerine yatırım yapan iş insanları var… En azından bu hizmetlerin devam etmesi lazım…

Önümüzde 4 yıl daha var. CHP’yi yerden yere vursak ne olacak…

Biz önce kendi değerlerimizden hesap soracağız. Önümüzdeki seçimlerde aynı bencilliği yapmayacaklarının garantisi mi var?

Kader Gür HAKKINDA

1972 yılında Rize’nin Güneysu ilçesinde doğdu… Eğitim hayatını orada tamamladı… Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine yapmış olduğu birçok seyahatinde çeşitli araştırmalar yaptı. Libya, Cezayir, Tunus, Fas, Beyrut, Suriye, İtalya, İspanya, Rusya, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan gibi ülkelerde seyahatleri sırasında Türkiye ile ticari ilişkiler üzerinde çalışmalar yürüttü. Kader Gür, Refah Partisi Gençlik Kollarında siyaset yaptı. 1997 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde kamuda çalışmaya başladı. 1997 yılında Akit Gazetesinde, Recep Tayyip Erdoğan’ı konu alan bir makalesi nedeniyle 28 Şubat aktörleri tarafından soruşturmaya tabi tutuldu. Daha sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın Pınarhisar Cezaevi’nde başlatmış olduğu parti çalışmalarına Beykoz’da destek verdi. Partinin kuruluş aşmasında aktif rol oynadı. AK Parti Kurucu Beykoz İlçe Başkanı Dr. Ahmet Hulusi Batu, Salim Kararmaz ve Adem Sefer’in basın danışmanlığını uzun yıllar yürüttü… 1998 yılında yazmaya başladığı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi hayatını konu alan, “Esaretten Zirveye” isimli kitabı 2002 yılında yayınlandı. Kader Gür'ün yine kendi yazılarından oluşan 2 kitabı bir de Yayın Yönetmenliğini yaptığı toplamda 4 kitabı raflardadır. Beykoz Rizeliler Derneği’nin kurucuları arasında da yer alan Gür, halen Beykoz Polis Hizmetlerini Koruma Derneği Yöneticisidir. Kader Gür, Anadolu Yakası Gazeteciler Derneği ve Yüzüncü Yıl Gazeteciler Derneği üyesidir. 2024 yılında kamu çalışma hayatını sonlandıran Gür, evli ve 3 çocuk babasıdır… Kader Gür, yine 2002 yılında bir araya geldiği arkadaşlarıyla Dost Beykoz’u kurdu.