Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Kader Gür
Kader Gür

Muhalefet seçmeni için iktidar olmanın yolu

Oy verme işlemine 1 gün kala muhalefet adına sosyal medyayı kirleten, Muharrem İnce'ye sosyal medya üzerinden operasyon yapanların gözaltına alınmasıyla ortalık sakinleşti, gerginlik azaldı.

Seçim öncesi koparılan fırtınaya bakıldığında kan gövdeyi götürecekti… Bizler Tayyip Erdoğan taraftarları olarak meseleye hiç öyle bakmıyorduk. Bizim tek amacımız kazanmaktı, çok şükür kazandık…

Henüz süreç tamamlanmadıysa da, Recep Tayyip Erdoğan'a duyulan güven ve Türkiye'nin tam bağımsızlık yolunda vermiş olduğu mücadelenin sahiplenilmesi önemliydi.

Seçimin ikinci tura kalması gerçekten beni üzdü. İlk turda bitseydi ne olurdu? Seçimin ikinci tura kalmasının bende oluşturduğu psikolojik tramvayı atlattıktan sonra daha sağlıklı düşünmeye başladım. Konuyu, 'şerde hayır, hayırda şer' yaklaşımına taşıyınca seçimin ikinci tura kalmasının hayırlı olduğunu düşündüm. Çünkü muhalefet adına bu işlere hakemlik yapanları da yenmek gerekiyordu.

Seçim öncesi kamuoyundan farklı olarak bize gelen saha çalışmalarının sonuçları, Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimi ya az farkla alacağı, ya da az farkla ikinci tura kalacağı şeklindeydi. Onun içindir ki, benden yorum isteyen herkese işi sıkı tutun, "gevşemeyin" şeklinde telkinlerde bulundum.      

Velhasıl seçim ikinci tura kaldı… Böylesi bence hayırlı oldu. Çünkü ilk turda az bir farkla Recep Tayyip Erdoğan seçimi bitirmiş olsaydı muhalefet cephesi buna bin türlü kulp takardı ki, bunun alt yapısını seçim gecesi daha sonuçlarla ilgili her hangi bir somut dayanak yokken İBB Başkanı İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş hazırlamaya başlamıştı zaten. Dolayısıyla seçimin ikinci tura kalması, Türk siyasetini muhalefet cephesinin hezeyanlarından, iftiralarından,  dezenformasyonlarından korumuştur. İkinci tur sonunda sonucun daha farklı olacağını düşündüğüm için muhalefet adına bu işe hakemlik edenlerde yenilmiş olacak.  

Tabii ki siyasi partilerin amacı iktidar olmaktır… Ama bizim muhalefet cephesinin amacı iktidar olmak değildir, amaçları kendilerine taraftar toplayarak Recep Tayyip Erdoğan'ı devirmektir. Bu muhalefet cephesini destekleyenlere bu bakış açısının hiç bir faydası yoktur. Sadece seçmeni kullanarak,  kendilerini tatmin etmenin peşinde olanlar kendilerini destekleyenlere hiç bir gelecek hazırlayamazlar.

Muhalefet cephesinin içinde olanların bir çoğu bir zamanlar iktidardaydı, saçma sapan bahanelerle bırakıp gittiler. İsim vermiyorum. Sorsan onlara AK Parti'de çok yanlış işler vardı. Tamam insanın olduğu her yerde yanlış iş olur. Bu muhalefette de var. Ama bizim farkımız, biz yanlış işlere 'dur' diyoruz, muhalefetin böyle bir derdi yok… "Doğruya doğru, yanlışa yanlış" diyemiyorlar…

Bakın mesela ben hemen bir yanlış işe buradan 'DUR' diyorum…

Beykoz'da, Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52 oy almış olsa da, bir önceki seçime oranla AK Partinin oylarında düşme olmuştur…

Seçim günü Beykoz'da sandıkları dolaşırken vatandaşlarla sohbetlerimiz oldu. Beykoz'da yapılan yıkımlar her ne kadar hukuki gerekçelere dayanmış olsa da bir küskünlük ve Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın'a karşı bir tepkinin oluşmasına yol açtı. Bunun hemen telafi edilmesi, bununla birlikte imar barışına aykırı olmayacak şekilde yapı kayıt belgesi olan konutlara tadilat izni verilmesi şarttır. Bu konuda da Murat Aydın'a karşı bir serzeniş var.

Murat Aydın bana, büyütmemek kaydıyla tadilata izin verdiklerini söylemişti. Bana bu eleştiriler yapıldığı zaman, Beykoz Belediyesi'nin tadilata izin verdiğini söyledim, hatta Çavuşbaşı'na doğru giderken dış cephesine iskele kurulu olan bir kaç binayı örnek gösterdim. Bu konuda Beykoz'un rahatlatılması lazım diye düşünüyorum…

Düşünürken, halkın taleplerine tercüman olmaya çalışıyorum, Başkan Murat Aydın'ında bunları dikkate alacağına inanıyorum.  Bizde siyasetin ruhu dayanışma ile oluşuyor.

Muhalefet cephesinde siyaset yapan arkadaşların iktidar olmaları bulundukları konumda mümkün değildir. Çözümü çok basit! Güzel insan olacaksın… Anadolu'nun değerlerine sahip çıkacaksın. Geriye bir tek şey kalıyor…  AK Parti, MHP yada Yeniden Refah Partisinin kapısından gireceksin, iktidara ortak olacaksın.

İşte size iktidar olmanın yolu… Bekliyoruz… 

Kader Gür
Kader Gür HAKKINDA

1972 yılında Rize’nin Güneysu ilçesinde doğdu… Eğitim hayatını orada tamamladı… Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine yapmış olduğu birçok seyahatinde çeşitli araştırmalar yaptı. Libya, Cezayir, Tunus, Fas, Beyrut, Suriye, İtalya, İspanya, Rusya, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan gibi ülkelerde seyahatleri sırasında Türkiye ile ticari ilişkiler üzerinde çalışmalar yürüttü. Kader Gür, Refah Partisi Gençlik Kollarında siyaset yaptı. 1997 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde kamuda çalışmaya başladı. 1997 yılında Akit Gazetesinde, Recep Tayyip Erdoğan’ı konu alan bir makalesi nedeniyle 28 Şubat aktörleri tarafından soruşturmaya tabi tutuldu. Daha sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın Pınarhisar Cezaevi’nde başlatmış olduğu parti çalışmalarına Beykoz’da destek verdi. Partinin kuruluş aşmasında aktif rol oynadı. AK Parti Kurucu Beykoz İlçe Başkanı Dr. Ahmet Hulusi Batu, Salim Kararmaz ve Adem Sefer’in basın danışmanlığını uzun yıllar yürüttü… 1998 yılında yazmaya başladığı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi hayatını konu alan, “Esaretten Zirveye” isimli kitabı 2002 yılında yayınlandı. Kader Gür'ün yine kendi yazılarından oluşan 2 kitabı bir de Yayın Yönetmenliğini yaptığı toplamda 4 kitabı raflardadır. Beykoz Rizeliler Derneği’nin kurucuları arasında da yer alan Gür, halen Beykoz Polis Hizmetlerini Koruma Derneği Yöneticisidir. Kader Gür, Anadolu Yakası Gazeteciler Derneği ve Yüzüncü Yıl Gazeteciler Derneği üyesidir. 2024 yılında kamu çalışma hayatını sonlandıran Gür, evli ve 3 çocuk babasıdır… Kader Gür, yine 2002 yılında bir araya geldiği arkadaşlarıyla Dost Beykoz’u kurdu.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER