Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Büşra ŞEN ÇOBAN
Büşra ŞEN ÇOBAN

Modern bireylerin buhranı

Modern dünyanın bireyleri olarak kendi kimliğimizi, kopuşlarımızı, sıkıntılarımızı anlamaya çalışacak olursak modernite ve gelenekçilik kavramlarını iyi idrak etmemiz gerekmektedir.

Modernite, soluduğumuz hava kadar hayatımızda olmakla birlikte; ilerlemeci ve materyalisttir. Bu kavram, din, ilim ve bilimin karşısındadır. Modernizme postmodernizim gibi müdahaleler olsa da modernizm hayatımıza yön veren önemli bir etkendir.

Modernizm, iyi ya da kötüyü göz ardı ederek işine gelene öncelik verir. Modernizm insanın bencilliği üzerinden bir kurgu geliştirmektedir. Bencilliğin ve bireyciliğin kervanının yürüdüğü bir çarkın dönüşü gerçekleşiyor adeta. Herkesin kendi çarkını döndürdüğü bir modernlik algısı gözler önündedir.  Herman Hess’ in “çarklar arasında” adlı eserinde de modern insan ikilemi ele alınmaktadır. İnsanın doğal ve barışçıl yanı yadsınarak insan modernite adı altında yapay bir kaosa sürüklenmektedir. Aslında modernite batı dünyasının da sarıp sarmaladığı bir kavram değil. Batı aydınları da bu kavramı tartışmaktadırlar. Batı dünyasının yavrusu gibi görünen modernizmi Batı dünyasının tamamı sarıp sarmalamış değildir.

Moderniteyi bir çok alanda görmekteyiz somut manada moderniteyi ararsak  “marka”  ve “gösteriş” kavramları üzerinden modernite bize dayatılmaktadır. İnsanların kendini göstermesi, en iyi ve kusursuz duruşlarıyla kendini pazarlaması modern bireyin beğenilme arzusunun yansımasıdır.  Teşhirci dünyaya kendini kapatan insanlar sanki bu dünyaya ait değillermiş gibi algılanıyor. An’ı yaşayan ihtiyacı kadar harcayan kendini kapitalist dünyanın dayatmalarına kaptırmayan insanlar, modern algıya göre yaşamıyor olarak görülmekte. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Saatleri Ayarlama Enstitüsü”nde, Hayri İrdal’in halası Zarife varlıklı ama mütevazı yaşayan bir hanımdır. Zarife öldü diye tabuta konulduğunda bazı akrabalar mal paylaşımı yüzünden kavga ederler. Öldü sanılan Zarife, gömülmek üzereyken son anda kurtulur ve bu defa yaşamında harcamadığı paraları harcar. Parasını modern yaşama uygun olarak harcar. Modernitenin kilit kelimesi paradır. Paran varsa sektöre dahil olursun yoksa saf dışı kalırsın. Sektörde para gibi kadın da kilit bir noktadadır. Kadının meta olarak kullanılması modernite pazarını etkin kılar. Kadın bedeninin teşhir edilmesi üzerinden yapılan reklamlar buna örnektir. Tekerlek reklamındaki modern kadını düşünün. İstenilen vücut ölçülerine sahip zayıf, estetikli, makyajlı özgür olduğunu zanneden modern kadın. Çıplaklığın cesur olmakla özdeş olduğu cesur pozlar veren kadının geleneksel olanın aksine modernitede yer bulduğu bu çark, modernite adı altında esir avlıyor. Hayatın ne kadar içinde olduğumuza, bu hayatta ne kadar aktif olacağımıza sistem değil biz karar veririz. Bunu yaparken de istediğimiz ölçülerle, an’ı yaşayarak özgürce yapabiliriz.

Büşra ŞEN ÇOBAN
Büşra ŞEN ÇOBAN HAKKINDA

1993 yılında İstanbul'da doğdu. İlköğretim sürecini İstanbul Beykoz Fatin Hoca İlköğretim okulunda tamamladı. Lise eğitimine Bilecik Söğüt Anadolu Lisesinde devam etti. 2015 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden mezun olduktan sonra Milli Eğitim Bakanlığından Rehber öğretmenlik sertifikasını aldı ve rehber öğretmeni olarak göreve başladı. 2018 yılında Kocaeli Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde yüksek lisans eğitimine başladı. Master tezinde “Kültürel Irkçılık Bağlamında İslamofobi” konusunu çalışmıştı. İngilizce dışında Latince ve Grekçe bilmektedir. Evli ve bir kız çocuğu annesidir.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER