Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Kader Gür
Kader Gür

Milliyetçi duygularla bölücülük

Bir süre önce, internet sitelerine, Posta Gazetesi Ankara Temsilcisi Hakan Çelik'e ait olduğu söylenen “Bir Türk Olarak Kürtlere Soruyorum” başlıklı bir yazı düştü.

Daha sonra Sayın Çelik, kendi adıyla internette dolaşan bu yazının kesinlikle kendisine ait olmadığını MEDYATAVA aracılığıyla açıkladı. Öncelikle yazının Sayın Çelik’e ait olmaması ilk önce beni sevindirdi. Çünkü, tiraj olarak ülkemizin ikinci sırasında satan bir gazetenin temsilcisinden veya yazarından, tam da “Demokratik Açılımlar”ın ele alındığı zamanda, böylesine bölücü nitelik taşıyan ve iki etnik halkın milliyetçilik damarına dokunan yazı beklemek çok abes olurdu. Bu şekilde yazan diğer gazete ve yazarlarını da buradan kınıyoruz.

Bundan sonra da, ayrılıkçı zihniyet sahibi daha büyük kitlelerden de böylesine provokasyon nitelikli yazılar/açıklamalar gelebilir veya bu tür yazılar toplumda itibar sahibi birilerinin ağzıyla da yazılabilir. Halkımızın bu tür olaylara karşı son derece dikkatli ve uyanık olması gerekir. 

Türkiye’de sistem partileri diye nitelenen iki parti tarafından Türk milliyetçiliği yapılıyor. Sistemin sağ partisi MHP ve sistemin sol partisi CHP… Yaptıkları milliyetçilik de tamamen sistem tarafından lanse edilen uydurma bir milliyetçilik… Bölücülüğe, ayrımcılığa, dayatmaya, zorbalığa dayanan bir milliyetçilik… Etnik kökeni Kürt olan birine zorla Türk olacaksın denir mi?.. Zorla soy değiştirilir mi?.. İlahî kaderin belirlediği yaratılış kanunlarına karşı gelmek, değiştirmek veya müdahale etmek imkân dahilinde mi?.. Hangimizin önüne “Etnik Köken Seçmeli Yaratılma Tercihi” konulmuştur?.. Hepimiz dünyaya, soyumuz sopumuz, annemiz babamız belirlenmiş olarak geliriz… Kimimiz Kürt, kimimiz Türk, kimimiz Çerkez, kimimiz Laz, kimimiz Arap, kimimiz Yunan vs… “Bu isimlerin hiçbir ayrıcalığı ve üstünlüğü yoktur.” diyor Yüce Yaratan… “Bu isimleri sadece birbirinizi tanıyasınız diye koydum.” diyor. Başka hiçbir değer taşımazlar. “Öyle ise eski milletler gibi ne diye soyunuzla sopunuzla övünürsünüz?..” diye soruyor…

Bizim milliyetçilik anlayışımıza; bizimle birlikte yaşayan Kürtler, Araplar, Çerkezler, Arnavutlar, Boşnaklar, Gürcüler, Ermeniler de dâhildir. Sadece Türklerden ve Kürtlerden meydana getirilmiş bir milliyetçilik anlayışıyla nereye kadar gidilebilir ki?.. Ne kadar yol alınabilir ki?.. Kendi milleti ve milliyeti içine kapanmış bir milliyetçilik anlayışı, çok mahallî kalır, evrensel bir nitelik taşıyamaz, çağdaş normlara ulaşamaz, dolaysıyla da hiçbir medenî ilerlemeye ulaştıramaz…

7 Eylül 2009 Pazartesi günkü, Hayır, bölünmeyeceğiz” adlı yazısında Zaman Gazetesi yazarı Ahmet Turan Alkan önemli bir tespitte bulundu… “Bir ülkeyi, milliyetçilerinden başka kimse bölemez!” diye… Sayın Alkan’ın bu uyarısını dikkate alalım… Çünkü bölünmenin arkası gelmez… Kürtleri böldük… İlerde Gürcüleri, Çerkezleri, Lazları bölmek istemeyecekleri ne malum…

Hâlbuki Seta-Pollmark araştırmasına göre Türk kökenlilerin % 71'i Kürtlerin ayrı bir devlet istediğini düşünmesine rağmen; Bilgesam'ın bulgularına göre bağımsızlık isteyen Kürtlerin oranı % 10… Türklerin böyle düşünmesinin sebebi yanlış dikta edilen milliyetçilik ve Kürtlere karşı oluşturulan önyargı… Yani derin devlet zihniyetinin neredeyse yüz yıldır yürüttüğü yanlış Kürt siyaseti, Kürtlerin Türklerle birlikte yaşama iradesini ortadan kaldırmamış… Ama yalan yanlış provokasyonlardan etkilenen Türk halkının sosyal ilişkilere yansıyan olumsuz tutumları ve dışlayıcı tavırları Kürtleri bu ülküden koparabilir… İşte bu ince noktayı, hiç hatırdan çıkarmadığımız an mesele hallolmuş olacaktır…

Hükümetin, “Kürt Açılımı”yla yüz yıldır her tutanın elini yakan böyle bir meseleye el atması çok önemli ve gerçekten cesaretli bir adım… Tüm engellemelere rağmen, dileriz meselenin üzerine aynı karalılıkla gidilir ve halledilir… Bizlere düşen, hükümetimizin bu açılımlarına gönülden destek vermek ve ellerini güçlendirmek…

Kader Gür
Kader Gür HAKKINDA

1972 yılında Rize’nin Güneysu ilçesinde doğdu… Eğitim hayatını orada tamamladı… Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine yapmış olduğu birçok seyahatinde çeşitli araştırmalar yaptı. Libya, Cezayir, Tunus, Fas, Beyrut, Suriye, İtalya, İspanya, Rusya, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan gibi ülkelerde seyahatleri sırasında Türkiye ile ticari ilişkiler üzerinde çalışmalar yürüttü. Kader Gür, Refah Partisi Gençlik Kollarında siyaset yaptı. 1997 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde kamuda çalışmaya başladı. 1997 yılında Akit Gazetesinde, Recep Tayyip Erdoğan’ı konu alan bir makalesi nedeniyle 28 Şubat aktörleri tarafından soruşturmaya tabi tutuldu. Daha sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın Pınarhisar Cezaevi’nde başlatmış olduğu parti çalışmalarına Beykoz’da destek verdi. Partinin kuruluş aşmasında aktif rol oynadı. AK Parti Kurucu Beykoz İlçe Başkanı Dr. Ahmet Hulusi Batu, Salim Kararmaz ve Adem Sefer’in basın danışmanlığını uzun yıllar yürüttü… 1998 yılında yazmaya başladığı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi hayatını konu alan, “Esaretten Zirveye” isimli kitabı 2002 yılında yayınlandı. Kader Gür'ün yine kendi yazılarından oluşan 2 kitabı bir de Yayın Yönetmenliğini yaptığı toplamda 4 kitabı raflardadır. Beykoz Rizeliler Derneği’nin kurucuları arasında da yer alan Gür, halen Beykoz Polis Hizmetlerini Koruma Derneği Yöneticisidir. Kader Gür, Anadolu Yakası Gazeteciler Derneği ve Yüzüncü Yıl Gazeteciler Derneği üyesidir. 2024 yılında kamu çalışma hayatını sonlandıran Gür, evli ve 3 çocuk babasıdır… Kader Gür, yine 2002 yılında bir araya geldiği arkadaşlarıyla Dost Beykoz’u kurdu.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER