Bir eli yağda, bir eli balda, dünyalara sahip, koca, koca şirketlerin sahipleri, para babaları tarafından değil; dosdoğru Millet tarafından seçilmeli. Milli takım milletin takımı değil mi?
O koskocaman iş adamlarının işlerine karşı sorumlulukları yok mu? Kendilerini ne sanıyorlar, olağan üstü güçlere sahip Süpermenler mi?
Madem Süpermen’dirler, milli takımın son yıllardaki bu hali nedir?
Yok, sekiz artı üç olacakmış da, yeli futbolcu daha çok yetişecekmiş, siz kaç kişi ve hangi liyakatle böyle bir yasa çıkarıyorsunuz? Kime sordunuz?
İş adamı mısınız, yoksa sizden başka memlekette adam kalmadı da boşluk mu dolduruyorsunuz? Eğer böyle düşünüyorsanız milletimize hakaret ediyorsunuz.
Herkes anladığı işe baksın kardeşim, hem ülke daha hızlı kalkınsın, hem milli takımımız dünyaya nam salsın, hem de birkaç insanın omuzlarına bu kadar büyük yükler yükleyerek 85 milyonu da günaha sokmayalım, daha doğru olmaz mı?
Olağan koşullarda iki yılda bir millet tarafından seçilen, Teknik Direktör iki yıl boyunca sadece omuzlarında milletin sorumluluğunu taşıyarak, yeni, yeni iki yıllarda da kazanmak için en yüksek motivasyonla özürce ve yaratıcı çalışsın.
Milletten başka hiçbir güce, kibre, amire, memura boyun eğmesin. Herkes haddini bilsin. Gerçek liyakatine geri dönsün…
Mustafa Denizli, Samet Aybaba, Yılmaz Vural, Rıza Çalımbay ve tüm emsalleri adaylıklarını koysun, programlarını açıklasın, millet de seçsin…
Bu kadar mı zor yenilik ve devrim yapmak? Yoksa aslında çok kolay da; bazılarının menfaatlerine mi dokunuyor?
Gerçekten dokunuyorsa; nasıl milliyetçi olabilir, milli takımımızın başarılı olmasını isteyebilirler ki?
Bunlar sadece ödenecek yüksek maaşlar ve yüksek tazminatlarla kendi iş yerlerinde asla yapmadıkları bonkörlükleri yaparlar.
Bu düzen mutlaka değişmeli…
