Milli Mücadele ve Çiftçi Eylemleri

Başta Ulu Hakan Sultan Alp Arslan’a, Ebedi Baş Komutanımız Mustafa Kemal Atatürk’e, silah arkadaşlarına, şehitlerimize ve gazilerimize minnetle Allah’tan rahmet diliyorum.

Kolay kazanılmadı bu zaferler. Vatan toprağı şehitlerimizin kanıyla sulandı. Çok çileler çekildi bu uğurda. Millet varını yoğunu hatta canını verdi bu topraklar için… Uzar gider.

Senelerdir dinlediğimiz klişeler. Aslında bu cümlelerin hepsi gerçek, hiç biri klişe değildi. Fakat toplumsal duyarsızlığımız, bireysel menfaatlerimiz o kadar ön plana çıktı ki bu cümleler her sene 30 Ağustos haftasında duyduğumuz ve duyar duymaz da gündemimizden çıkardığımız cümleler oldu. Bunun en büyük sebebi ise bizi yöneten Ak Parti zihniyetinin ve temsilcilerinin Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü tartışmaya açtırmak, unutturmaya çalışmak amacıdır.

Tayyip Erdoğan'ın Başbakanken mecliste konuştuğu ‘İki ayyaş' muhabbetine hiç girmeden ya da Abdullah Gül’ün katılmadığı resmi törenleri hiç hatırlatmadan sadece şunu belirtmek istiyorum. Eski ortakları olan Fetöcülerin 15 Temmuz Darbe girişiminden sonra AK Parti Genel Merkezine Atatürk posteri asılmıştı.

Peki sadece bu yüzden mi klişe yukarıdaki cümleler. Elbette hayır. Toplumsal duyarsızlığımız, bireysel menfaatlerimiz diye de bahsettim. Ülkenin dört bir yanında karnımızı doyuran çiftçilerimiz eylemler yapıyorlar. Traktörleri ile yolları kapatıyor, ürünlerinin tüccarlar tarafından yok pahasına satın alınmasına isyan ediyorlar. Senelerdir konuşulur. Hala denizde yatı ile gezen adam Anadolu çiftçisinden daha ucuza mazot satın alır. Hayvancılık el birliği ile bitirildi. Süt hayvanları artık kesim sırası bekler oldu. Evimize düzenli olarak et girmediği için bu durumun pek farkına varmadık. Bir çoğumuz için etin kilosunun 200 lira olmasıyla 400 lira olması arasında bir fark yok. Çünku 200 lira iken de ulaşamıyoruz ve sofralarımızdan kaldırıyoruz. Bu da toplumsal duyarsızlığımızı tetikliyor. Beslenme ile doyma arasındaki farkı bilmeyen Ak Parti ve Tayyip Erdoğan sempatizanları Et yeme makarna ye diyen tiplere dönüşüyor. Aynı tipler gerçeği bildiği halde et fiyatlarını dış güçler yükseltti de diyor.

Sıra tarıma geldi. Meclisten alınan ithalat kararıyla Türk çiftçisi darbe üstüne darbe alıyor. Buğday, mercimek, hayvan yemi gibi ürünler ithal ediyoruz ve ithalat kararı verilirken gümrük vergisini de ya kaldırıyorlar ya da yüzde 1 lere indiriyorlar. İneği ithal ettik şimdi aynı ineğin karnını ithal ettiğimiz yemle doyurmaya çalışıyoruz. İşçi tam bağımlı bir hale büründü. Tohumuyla gübresi ile zirai ilaçlarıyla tam bağımlı bir hale getirildi. Şimdi bu çiftçi eylem yapınca da ‘et yeme makarna ye’ diyen tipler tarafından rahatlıkla hain ilan edilebiliyor.

Karnını doyuramayan, evlatlarını sağlıklı ürünlerle besleyemeyen bir millet özgür bir gelecekten bahsedemez. O yüzden Beykoz Belediyesi fide üretim tesisinde yetiştirilen fideler Beykoz çiftçisine ücretsiz dağıtılıyor. Çiftçilerimiz belediyemizin elindeki bütün imkanlarla destekleniyor. Yeni projelerle de desteklenmeye devam edecek. Böylece hem sosyal yardım alan vatandaşlarımızın evlerine Beykoz’da üretilen ürünler giriyor hem de sıcak yemek olarak evlere dağıtılıyor. Beykoz’da ve ülkemizin her yerinde kimsenin yatağa aç girmesine kimsenin gönlü razı gelmez. Belediyemizde bu konuda üzerine düşeni yapıyor.

Çiftçilerimiz ve hayvancılık yapan üreticilerimiz desteklendikçe bu milletin bağımsızlığına asla zarar gelmez. Milli mücadeleye bir de bu gözle bakmanızı istedim. 30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu Olsun.     

Mert Akdemir HAKKINDA

Mert Akdemir; 1989 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Aslen Trabzonludur. Beykoz Paşabahçe Ferit İnal Lisesi mezunu olan Akdemir; Giresun Üniversitesi Endüstriyel Elektronik ve İktisat Lisans bölümlerini bitirdi. Taşımacılık sektöründe olan bir kamu kuruluşunda işçi statüsünde çalışan Mert Akdemir; merkezi Beykoz’da bulunan On Sanat Atölyesi’nin kurucu ortağıdır. İYİ Parti İstanbul İl Gençlik Kolları Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi olan Akdemir, kuruluşundan bugüne İYİ Parti Beykoz İlçe Yönetim Kurulu üyesidir. Evli ve bir çocuk babası olan Mert Akdemir; Gaye İnsan Uluslararası İnsanı Yardım Derneği’nin kurucusudur ve derneğin Genel Sekreterlik görevini yürütmektedir. Demiryolu Makinistleri Derneği ve Demiryolu Meslek Okulu Mezunları Derneği fahri üyelikleri bulunmaktadır.