Doç. Dr. Mehmet YORULMAZLAR
  • 10/01/2017 Son günceleme: 10/01/2017 22:19
  • 8.491

Toplum içerisinde ferdin şahsiyet sahibi olması ne ise millet camiası içindeki ve içeresindeki bir toplumunda ‘Milli’ olması odur. Karakter ve prensip sahibi olmak, kendini ve diğer insanlara karşı saygılı olmak ve kendine mahsus özellikleri bulunmak gibi vasıflar nasıl bir ferdi ‘şahsiyetli bir insan’ yaparsa, tıpkı bunun gibi bir milleti de “milli Kültür’ü şahsiyetli kılar. Bir başka ifade ile ferdin silikliği, şahsiyetsizliği yahut şahsiyetinin zayıf olması ne ise, bir halkın da kendine mahsus karakterlerinin, kültür ve sanatının olmaması dolayısıyla diğer halklara benzer olması odur. Örneğin; Brezilya’nın futboldaki oyun karakteristiği kendine özgüdür.

Günümüzde spor sosyal, biyolojik ve sanatsal işlevi olan, kültürel ve sanatsal bir faaliyet olarak görülmektedir. Diğer bir değişle; insanın, aklını ve vücudunu kullanarak rakibine, kendisine, tabiata, mesafeye ve zamana karşı, eşit kurallar içerisinde yaptığı bir mücadele şeklidir.

Spor kültürün bir unsuru olarak kişilerin ve toplumların düşünce ve davranışlarını şekillendirmekte ve diğer kültür unsurlarını etkileyerek milli özellikler kazandırmaktadır.
Her toplumun kendine özgü gelenek, görenek ve davranışları vardır. Bunlar o toplumun genel yapısını belirlerler. Toplumlarda sosyal ve kültürel duyarlılıkların nispetinde gelişmeler gözlenir. Bu tüm spor dallarında da böyledir.

Kültür içerisinde insan vücudunu ve ruhunu terbiye etmek de vardır. İnsanoğlunu diğer canlılardan ayıran özellik doğanın verdiği ile yetinmemesi bunları kendi emrinde kullanması ve aşmasıdır. Bu amaçla oluşturulan maddi, manevi her şey kültür alanının bir parçası olarak görüldüğü gerçeği de kaçınılmaz bir gerçektir.

İNSAN                           DOĞANIN İŞLENMESİ                             GELİŞME

SPOR                              İNSAN VÜCUDUNUN İŞLENMESİ                        GELİŞME

Türkler gerek göçe ve gerekse yerleşik düzende spora çok yakın olmuşlar ve spora çok zaman ayırmışlardır. Tarih boyunca sporu kadınlı erkekli yapmışlardır. Halbuki M.Ö 9.y.y sonlarında diğer toplumlarda kadınlar olimpiyatlara bile seyirci olarak katılamıyorlardı.

Türkler sporu eğlence haline dönüştürmüşler, düğün törenleri, sünnet törenleri, doğum gibi özel günlerde sportif faaliyetleri hep birlikte yapmışlardır. Bir genç evlenmek istediğinde, ata binmesini ve güreşmesini bilmesi gibi beceriler aranmaktaydı. Türklerde düzenlenen şenliklerde yapılan yarışmalarda başarılı olanların toplum içerisinde saygın bir yeri olurdu.

Toplumlar, coğrafik konumlarına, geleneklerine, kültür birikimlerine ve kültürel özelliklerine göre farklı spor dallarına ağırlık vermektedirler. Amerika’da Amerikan futbolu Asya ülkelerinde hokey, Japonya’da judo ve Türklerde güreşe duyulan ilgi, diğer ülkelere göre daha farklıdır.

Bir ülkede milli kültür ve folklorun zenginliği çeşitli spor dallarına olan ilgiyi arttırmaktadır. Günümüzde kimi spor dallarının milletler arası bir kimlik kazanmalarına karşın (futbol, voleybol, basketbol, tenis vs.)ülkemizde yapılan yağlı güreş, cirit vb. gibi milli niteliğini koruyan ve dünyanın belirli bölgelerinde yapılan çeşitli değişik sporlarda vardır.

Kısacası spor, kişilerin ve toplumların kültür yapılarını etkilemekte ve biçimlendirmektedir diye biliriz.

Yazarın Yazıları