50 yılı aşkın bir süredir Türkiye'de yayın hayatı olan, "Hak geldi, Batıl zail oldu" sloganıyla yayın hayatına başlayan ve devam ettiren bu güzide gazetemiz, zaman zaman yanlış politikalara ziyan edilse de genel manada Hakkı haykıran bir ulusal gazete olarak duruşunu muhafaza etme başarısı göstermiştir.
Bu büyük bir başarıdır. Takdiri hak etmektedir. 20 yılı aşan bir süredir bende Milli Gazetenin sıkı bir takipçisi, okuyucusu, abonesiyimdir. Rahmetli Erbakan Hocamızın bize emaneti olarak gördüğüm için tüm yayınlarına da aboneyimdir. (Milli Çocuk, Fikri, Maile gibi..)
Geçtiğimiz günlerde Milli Gazete'de gördüğüm haber beni dehşete düşürdü. Filistinli bir genç kardeşimiz, Tel Aviv'de sivil İsrail halkından kimselerin olduğu kafeteryada silahlı eylem yapıyor ve 2 İsrail vatandaşını öldürüyor.
Milli Gazete silahlı eylemi öve öve bitiremiyor. Sonrasında eylemi yapan gencin öldürülmesini de şehit edilmiş olarak açıklıyor. Filistin'de halkın sokağa döküldüğünden ve direnişe moral olduğundan falan ballandıra ballandıra bahsediyor. Resmen akıl tutulması, IŞİD kafası bir haber. Bu haber nasıl yapılır? Hadi bir müptezel muhabir bu haltı yedi, bunu nasıl bir akıl sahibi fark etmez? Hadi fark edilmedi. Nasıl olurda okuyucuları tepki göstermez? İslam'da sivil katliamı var mı? O silahlı eylemin yapıldığı kafe, askeri kafeterya mıdır? Git kendini İsrail askerlerinin ortasında patlat. Sivillere kurşun sıkmakta nedir? Hadi o genç yaşadığı coğrafyanın, gördüğü zulümlerin etkisiyle böyle bir eylem yaptı. Bu eylemi cihat olarak sunma çabası nedir?
"Efendim İsrail askerleri de sivilleri öldürüyor" gibi saçma/salak ifadelerle bu katliam meşrulaştırılamaz. Ben Siyonist İsrail'in terör devleti olduğunu savunan bir kimse olarak; bu tarz eylemlerinde tamamen siyonist çetelere hizmet ettiğini görecek kadar akıl sahibiyim. Nasıl ki? 11 Eylül aslında Amerika'ya değil, İslam coğrafyasına yapılmış bir saldırıysa bu tarz sivil eylemlerde Filistin intifadasına kurşun sıkmaktan öteye gidemez. Müslüman feraset sahibidir. Milli Gazete yıllarca Filistin davasını savunmuş bir gazete olarak, bu tarz haberleriyle ferasetini yitirdiğini göstermiştir. Bir an evvel bu hatadan dönülmelidir.
Tel Aviv'deki silahlı eylemden sonra ne oldu? Terörist İsrail; bir sivil kadın Filistinliyi katletti. Savunması ne? Olası bir eylemci... Sivil bir Filistinli genç, sivil insanların olduğu bir kafeterya da eylem yaparsa, olacağı budur. Kurt kuzuyu yiyecekse; bahane hazırlar. Bunda tamamız. Ancak biz Müslüman olarak; Hakk ile Batılı birbirine karıştıramayız. Ne diyordu Rahmetli Erbakan Hocamız, "En tehlikeli yanlış, doğruya en yakın olan yanlıştır."
Milli Gazete, geçmişinden bu güne kadar Hakk eksende yayın yapmış bir basın kuruluşudur. Birçok konuda eleştiriler almıştır. Ancak hiç bu denli sapkın inanç empoze eden haberine rastlamadım. Bu haberdeki mantığın doğru olduğunu savunanlar varsa; onlara şu soruları yöneltmek isterim.
Milli Görüş; İBDA-C ile niye bir araya gelmemiştir?
Milli Görüş; ACZİMENDİCİLER tarafından niye sevilmez?
Milli Görüş; FETÖ ile niye mücadele etmiştir?
Bu soruların cevaplarını doğru bir şekilde verenler; benim ne anlatmak istediğimi gayet açık bir şekilde kavrayacaklardır.
Ramazan-ı Şerif ayında böylesi bir durumla karşılaşmak, bir Müslüman olarak beni derinden incitmektedir. Şöyle bir etrafımıza baktığımızda hep oyuna gelen/getirilen kesim bizleriz. Lütfen uyanık olalım. Yeniden İslam tanımlaması yapmak yerine, İslam'ı doğru anlayalım. Şuurlu olalım. Büyük fotoğrafı görelim. Küçük öfkelere kapılmayalım.
Selam ve dua ile...