Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay ile çok özel röportaj

  • 1
  • 28084
Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay ile çok özel röportaj
Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay ile çok özel röportaj
Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay ile çok özel röportaj
Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay ile çok özel röportaj
Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay ile çok özel röportaj
Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay ile çok özel röportaj
Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay ile çok özel röportaj
Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay ile çok özel röportaj

Dost Beykoz, İlçe Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay ile bu yılın programını, eğitim dünyasındaki gelişmeleri ve gelecek yılın hedeflerini konuştu.

2014-2015 Eğitim ve Öğretim yılı 15 Eylül 2014 Pazartesi günü başlayacak. Okul öncesi, ilkokul 1. sınıf, ortaokul ve İmam Hatip Okulları'nın 5. sınıflarındaki öğrencilerin eğitim ve öğretime hazırlanması ise 8-12 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Dost Beykoz, İlçe Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay ile bu yılın programını, eğitim dünyasındaki gelişmeleri ve gelecek yılın hedeflerini konuştu.

Kazım Bozbay, henüz 4 aylık Milli Eğitim Müdürü... 16 Nisan 2014 tarihinde başladığı görevini başarıyla sürdürüyor. Bir kamu görevlisine yaraşır nezakete ve istikrara sahip. Hemen her türlü toplantıya, davete katılıyor ve dik duruşuyla, alt birimde çalışan kişilere güven veriyor.

İlçede en çok çalışan kamu görevlilerinin başında geliyor Kazım Bozbay... Hemen her gün ya bir davette, ya bir toplantıda ya da makamında telefonla görüşürken, elektronik postaları takip ederken bulabiliyorsunuz. Röportajımıza ise tam bu noktadan başlamak istiyor ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay'a soruyoruz:

Kazım Bey, günde resmi işleriniz için ortalama kaç telefon alıyor, kaç elektronik ileti okuyorsunuz?

"Günde yaklaşık olarak 30 ila 40 telefon görüşmesi yapıyorum ve yine yaklaşık 50 adet elektronik posta okuyorum."

Eğitim sistemiyle ilgili geçmişe oranla büyük değişiklikler oldu. Örneğin şu 'akıllı tahtalar'... Hâlâ 'kara tahta-tebeşir' kullanan okul var mı Beykoz'da?

"Evet, maalesef var hâlâ kara tahta kullanan okul. Bu etkileşimli tahta dediğimiz akıllı tahtalar yalnızca Anadolu Liseleri'nde kullanılıyor. Henüz Ortaokul ve İlkokullarda yaygınlaşmadı. Burada ya özel sektör ya da velilerin gayretleriyle, bağışlarıyla sonuca ulaşan okullar da var."

Fatin Hoca gibi mi?

"Evet, Fatin Hoca Okulu gibi... Bu tahtaların kullanımı 2001 yılında başladı ve 2005 yılına geldiğimizde yaygınlaşması hızlandı. Yaklaşık 2-3 yıldır da liselerde kullanılmasının yaygınlaştırılması adına devlet desteği söz konusu...

Bunun yanı sıra yine devletin 9. ve 5. sınıflara özel tablet dağıtımı da gündemde. Bu dağıtımın 9. ve 5. sınıflarda dağıtımı başladığı gibi aynı sınıflara gelecek yıllarda da dağıtılmaya devam edecek. Bu şekilde olduğunda, alt sınıflarda olan öğrenciler de 9. ya da 5. sınıfa eriştiklerinde tabletle tanışma olanağı yakalayacaklar."

Kazım Bey, sizin Paşabahçe'deki Ahmet Ferit İnal'ın Müdürü olduğunuzu biliyoruz ancak derinlemesine bir bilgi sahibi de değiliz. Bize kendinizden bahsedebilir misiniz? Beykozlu musunuz? İlçe Milli Eğitim Müdürü oluncaya değin hangi aşamalardan geçtiniz?

"Ben 4 yaşımdayken ailem Beykoz'a yerleşmiş. Babam, Paşabahçe Cam Fabrikası'nda çalıştı. Ben ilk ve Orta Öğrenimimi Beykoz'da tamamladım. Halide Edip İlkokulu'nda okudum. Daha sonra lisedeyken Sarıyer İmam Hatip Lisesi'ne yazıldım."

Sarıyer mi? Sarıyer’e mi gittiniz Beykoz'dan?

"Evet. O zamanlar Beykoz'da İmam Hatip Okulu yoktu. Benim ağabeyim de Üsküdar İmam Hatip Lisesi'nden mezundur mesela... O zaman Beykoz'da İmam Hatip olmadığı için o da Üsküdar'a gitmişti."

Her gün gidiyordunuz yani, zor olmuyor muydu?

"Elbette zorlukları vardı. Hatırlarım, o zamanlar deniz yoluyla karşı yakaya geçerken, benim gibi Beykoz'dan giden başka öğrenciler de olurdu. Hepimiz aynı zorluğu çektik."

İmam Hatip'i bitirdikten sonra?

"Ben 1984 yılında Sarıyer İmam Hatip Lisesi'ni bitirdim. Marmara İlahiyat Fakültesi'ni kazandım ve oradan da 1989 yılında mezun oldum. Aksaray İlimize öğretmen olarak atandım"

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni olarak, değil mi?

"Evet"

Beykoz'a ne zaman döndünüz peki?

"1994 yılında Beykoz'a döndüm. Anadolu Hisarı Ticaret Meslek Lisesi'nde 1996 yılında Müdür Yardımcısı oldum. 1998 yılında ise bu kez Akbaba Ticaret Lisesi'nde Müdür Yardımcısı oldum ve aynı zamanda okulun kuruluşunda bulundum. Seyit Bakır vardı, yine Müdür Yardımcımızdı... 3 yıl bu görevi devam ettirdim ve bu sırada da 1999 yılında sınavlara girerek, Müdür oldum ancak kontenjan boşluğu oluşsun diye bekledim. 2001 yılında Çiğdem İlkokulu'nda 8 buçuk yıl görev aldıktan sonra nihayet 2010 yılında Ahmet Ferit İnal Lisesi'nde Okul Müdürü oldum. 4 ay önce de İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne atandım..."

Bu sınav nasıl oluyordu peki? Müdürlük için nasıl bir sınava tabi tutuldunuz? Müdür olacaklar nasıl bir sınava giriyorlar?

"Genel Kültür soruları soruluyor. Eğer 75 ve üstü not alırsanız sizi seminere gönderiyorlar. Biz de Bolu İzzet Baysal Üniversitesi'nde 1 ay kadar seminer almıştık. 1999 yılıydı. 2001 yılına kadar da dediğim gibi kontenjan açılması için bekledim."

Teknik bilgiler edinmek de isteriz Kazım Hocam... Beykoz'da şu an kaç okulumuz var, hangi branştalar? Bu konuda sayısal verileri bizimle paylaşabilir misiniz?

"Resmi olarak yani devlet okulu/kurumu olarak ilçemizde toplam 74 adet Eğitim Kurumu bulunuyor. Bunlardan 18'i İlkokul, 9'u Ortaokul ve 20'si de İlk ila Ortaokulu birlikte okutan kurumlar... 14 Lisemiz, 2 Özel Eğitim Kurumumuz, 2 Resmi Kurumumuz ve 2 adet de Lise bünyesinde Ortaokulumuz var."

Kamuoyunun çok ilgilendiği İmam Hatipler kaç adet peki?

"İmam Hatip olarak 2 lisemiz var. Birisi Çavuşbaşı İmam Hatip Lisesi ve diğeri ise Boğaziçi İmam Hatip Lisesi. 3 adet de Ortaokulumuz var ve bu okullar, diğer liselerle birlikte aynı binada eğitim görüyorlar."

Sevgili Hocam, kamuoyu diyorum ancak bunu söylerken de yutkunarak konuşuyorum. Bu konuda kamuoyunda tartışmalar yaşanıyor ve bilen de bilmeyen de konuşuyor. Örneğin, bir zorlamanın söz konusu olduğuna yönelik iddialar var. Siz İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak nasıl bir yanıt verirsiniz bu iddialara?

"Eskiden İmam Hatip Okulları sayısı bu kadar çok yoktu. Bilirsiniz, katsayı konusunda da bir adaletsizlik söz konusuydu. Katsayının olduğu ve hatta İmam Hatiplerin Ortaokulu bölümlerinin kaldırıldığı dönemlerde, öğrenci sayısında da düşüşler meydana gelmişti. Örneğin, İmam Hatip'lerdeki öğrenci sayısı 50'ye kadar düştüğü olmuştu. Ancak bu katsayı konusundaki ayrımcılık sona erdikten sonra öğrenci sayısında yeniden bir artış oldu. Burada bir zorlamanın olduğundan çok gerçekten İmam Hatip Okulları'nda okumak isteyen öğrenciler ya da okutmak isteyen velilerin taleplerini dikkate almak söz konusu. Yoksa devlet eliyle bir zorlama olduğunu söyleyemeyiz. Bunu hiç kimse söyleyemez. Burada bir adaletin gerçekleştiğini ve samimi olarak istekli olan vatandaşların taleplerinin yerine getirildiği söylenebilinir ancak..."

Kaç çocuğunuz var Kazım Bey?

"3 çocuğum var..."

Yaşlarını söyleyebilir misiniz?

"En büyüğü 28 yaşında ve erkek. Ortanca 24 yaşında kız. Küçük oğlum da 19 yaşında..."

Hangileri İmam Hatip Lisesi'ne gitti?

"Yalnızca kızım gitti..."

Buradan devlet dışında ailelerin de aslında çocuklarını İmam Hatip Lisesi konusunda serbest bıraktığı sonucuna ulaşabilir miyiz? Sizin pek de oğullarınızı zorladığınız söylenemez, öyle değil mi?

"Elbette. Devlet eliyle olduğu gibi aileler için de böyle bir sonuca ulaşmak doğru değil. Ben çocuklarımı herhangi bir şekilde İmam Hatip'e gitmeleri konusunda zorlamadım.

Zaten şu da var: Artık İmam Hatip olmayan okullarda okuyan öğrenciler de Arapça dersleri seçmeli olarak alabiliyorlar. Böyle bir kolaylık da getirildi. Öte yandan Başbakanlık tarafından bir genelge yayımlandı ve İmam Hatip Okulu olmayan yerlerde, okul bünyesinde de İmam Hatip bölümleri açılabiliyor"

Sayısı nedir Kazım Bey? Kaç kişi olması gerekiyor?

"10 kişi... 10 kişi talepte bulunduğunda, mevcut okulların içerisinde İmam Hatip bölümü açılabiliyor."

Zoraki İmam Hatip'e yönlendirilmesi de gündeme geldi. Burada tercih yapılmaması halinde sistemin otomatik olarak İmam Hatip'e yönlendirdiği konu edildi. Buna da bir açıklık getirebilir misiniz?

"Öğrenciler, aldıkları puana göre okullara yerleşiyorlar. Puanı düşük olan öğrenciler ise kendilerine en yakın okullara yerleşiyorlar. Burada İmam Hatip diye bir zorlama söz konusu değil. En yakında hangi okul varsa ve kontenjan hangisinde boşsa, öğrenciler oraya yerleşiyorlar. Burada aslolan İmam Hatipler değil; aslolan adrese en yakın okuldur. Kontenjanı yeterli olan okuldur."

Kazım Bey, açıklamalarınızın pek çok noktayı daha da iyi aydınlattığını düşünüyorum ve artık Beykoz'un tamamını ilgilendiren diğer konulara izninizle gelmek istiyorum. Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavlarında ilçede bu yılki sonuçlar nasıldı?

"Beykoz, eğitim konusunda bazı bölgelere göre dezavantajlı... Varlıklı aileler, imkânları geniş aileler çocuklarını özel okullara gönderiyorlar. Düşük gelirli ailelerin ise başarılı olanları ise Beykoz dışında okumaya gidiyorlar. Bu konuda sıkıntılarımız var.

TEOG sınavlarına bu yıl 3 bin 500 öğrenci girdi ve 501 öğrencimiz 400 ve üzeri puan aldı. Bu kişilerden 114'ü Özel Okul öğrencisiyken, 387'si devlet okulu öğrencisi… Ancak burada şöyle bir durum var ki, Beykoz'da taban puanı 400'ün üzerinde hiçbir okul yok! Dolayısıyla bu öğrenciler, Beykoz'un dışında bir okulu ilk tercihlerine yazacaklar."

Peki, Kazım Hocam, bu başarılı öğrencilerimizin Beykoz'da kalması olanaksız mı? Bu konuda siz bir plan yaptınız mı?

"Ben bunu bu yıl düşünmüştüm ancak henüz 4 ay olduğu için geleli, hayata geçirmekte zorluklar yaşadık. Ancak gelecek sene için bu dediğiniz istikamette planlarımız var. Öğretmenlerle birlikte, okul müdürlerimizle birlikte bir pilot okul belirleyeceğiz ve bu başarılı çocuklarımızı aileleriyle birlikte pilot okulumuza davet edeceğiz. Bu başarılı çocuklarımızın Beykoz dışına çıkmasına bizim de gönlümüz razı değil... Ailelerimize bu konuda seminerler vereceğiz: Beykoz dışındaki bir okulun öğrenciler için zaman kaybı olacağını vurgulayacağız.

Ancak bazı gerçekler de var. Örneğin Beykoz'da eğitim veren öğretmenlerimiz, kendileri için bir ev bulmakta zorluk çekiyorlar. Bir lojmanımız yok, maalesef. Bu şekilde olduğunda öğretmenlerimizin bile Beykoz dışında ikamet etmek zorunda kaldıklarını üzülerek söylemek isterim. Beykoz'da ya bu öğretmenlerimizi barındıracağımız evimiz yok ya da olan evler çok pahalı... Ümraniye'den Üsküdar'dan gelen öğretmenlerimiz var. Bizim öğrenciler kadar öğretmenlerimizi de burada tutmamız gerekiyor."

Başkanımız Yücel Çelikbilek bu gibi konularda oldukça hassas ve gayretlidir. Görüştünüz mü konuyla ilgili olarak?

"Evet, Sayın Yücel Çelikbilek bu konuda yardımcı olacağını söyledi. Öğretmenlerimiz için toplu konut ve dolayısıyla da bir lojman gelecekte olabilecek."

Geçtiğimiz hafta ülke genelinde tüm okulların müdürlerinin görevden alındıkları yazıldı. Beykoz'da da oldu mu?

"Tüm okulların demek doğru değil. Görevinde 4 yılı tamamlayan müdürler değerlendirmeye tabi tutuldu. Değerlendirme sonucunda 75 puan ve üzerinde alanlar yerlerinde kaldı ve altında kalanların ise görevine son verildi"

Burada değerlendirme konusunda da çeşitli iddialar var. Bu konuda bir açıklama yaparak, kafalardaki soru işaretlerini ortadan kaldırabilmek mümkün mü?

"Değerlendirme toplamda 100 puan üzerinden yapıldı. Benim buradaki payım şahsım adına yalnızca yüzde 25'tir...

100 puanın, 25'ini İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak ben verdim. 20 puanını ataması yapılan görevli memurlar verdi. Burada, okullardaki en kıdemli ve en genç öğretmenler de ayrı ayrı puanlama yaptılar. Okul Öğretmenler Kurulu'nca seçilen 2 kişi değerlendirme yaptı. Okul Aile Birliği ve Okul Öğrenci Meclis Başkanları dahi değerlendirmede bulundular. Herkes, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)'de bulunan sayfalarına kendi şifreleriyle giriş yaparak sorularını sordular ve değerlendirmeyi yine bu gizlilik içinde gerçekleştirdiler."

Peki, sonuç ne oldu?

"İlçe genelinde 4 yılını tamamlayan müdürü olan 37 okulumuz vardı. Bu arkadaşlarımızdan 3'ü emekli oldu. Kalan 34 okulda ise 19 müdürümüz değişti ve 17'si de yerinde kaldı."

En yüksek puan alan öğretmenimiz ve okulunu söyleyebilir misiniz?

"En yüksek puanımız 97 oldu. Tokatköy Ortaokulu Müdürü Orhan Çite aldı."

Son olarak Kazım Bey, yeniden toparlar ve özetlersek eğer Beykoz'un eğitim konusunda geleceğine umutla bakabilecek miyiz? Bu konuda neler söyleyebilirsiniz ki, bu içten röportajımızı ümit ve heyecanla da süslemiş olalım?

"Beykoz'da dediğim gibi 400'ün üzerinde okul yok. En yüksek puanlı okulumuz 381 puanla Celal Aras Anadolu Lisesi... Onun da tabi merkezî olması büyük bir avantaj. Velileri, merkezî olan okullara göndermek istedikleri için puanı yüksek. Yoksa ondan çok daha uzun süredir eğitim veren okullarımız da var ancak merkezî olmadığı için puanı da yüksek değil. Bizim ilk olarak hedefimiz, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü olarak bu 400 altında kalan okullarımızı 450 puan seviyelerine çekmek. Bunun için de anlattığım gibi pilot okul belirlemek ve velilerimizi de öğrencileri Beykoz'da okutmaları için teşvik etmek istiyoruz.

Aslında bakarsanız, başarılı okul diye bir şey de yoktur: Başarılı öğrenci vardır. Başarıların kaynağı öğrencidir. Ben Beykoz'un A Okulu ila B Okulu arasında bir fark göremiyorum. Öğretmenler arasında bir farklılık yok. Örneğin hep eski öğretmenler 'iyi' olarak bilinir. Ben bunun tam tersini düşünüyorum: Yeni nesil öğretmenler aslında daha iyi biliyorlar, dünyayı daha iyi kavrıyorlar. Teknolojiyi daha iyi takip edebiliyorlar. Bu anlamda ben Beykoz'daki genç öğretmen profilinden hem memnunum hem de ilçe için avantaj olduğunu düşünüyorum. Çocukların yetiştirilmesinde genç öğretmenlerin daha başarılı olacağına inanıyorum.

Bizler Beykoz İlçe Milli Eğitim olarak elimizden gelenin en iyisini yapacağız ve projelerimizle, ilçedeki eğitim seviyesini yükseltmek için gayret göstereceğiz. Bu anlamda velilerimize de sizin aracılığınızla seslenmek istiyorum: Çocuklarımıza sahip çıkalım ve onlardan ilgimizi eksik etmeyelim. Sizlerin maddi ve manevi olarak ilgi göstereceğiniz öğrenci, öğretmenlerin de desteğiyle toplam kaliteyi yukarılara çekecektir.

Tekrar 2014-2015 Eğitim ve Öğretim döneminin ilçede görev yapan tüm öğretmenlerimiz, okul sıralarındaki öğrencilerimiz ve gelecek adına büyük beklentileri olan Beykoz Halkı için hayırlı-uğurlu olmasını diliyorum. Hep birlikte el ele vererek de Beykoz'un sorunlarını çözeceğimize ve geleceğin Türkiye'sini şekillendirmeye Beykoz'dan başlayacağımıza inanıyorum"

Dost Beykoz / Özel Röportaj - Ferdi Güngör

CHP İlçe Başkanı içki yasağını kınadı
Önceki CHP İlçe Başkanı içki yasağını kınadı
Çubuklu U13 Beykoz’da coştu: 9-0
Sonraki Çubuklu U13 Beykoz’da coştu: 9-0