24 Haziran 2018 Milletvekili Seçimleri’nde yer almayan Metin Külünk, Beykoz’a bir ziyaret gerçekleştirdi. Külünk Çavuşbaşı’nda dostlarıyla bir araya geldi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, sosyal medya üzerinden kendisine yapılan baskılara dayanamadı. 24 Haziran 2018 Seçimleri Milletvekili listesinde yer almayan Metin Külünk’ün listelerde neden yer almadığına yönelik eleştirilerin dozu artınca Külünk sevenlerini ziyaret etmek zorunda kaldı.
“Metin Külünk Beykoz için anlamlı bir isimdir”
AK Parti Beykoz İlçe Başkanı M. Hanefi Dilmaç, Metin Külünk’ün ziyaretine yönelik yapmış olduğu açıklamada, Külünk’ün kendisi için çok önemli biri isim olduğunu, AK Parti’nin kuruluşu, AK Parti Çavuşbaşı Belde Başkanlığı, Çavuşbaşı Belediye Başkanlığı ve Beykoz Belediye Başkan yardımcılığı dönemlerinde çok desteklerini gördüğünü söyledi.
Metin Külünk’ün, Beykoz’un kronikleşen sorunlarının çözümüne de önemli katkıları olduğunu söyleyen AK Parti İlçe Başkanı Dilmaç, son olarak, 2B Yasası’ndan ekonomik imkânsızlıkları nedeniyle yararlanamayan, taksitini ödeyemeyerek hakkını kaybedenlerin, son çıkan torba kanunla af kapsamına alınmasının Metin Külünk’ün gayretleriyle mümkün olduğunu söyledi.
Başkan Dilmaç, Metin Külünk’e Beykoz sağladığı katkıları ve hizmetleri nedeniyle teşekkür ettiklerini, kendisini bundan sonra da hizmet yolunda önemli alanlarda göreceklerine inandıklarını söyledi.
Metin Külünk: “Bitirin şu liste tartışmasını”
Çavuşbaşı’ndaki sahur buluşmasında sevenleriyle bir araya gelen Metin Külünk, kendisini ağırlayan AK Parti teşkilatlarına “bitirin şu liste tartışmasını” dedi.
Makamların mevkilerin gelip geçici olduğunu söyleyen Metin Külünk, “makamlar mevkiler gelir geçer. Bu kardeşinizin hayatının amacı; arkadaş ve dost kazanmaktır. Benim için o makamların anlamı tamamen budur. Hiçbir makam ve mevki üzerimize kalıcı değildir. Mesele o makam üzerinden arkada hangi izi bıraktığımızdır. İster hayırla anılan bir iz bırakırsınız, ister kötülükle anılan iz bırakırsınız.” şeklinde konuştu.
“Sanki omzumdan bir yük kalktı”
Kul hakkıyla ve sorumluluğuyla yaşamanın zor iş olduğunu söyleyen Metin Külünk, “Pazartesi günü listeler açıklandığında sanki omzumdan bir yük kalktı. Bu memlekette bir tane insan haksızlığa maruz kalıyorsa hesabını bizden soracaklar. Bizim için makam ve mevki sorumluluğun olmadığı ve hesapsızlık değildir. Bizim için makam ve mevkiinin anlamı bireysel sorumluluktan genel sorumluluğa geçiş noktasıdır. Hak ve emanetin hakkını ve hukukunu korumayı Allah hepimize nasip etsin.” dedi.
Külünk şöyle devam etti: “Bizim insanımız, insanlığın son kalesidir. Bu kale düşerse insanlık düşecek. Bu kale Anadolu'da düştü, ayağa da Anadolu'dan kalkacak. Ruhun başkentidir Anadolu. Batı uygarlığında ruh yoktur, mekaniktir. Bizim medeniyetimiz ruh medeniyetidir. Batı ruhu reddeder, biz merkeze koyarız. Anadolu insanına hizmet etmek ibadettir.”
Külünk milletvekili olduğu 7 yıllık süre zarfında çok önemli olarak nitelendirdiği bir anısını da şu sözlerle dile getirdi: “Gece saat 2.30 sularıydı takriben, Genel Kurul Salonu’nda görüşmelerimiz devam ediyor. Biz o sırada bir teklif daha verdik. Dedik ki, Kur'an-ı Kerim ve Hz. Muhammed'in hayatı seçmeli ders olarak müfredatlara girsin. Hep şükrederim ki, o gece orada bunun onaylanması için el kaldıran milletvekillerinden birisi oldum. 7 yıllık milletvekilliği hayatımda asla unutmadığım ve unutmak istemeyeceğim anlardan birisidir. Yine o akşam bir CHP'li milletvekilinin, ‘Sizin ne yapmak istediğinizi biliyoruz ama asla size izin vermeyeceğiz’ feryadı da kulaklarımdan gitmiş değildir.”
Beykoz’a yapmış olduğu ziyaretin bir veda olmadığını bir hasbihal olduğunu ifade eden Külünk, “Çok zor günlerimiz de oldu. Ortalama günlük telefonum 7 yıl boyunca 100-150'den aşağı hiç düşmedi. Hiç şikayette etmedim. Hayat insanların canının acıdığı yerdir. Siyaset insanların canının acıdığı yeri tedavi edebilmektir. Çok problemle karşılaşıyorsunuz.” dedi.
Metin Külünk sözlerini söyle tamamladı: “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, ‘kim var?’ diye sorduğunda, sağına soluna bakmadan, tereddüt etmeden, ‘ben varım’ diyen kardeşlerimiz olduğu sürece emin olun bu dava sürecektir.”
Haber Merkezi
