Hasan KARAKAYA
  • 03/03/2016 Son günceleme: 09/03/2016 10:49
  • 7.899

Çok yoğun geçen Sivil Toplum Kuruluşları ve siyasi çalışmalarımız sırasında, çoğu zaman ihmal ettiğim, başta aileme, , dost ve akrabalarıma ve tabi ki de iş hayatıma geri dönerek, bu boşluğu kapatmaya çalıştım. Doğal olarak da Beykoz kamuoyundan ve Beykoz gündeminden bir süre uzak kaldım. Bir bakıma, ‘fena da olmadı’ diyebilirim.

Beykoz’u çok seven, Beykozlu olmaktan her zaman gurur duyan bir birey olarak, Beykoz’un sivilleşmesi, sivil toplumun Beykoz ve Beykozluya katkı sunması,  Beykoz halkının yaşam standartlarının yükseltilmesi ve yaşamlarının kolaylaştırılması, toplumumuzun bilinçlendirilmesi anlamında geçmişte birçok çalışmalar ve faaliyetler yaparak her zaman Beykoz’da var olduk, Allah’ın izni ve kuvveti ile yaşadığımız süre içerisinde de var olmaya devam edeceğiz.

 Birçok sivil toplum kuruluşlarında üye, yönetici ve başkan olarak görevler yaptım. Bunlardan en fazla öne çıkanlar ise 2009-2014 yılları arasında 5 yıl zevkle ve gururla Başkanlığını yaptığım Beykozlu Giresunlular Derneği’dir. Ayrıca Beykoz’da Kurulu bulunan tüm İl ve Bölge Derneklerinin oluşturdukları İl ve Bölge Dernekler Birliği’dir. Giresunlular Derneği olarak her yıl geleneksel hale getirdiğimiz ve 30 gün herkesimden herkese hizmet veren İftar çadırımızla, derneğimizde yaptığımız fikir kulübü çalışmalarımızla, Kaymakdonduran açık hava festivallerimizle, çeşitli eğitim faaliyetlerimizle, öğrenci burslarımızla, çeşitli kurslarımızla, Afyon Şehitlik projelerimizle ve birçok farklı çalışmalarımızla Beykoz’da birincilik ödülüne layık görüldük.  Bu vesile ile o dönem harika bir ekip olan çalışma arkadaşlarıma ve bize destek veren tüm dostlarımıza ve emeği geçenlere çok çok teşekkür ederim. Allah hepsinden razı olsun.

Ayrıca İl Dernekler Birliği olarak da çok güzel çalışmalar yaparak Beykoz’a hep katkı sunduk. Burada ise en fazla öne çıkan çalışmamız halkımızın en ciddi sorunu olan 2B konusunda olmuştur. Birlik olarak Beykoz’daki 2B sıkıntısını yerelden ulusala taşıdık. Bugün gelinen noktada İl Dernekler Birliği’nin çok ciddi katkısının olduğunu kimse inkâr edemez!

Elbette ki, geçmişte farklı şekillerde olduğu gibi bilgi, birikim ve tecrübelerimi Beykoz ve Beykozlunun hizmetine sunmaya, Beykoz’umuza faydalı olmaya gayret edeceğim.

Ülkem; içinde bulunduğu coğrafya itibarıyla tarih boyunca her daim sıkıntılı olmuş,  olmaya da devam etmektedir. Özellikle son zamanlarda zirve yapan hain terör iyice azmış, sözde hakkını savunduğunu iddia ettiği, halkı yerinden yurdundan söküp atmış, evlerini, eşyalarını, mallarını yakmış yıkmış talan etmiş, kısacası insanları perişan etmiş, canından bezdirmiş, bölgeyi yaşanmaz hale getirmiştir. Haince kurdukları tuzaklar sonucu kahraman vatan evlatlarımızı her gün şehit etmekte, gencecik filizleri kırmakta ve ocaklarımıza ateş düşürmektedirler.

Ayrıca Suriye’de yaşananlar tam bir trajediye dönüşmüş, yüz binlerce insan ölmüş, milyonlarca insan ülkemize sığınmış, bir kısmı ise Avrupa yollarında insanlık dışı tutumlarla muamele görmekte ve kapılardan geri kovalanarak, tam bir insanlık trajedisi yaşanmaktadır. Bizler ise kapılarımızı sonuna kadar açarak tüm dünyaya insanlık dersi verdik. Tarih boyunca her daim mazlumun, mağdurun yanında yer alan ve kol kanat geren Türk Milleti, ekmeğini aşını paylaşmaktadır.  Bu yaşananlar hepimizi derinden üzmekte, adeta yaralamaktadır. Artık haberleri izlerken bile sinirlemiz bir ok gibi gerilmektedir. Bütün bunların üzerine içimizdeki hainlerin tutum ve davranışlarını da eklediğimizde tuzu biberi olmaktadır. Tahammül etmek artık çok zorlaşmıştır. Tahammül sınırımız toplum olarak son raddesine gelmiştir. Bu gerginlik toplumumuzun her kesiminde ve yaşamımızın her anında maalesef çok ciddi derecede hissedilir oldu. Artık trafikte basit bir yol verme tartışmaları bile silahların patlaması sonucu ölümle bitebilmektedir. Kırmızı ışıklarda, saniyenin onda biri kadar zaman diliminde maalesef kornalara asılıyoruz. Birbirimize kin ve nefretle bakar olduk. Kısacası mutsuz bir toplum olup çıktık.

Sevgili dostlar,

Özellikle bu dönemlerde saygı, sevgi, anlayış ve hoşgörüye, birlik ve beraberliğe, tek ses, tek yürek olmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Sevgide,  saygıda,  tevazuda ve cömertlikte güneş gibi aydınlık olalım. Kin, nefret ve öfkede ise gece gibi karanlık olalım. Kırgınlıklarımızı unutalım. İlk adımı karşımızdakinden beklemek yerine ilk adımı atan biz olalım. Yangınlara körükle gitmek yerine suyla gidelim. Ben yerine biz olalım.  İlim, irfan ve islamın gülen yüzünün, hakikatlerin bilinmesine vesile olalım. Düşeni kaldıralım, çaresize çare olalım, zayıfı kuvvetlendirelim;  yardım istemeyenlere dahi yardım edelim.

Kalın sağlıcakla

 

Yazarın Yazıları