Saadettin KILIÇ
  • 26/01/2020 Son günceleme: 26/01/2020 14:21
  • 4.015

Bilirsiniz; genellikle her ilçe, kendi dinamikleriyle yaşamsal standartlarını belirler ve yerel yöneticiler de bu dinamiklerden arasından çıkar. Ama bu defa ilçemizde bir istisna oldu Beykoz’un Belediye Başkanı AK Parti Genel Merkez kararı ile Zeytinburnu’ndan seçildi; genel başkan tasarrufudur olabilir…

Fakat ne ilginç ki; önceki seçimlerde olduğu gibi partilerinin kuruluşundan beri yıllardır canla, başla en etkili ve en nitelikli özverileri gösterenlere Zeytinburnulu, Beykoz Belediye Başkanı göreve gelir gelmez SARI kart gösterdi.

“Siz artık diliniz var ama şakımayın, eliniz var ama dokunmayın; gözleriniz var ama bakmayın, kendinizi ifade ederek mutlu olmayın” der gibi hiç de insani olmayan bir karar verdi.

Ve nüfusu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden daha fazla olan ilçemizde yönetim kadrolarını ağırlıklı olarak Zeytinburnulu tanıdıklarından seçti…

Buna da olabilir diyelim, “her yiğidin bir yoğurt yemesi vardır”. Ayrıca başkanın tasarladıklarını gerçekleştirebilmesi ve başarılı olabilmesi için danışmanları ve yardımcılarını kendisinin seçmesi gerçekten çok önemlidir. Muhtemelen önceden Zeytinburnu’dan tanıdığı, huyunu, suyunu iyi bildiği öyle yardımcıları vardır ki; onlarla çok daha hızlı ve daha uyumlu çalışmalar yapabilir. Bunların hepsi son derece profesyonelce ve geçerli seçimlerdir.

Fakat dedim ya; Beykoz’un nüfusu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinden daha kalabalık, küçük bir devlet kadar da büyük bir ilçedir. Ve sorunları da büyüktür.

Demek ki Zeytinburnulu bildik, tanıdık üç, beş, iş bilen nitelikli yöneticileri kadar Beykoz’un da büyük emeklerle yetiştirdiği ve sorunlarını çok daha iyi bildiği yerli çözümcülere de ihtiyacı vardır. Asıl sorun bu...

Ve Zeytinburnulu, Beykoz Belediye Başkanı aslında göreve geldikten önce veya sonra kendi istihbaratıyla edindiği doğru, yanlış, haklı, haksız bazı Beykozlularla ilgili aldığı göreceli bilgilerle değil,  ilçesine ve partisine kesintisiz emek vermiş, hak etmişlere sorumluluklar yükleyerek mutlak bilgi ve başarıyı elde edebilir.

Aksi halde bu zıtlaşmalardan başta Beykoz İlçesi, başkanın partisi ve Beykoz’da ki kariyeri çok büyük zarar görür.

Aslında bu olumsuzlukları tersine çevirmek çok zor değildir, büyük bir kamu kurumu olan Beykoz Belediye Hizmetlerinin halka sunulmasında öncelik ve çoğunluğu Beykozlulara tanımak yeterlidir.

Örneğin, (zaten çoktan köşe olmuş) bir mütaahhite 10 bin metre kare döşeme işi vereceğine, küçük esnaf 20 döşemeciye 500 metre kare döşeme işleri vermek çok daha insani ve çok daha hakkaniyetli bir iştir.

Müteaahhitin yapacağı organizasyon ve planlamayı belediye kendi bünyesinde kendi kadrolarıyla yapabilmeli, böylece hem daha ekonomik hizmetler verir ve hem de daha çok insanı mutlu etmiş olur.

Yine örneğin bir reklam ajansı devine (zaten dev, paraya ihtiyacı bile yok) 4 milyon TL’LİK ihaleler verileceğine yıllardır ilçelerine emek veren Beykozlu işletmelerin çaplarına göre yine en az 20 KOBİ’YE (yayınevi, matbaa ve ajansa) bu işler dağıtılabilir. Kart vizitler ayrı bir ajansa, büyük posterler ayrı bir ajansa, takvimler ayrı bir ajansa vs diğer işlerde ayrı, ayrı kurumlara bölüştürülebilir. Gelir ve giderler Beykozlulara hakkıyla dağıtılabilir.

Bunları uygulamak aslında hiç ama hiç zor değildir, sadece ve sadece niyet önemlidir…

Bu nedenle tüm yerel gazeteciler Belediye Başkanımıza sık, sık sormalı, “sizin böyle bir niyetiniz var mı sayın başkan?”

Eğer bu uygulamanın bir sakıncası var deniliyorsa doğrudur, sakıncası vardır ama sadece ve sadece daha planlı ve daha çok emek tüketimidir bu. Bakalım Zeytinburnulu Beykoz Belediye Başkanımız ne kadar çok emek ve haktan yanadır?

Hep birlikte izleyeceğiz…

Yazarın Yazıları
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz