Binlerce yıllık medeniyet birikimi göz ardı edildi, paraya ve makama düşkün bir gençlik ortaya çıktı.
Özellikle, iktidar gücünü kullanarak kısa sürede zenginleşen ailelerin dindar gözüken çocukları, para ve makam hırsıyla hareket etti. Bu sürede ellerindeki sınırsız imkanları eğitim için kullanmak yerine, ticaret için kullandılar.
Türkiye ne sporda, ne sanatta, ne edebiyatta, ne sinemada, ne tiyatroda, ne kültürel alanda dünyada sesini duyuramadı.
Gurur duyacağımız elle tutulur bir başarımız yok.
Geçtiğimiz günlerde Kültür ve Turizm İl Müdürleri'ni Ankara'da toplayan Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, 2023 yılında Türkiye’yi evrensel standartlarda kültür ve sanat faaliyetleri yapan bir ülke haline getirmek istediklerini söyledi. Bu hedefe bu gençlikle ulaşmanın mümkün olmadığını herkes biliyor.
Gazeteci Salih Tuna'nın, 'ihale işlerini çok iyi becerebilirler' dediği dindar gözüken gençliğe bir eleştiri de eski Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'dan geldi.
Atalay, “Gençlerimiz sabırlı olmadığı için kısa zamanda çok şey sahibi olmak istiyorlar. Çabuk zengin olmak ve makamlara yükselmek istiyorlar. Belki de bunlara bizim hükümet dönemi yol açtı. Fazla meşakkat çekmeden çok şeye sahip olmak isteyen bir gençlik var. Bu bir büyük problemdir. Türkiye’de şu an burjuva Müslüman diye tabir ettiğim bir hayatı görüyorum. Fazla saltanatlı yaşayan, çok harcayan, israfı olan bir Müslüman burjuva kesimi ve gençliği gözlemliyorum. Bu sıkıntılı bir meseledir. İdeal dediğimizde genel ortalamaya baktığımızda böyle bir değerlendirmeyi yapmak mümkün” dedi.
Atalay, eğitim sistemindeki aksaklığı ise, "YÖK sistemi var ve üniversiteleri öldürüyor. Bugün üniversitelerimiz dünya yarışında en gerilerde. Üniversitelerimiz bugünkü sistemle beyin yetiştiremiyor” diyerek özetledi.
Şimdi vicdan sahibi herkese sesleniyorum.
Gençleri iyi yetiştiremezsek bu ülkeyi bir adım ileriye götüremeyiz. Gelin bu bu konuyu ele alalım. Kitap okumayan, sorgulamayan, kendini geliştirmeyen, paradan ve makamdan başka hiçbir şey düşünmeyen bir gençlikle Türkiye bir arpa boyu yol alamaz.
FETÖ'yü, terörü, dış politikayı konuşa konuşa bitiremeyiz, gençlik sorunlarını konuşma vakti geldi.
Özellikle AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı Melih Ecertaş ve TÜGVA Genel Başkanı İsmail Emanet'e sesleniyorum.
Dindar gözüken gençliği etrafınızda topladınız, onları temsil ediyorsunuz. Gelin benim programımda Atalay'ın eleştirilerini yanıtlayın. Atalay'ın haklılık payı var mı yok mu anlatın. Gençliğin ne eksikleri var beraber konuşalım. Farklı görüşteki gençleri de karşınıza çıkarayım, onların da görüşlerini alalım. Gençliğin sorunlarını haftalarca televizyon programımda tartışmaya hazırım. Öğrenci Kolektifleri ve TGB ile birlikte sizleri aynı programda ağırlamak istiyorum.
