Genellikle Belediye Başkanı merkezli bu aktarımların takdir görenleri olduğu gibi eleştirilenleri de oldu.

Belediye Başkanının doğruları ve yanlışları noktasında sorumluluğun bir kısmının meclis üyelerinde olduğunu belirtmekte yarar vardır. Özellikle iktidar partisinin meclis üyeleri ezici çoğunluğu ellerinde bulundurdukları için çok daha fazla sorumludurlar. Sorumludurlar diyorum çünkü, kanun gereği bir bölge için alınan tüm önemli kararların meclis üyesinin onayıyla olduğu bilinmektedir.

Bugün geriye dönüp baktığımızda Beykoz için alınan kararların tümünde bugünkü meclisin, özellikle iktidar partisinin meclis üyelerinin sorumluluğu vardır. İktidar partisi meclis üyeleri iyi şeyleri sahiplenip olumsuz şeyleri Belediye Başkanının üzerine atma cüretkarlığını maalesef sergilemektedir.

Bu gerçekler karşısında, Belediye meclisine dönüp baktığımızda enteresan analizler yapma şansı bulabiliyoruz. Bazı meclis üyeleri Beykoz halkına karşı sorumluluklarını çoktan unutup, Beykozluyu yok sayıp geldikleri bugünkü noktada kişisel hesaplar içine girmişlerdir. Birkaç meclis üyesini tenzih ettiğim bu durum çok açıktır. Bugüne kadar Beykoz halkına ne verebildikleri tartışma konusu olan bu meclis üyeleri, dünyanın kendileri etrafında döndüğünü düşünerek gelecekle ilgili lobi çalışmalarına çoktan başlamışlardır. Adeta satranç tahtasının piyonları gibi tahtanın önemli taşlarından biri nasıl olabilirizin hesabını yapmaktadırlar. Bazılarının riyakarlıkları o kadar ileri düzeye gelmiştir ki aynaya baktıklarında (eğer dikkatli bakarlarsa) acı gerçekle yüz yüze olduklarını çok rahat göreceklerdir.

Asıl amaçları yörelerine hizmet etmek olmayan bazı meclis üyeleri, gerçekten iyi niyetli olanları da kandırmanın yollarını aramayı sürdürmektedirler. Gelecek hesaplarını yaparken engeli aşma noktasında her şeyi yapabilecekleri konusunda en ufak bir şüphem yoktur.

Eminim Beykoz’un içinde bulunduğu durum birçok yöre için geçerlidir. Yerel yönetimdeki başarının; parti oylarını ne kadar artırdığına, başarısızlığında; ne kadar düşürdüğüne bir çok kereler şahit olduk. Ancak parti yöneticileri, sanırım bu gerçeği göz ardı ediyorlar. Öyle olmasaydı meclis üyelerinin listeleri hazırlanırken saçma sapan kriterlere uyma zorunluluğu getirmek yerine o yöreye fayda sağlayacak, yöreyi bilen ve seven insanları tercih ederlerdi. Bugün Beykoz Belediyesi’nde mevcut olan 31 meclis üyesinin kaçının Beykoz’da dahi yaşamadığını, Beykoz’u bilmediğini ve hiçbir ilgilerinin olmadığını yazsam eminim çok şaşırırsınız. 2004 yerel seçimlerinde meclis üyesi olanların içinde, 2002 genel seçimlerinde partilerine oy vermeyenler olduğunu söylesem, hadi canım dersiniz. Meclis üyesi olup ta partisine üye olmayan meclis üyesi var desem yuh artık dersiniz. Ama bu yazdıklarımın hepsi doğrudur.

Meclisi oluşturan her iki partinin de bu anlamda tutulmaz tarafları vardır. Partisinin misyonunu bilmeyen ve parti felsefesini asla temsil etmeyen meclis üyeleri vardır. Partisine hiç yakışmayan davranışlarıyla çok tepki toplayan dedikoduları kuş misali uçup Beykoz sınırlarını çoktan aşmış, konuşmaya gelince mangalda kül bırakmayan ‘siyaseti insanlara atmış olduğu iftiralarla şekillendirmeye çalışan’ meclis üyesi bayanda, nerdeyse hiçbir oturuma katılmayan Beykoz’da neler oluyor hiç umursamayan ama etiketinde Beykoz Belediyesi Meclis Üyesi yazan ve bundan hiç rahatsızlık duymayan ‘onur abidesi’ insanlarda, torpilli olmanın rahatlığıyla sadece ve sadece Beykoz’a turistik geziye gelen ‘sorumluluk abidesi’ meclis üyeleri de bizim meclisin aktörleridirler ve inanın çok renkli bir meclisimiz var.

Dost Beykoz olarak geniş bir meclis dosyası hazırlıyoruz. Tamamladığımızda artı ve eksileriyle Beykoz kamuoyu ile paylaşacağız. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Beykoz için çalışan çok değerli meclis üyelerimiz vardır. Beykoz’a katkı sağlayan bu meclis üyeleri de bu gazetede hak ettiği şekilde yerlerini alacaklardır.

Ama vitrine oynayan ve krallık peşinde olanların yaptığı yanlışlar da, Dost Beykoz’un manşetini işgal edecektir. Yanlışlarının hesabını Beykoz halkına Dost Beykoz aracılığıyla vermek zorunda kalacaklardır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

Selam ve Sevgi İle…

Kader Gür HAKKINDA

1972 yılında Rize’nin Güneysu ilçesinde doğdu… Eğitim hayatını orada tamamladı… Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine yapmış olduğu birçok seyahatinde çeşitli araştırmalar yaptı. Libya, Cezayir, Tunus, Fas, Beyrut, Suriye, İtalya, İspanya, Rusya, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan gibi ülkelerde seyahatleri sırasında Türkiye ile ticari ilişkiler üzerinde çalışmalar yürüttü. Kader Gür, Refah Partisi Gençlik Kollarında siyaset yaptı. 1997 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde kamuda çalışmaya başladı. 1997 yılında Akit Gazetesinde, Recep Tayyip Erdoğan’ı konu alan bir makalesi nedeniyle 28 Şubat aktörleri tarafından soruşturmaya tabi tutuldu. Daha sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın Pınarhisar Cezaevi’nde başlatmış olduğu parti çalışmalarına Beykoz’da destek verdi. Partinin kuruluş aşmasında aktif rol oynadı. AK Parti Kurucu Beykoz İlçe Başkanı Dr. Ahmet Hulusi Batu, Salim Kararmaz ve Adem Sefer’in basın danışmanlığını uzun yıllar yürüttü… 1998 yılında yazmaya başladığı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi hayatını konu alan, “Esaretten Zirveye” isimli kitabı 2002 yılında yayınlandı. Kader Gür'ün yine kendi yazılarından oluşan 2 kitabı bir de Yayın Yönetmenliğini yaptığı toplamda 4 kitabı raflardadır. Beykoz Rizeliler Derneği’nin kurucuları arasında da yer alan Gür, halen Beykoz Polis Hizmetlerini Koruma Derneği Yöneticisidir. Kader Gür, Anadolu Yakası Gazeteciler Derneği ve Yüzüncü Yıl Gazeteciler Derneği üyesidir. 2024 yılında kamu çalışma hayatını sonlandıran Gür, evli ve 3 çocuk babasıdır… Kader Gür, yine 2002 yılında bir araya geldiği arkadaşlarıyla Dost Beykoz’u kurdu.