Manolya Demirören… Demirören Şirketler Grubu’nun bir ferdi. Henüz 30 yaşında.
İş adamı Bilgin Demirören ve Meltem Demirören’in kızı olan Manolya Demirören, iş hayatının yanı sıra üniversite eğitimini ve sosyal yardımlaşma kurumu işlerini birlikte yürütmüş başarılı ve genç bir iş kadını. Ancak şimdi ‘iş kadınlığını’ öncelik listesinde birkaç basamak aşağıya kaydırmış durumda…
O şimdi, Beykoz Belediye Meclisi’nde ‘bir kadın’ olarak yer almaya ve çocuklar için hazırladığı başta olmak üzere birçok projesini yaşadığı yer Beykoz’la tanıştırmaya hazırlanıyor.
AK Parti Beykoz Meclis Üyesi Adayı Manolya Demirören, Dost Beykoz’un sorularını içten ve açık sözlülükle yanıtlıyor:
Kadınla başlayalım mı? Nedir siyasette kadının yeri?
“Kadının yeri siyasette çok önemli… Kadının yeri çok önemli… Biz kadının sesini duyurabilmek adına buradayız. Kadınlar ne kadar çok olursa kadınların da sesi o kadar çok duyulur.
Kadın, şimdiye kadar siyasette pek yer alamadı. Ancak bizim partimiz kadını çok önemsiyor. Başbakanımız bu seçimlerde kadınların sayısının artması için yoğun çaba gösterdi. En fazla kadın da bizim listelerimizde var. Bizim 28 kişilik listemizde 6 tane kadınımız var”
AK Parti’yle ilk tanışmanız nasıl oldu?
“Ben 4 yıl önce AK Parti ailesine girdim.. AK Parti Sosyal İşler Birim Başkanlığı ve AK Parti İlçe Başkan Yardımcılığı yaptım. Şimdi de Meclis Üyesi adayıyım.”
Meclis Üyesi olarak seçilirseniz, ilk yapacağınız iş nedir?
“Çocuklarla ilgili projelerimiz var. YETKİM Derneği ile birlikte çalışacağız. Onun dışında Beykoz’un çehresini daha da güzelleştirmek için çalışacağız”
Kısaca tanıyabilir miyiz sizi Manolya Hanım?
“Ben, 1984 doğumluyum. Evliyim, bir kızım var. Anadoluhisarı'nda oturuyorum. Doğduğumdan beridir Beykoz'da oturuyorum. Balmumcuda Özel Ata Lisesi'ni bitirdim. Ardından Yeditepe Üniversitesi İktisat Bölümü'nü okudum. Yüksek lisansı siyaset bilimi üzerine yapmak istiyorum”
Neden siyaset peki? Yani neden Meclis Üyesi Adaylığı?
“Vakıf ve derneklerle yardım yapabiliyorsunuz ancak belli bir ölçüde bunu gerçekleştirebiliyorsunuz. Siyasete kendi isteğimle katıldım. Kadınlarla ilgili bir kongreye katılmıştım ve sonrasında 'Ben de burada olmalıyım' diye düşündüm.”
Meclis Üyeliği sonrası siyasette başka proje ya da hedefleriniz var mı?
“Partim bana neyi uygun görürse ben orada devam etmek isterim. Partinin her kademesi çok kıymetli… Özellikle de teşkilattan gelmek çok önemli.”
Eşiniz ne düşünüyor bu planlamalarınız konusunda? O ne işle meşgul?
“Eşim çok destekledi, çok da istedi. Bir çocuğum var demiştim: Henüz 1 yaşında… Aslında küçük yaşta bir çocukla birlikte siyaset yapıyor olmak çok zor tabi. Ama fedakârlık yapıyoruz, ülkemiz için fedakârlık yapıyoruz. Geleceğimiz için fedakârlık yapıyoruz.
Eşim İTÜ Gıda mühendisi. Ama o mesleğini yapmıyor,
Anadoluhisarı'nda evimiz var. Her iki evde de kalıyoruz. Eşim Bakırköy'de doğmuş ve Yeşilköy'de büyümüş. Ancak onu da Beykozlu yaptık artık. İşyeri orada kalsa da Beykoz'da yaşıyor. Aslında benim de işim Avcılar'daydı. Aile şirketimizde çalışıyordum Demirören Grubu'na bağlı. Ancak artık Beykoz'a yoğunlaştım. Belki haftanın 1 gününü oraya ayırabileceğim”
Annelik nasıl bir his?
“Anne olmak çok güzel bir duygu... Çocuklar, dünyanın en güzel varlıkları. Bir çocuk yetiştirmek, çok önemli ve çok özel… Kendimi çok şanslı hissediyorum anne olduğum için... Keşke daha önce evlenseydim de daha önce çocuk sahibi olsaydım. Çünkü ona sarıldığınızda her şeyi unutuyorsunuz, dünyayı unutuyorsunuz.”
Bir bakıcısı mı var, siz çalıştığınız için?
“Hayır, anneanne ve babaanneyle büyüyor. Sevgiyle büyüyor.”
Genel olarak ülke siyaseti konusunda ne düşünüyorsunuz? Güncel konulara yorumunuz nedir?
“Bu yapılanlar, olan olaylar çok üzücü. Çünkü Türkiye böyle güzel bir yere giderken, Türkiye'nin önünün kesilmeye çalışılması, gerek dışarıdan gerek içeriden olan müdahaleler çok çirkin.
Aslında Türkiye için çok güzel şeyler yapıldı. Özellikle İstanbul'da yapılan yatırımları, yapılan hizmetleri görmemek, onları takdir etmemek, insanın içini acıtıyor. İnsanlar biraz da hizmetleri görmeli. Yani 'Bu Başbakan güzel şeyler yaptı, çocuklara güzel şeyler bırakacak' demeli insanlar. Ama ne yazık ki farklı bir siyaset anlayışı var. Farklı şeyler yapılmak isteniyor, farklı oyunlar oynanmak isteniyor. Ama biz milletçe eminim bunun da üstesinden geleceğiz. 30 Mart'ta da millet iradesini gösterecektir. Sandığa yansıtacaktır.”
Beykoz Belediye Başkanı ve AK Parti adayı Yücel Bey ile ilgili düşünceleriniz nedir?
“Yücel Çelikbilek'in yaptığı tüm hizmetler çok değerli. Eminim bundan sonra da çok güzel işler yapacaktır. Projeler, çok güzel projeler. Özellikle Beykoz için çok büyük gelişme. Hayata geçtikten sonra da birçok insan bu projelerle çok mutlu olacak. Birçok insana istihdam sağlanacak. İnsanlar hiç korkmasınlar Beykoz'dan...
Yücel Çelikbilek, Beykoz'da büyüyüp yetişmiş ve Beykoz'un sorunlarını çok iyi biliyor. Beykoz'un halkından bir kişi olduğu için Beykoz'a çok güzel şeyler de yapacaktır. Çok güzel şeyler yaptı, çok güzel şeyler de yapacaktır. Her zaman Başkanımızın arkasındayız. Onunla yan yanayız. Elimizden gelenin en iyisini yapmak için buradayız. Hizmet aşkıyla bu yola çıktık.”
Meclis’te diğer partilerden de temsilciler olacak. Onlarla diyaloglarınız nasıl olacak? Manolya Demirören yapı itibariyle sakin midir?
“Aslında sinirli bir insan değilim. Kolay kolay sinirlenmem. Beni çok kolay sinirlendiremezler. Ama sinirlendik mi de lafımızı da esirgemeyiz, lafımızı da söyleriz! Ama provokasyona da gelmeyiz yani… Bizi öyle kolay sinirlendiremezler, yıpratamazlar. Ben her düşüncemi dürüstçe ve içtenlikle söylerim.”
Sahaya çıktınız mı adaylık sürecinizde? Ne tür çıkarımlarınız oldu?
“Saha çalışmalarında olumlu da olumsuz da tepkilerle karşılaştım. Şunu söyleyebilirim: Genel olarak halk aslında memnun. Yapılan çalışmalardan memnun. Tabi ki insanlar her şeyin en iyisini istiyor, bu millet aslında her şeyin en iyisine layık. Ancak olumlu düşünceler olduğu gibi olumsuz düşünceler de olacak. Önemli olanı güzel bakabilmek... Nereden baktığınıza bağlı…
Ben birçok yeri dolaştım. Ancak sadece şimdi değil; her zaman çıkardım. Kuaförlerle konuşuyorum, pazara çıkıyorum alış-veriş yaparken konuşuyorum. İnsanlara dokunmak önemli… İnsanlara dokunduğunuzda aldığınız enerjiyle, onların sizden istediklerini yapabilmeye çalışıyorsunuz.”
İlçenin birincil konusu olan 2B’ler ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?
“2B konusunda Belediye Başkanımız Yücel Çelikbilek ile Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın çok büyük girişimleri oldu. Tapular dağıtılmaya başlandı. Büyük ölçüde insanlar memnunlar aslında şu anda. Yani, olumlu tepkiler alıyoruz insanlardan. İlk çıkan rakamlarla şu anki rakamlar arasında büyük fark var mesela. Yüzde 50 indirim yapıldı, herkes bunun farkında. Ama daha çok anlatmalıyız tabi... İnsanlar daha çok bilgilendirilmeli.
Özellikle hanımlar, beylerden daha fazla bu konuya hâkimler. Dikkatimi çekiyor, konuşma yapıldığında hanımlar 2B ile ilgili daha çok soru soruyor. Hanımların sesi daha çok çıkıyor aslında. Genelde de olumlu tepkiler alıyorum kadınlardan. Çok şükür olumsuz bir tepki ile henüz karşılaşmadım.”
Ev ziyaretlerinde hiç unutamadığınız anlar oldu mu?
“Bundan iki yıl önce bir Ramazan gününde ev ziyareti gerçekleştirmiştik. Ancak evin durumu çok kötüydü. Ziyaret tamamlandıktan sonra ertesi gün ben yeniden o eve gitmek istedim. Gittiğimde evin kadını bana 'Ben dün akşam çok dua ettim yeniden gelsinler diye' demişti. O günü hiç unutamıyorum. O olay beni çok etkilemişti.”
Son olarak, Beykoz’da siyasete girmek isteyen kadınlara önerileriniz nelerdir? Cesaretle devam etmelerini teşvik eder misiniz?
“Kadın her zaman var olmalı. Yalnızca siyasette değil, yaşamın her alanında olmalı. Kadın olmalı ki, sorunlara çözüm odaklı yaklaşmaya çalışılırken, yapılan çalışmalar neticeye ulaşsın. Kendine güvenen ve 'ben de varım' diyen tüm kadınlar her zaman bir yere mutlaka gelecektir. Bizim partimize, AK Parti'ye gelsinler. Kapımız herkese ve sonuna kadar açık. Bambaşka bir ortam var burada, bir aile ortamı gibi sıcacık. Herkes büyük bir özveriyle çalışıyor. Hepimiz çoluğumuzdan çocuğumuzdan feragat ederek buralardayız. Gecelere kadar, sabahlara kadar çalışıyoruz. Yorulmuyoruz, çünkü bizim bir sevdamız var, davamız var.”
Dost Beykoz / Özel Röportaj
