Yıl 2004, belediye seçimleri yeni yapılmış bende belediye meclis üyesi seçilmiştim.
Birçok şeye tanık olacaktım. Birçok şeyin altını çizmek için mücadele edecektim. Bu duygu ve düşüncelerle meclisin açılışına katıldım.
İlk meclis toplantımızı gerçekleştirdik. Bir-iki meclis koridorlarını arşınlarken, karşıma devlet çıktı. ‘Gel bakalım Erdal Öztürk’ dedi. ‘Meclis üyesi seçildin hayırlı uğurlu olsun. Şu uzattığım kâğıtlara kendini yaz. Sonra da mal varlığının hepsini yaz’ dedi. Ben zannettim ki; mal varlığını, bakanlar, başbakanlar, cumhurbaşkanları, milletvekilleri ve belediye başkanları verirdi.
Devletimizin karşısında boynumuz kıldan incedir. Uzatılan kâğıtları tek tek doldurdum. Neyim var, neyim yok, tabir-i caizse yazdım. Yıl 2009 oldu. Devlet yine geldi. ‘Gel bakalım Erdal Öztürk, şu mal varlığını tekrar yaz. 5 yılda neler olmuş yine görelim’ dedi. Biz tekrar yazdık doldurduk. Beş yılda yaptığım beyanlarda önemli bir değişiklik olmamıştı.
2009 yılında tekrar meclis üyesi seçildim. Devlet yine kapıma dayandı. Yine mal varlığı beyanı istedi. Yine doldurdum beyan formlarını. Yıl 2014 oldu. Meclis üyeliğim sona erdi. Devlet yeniden, ‘yaz bakalım! 10 Yıl sonra neler yaptın, neler koydun üstüne?’ Gayrimenkulüm ve arabalarım yerinde duruyordu. Nakit param yarı yarıya erimişti. Belki de devlet içinden demişti. ‘Bu da tam salakmış’ Şimdi bunları ayrıntılı bir şekilde niye yazdın? Demek ki devlet bunu benden istediğine göre, kademe ne olursa olsun bunları herkesten istiyor.
Üst düzey yöneticiler için bir şey yazamayacağım. Ulusal basında bunları yazan onlarca köşe yazarı var. Ben biraz bu konuda Beykoz içinde kalacağım. Öncelikle şunu söylemeliyim; Beykoz Belediyesi 8. dönemini yaşıyor. Sekiz dönem içerisinde neler oldu, neler döndü? Üç aşağı, beş yukarı bilenlerdenim. Gayri meşru yollardan gelen servet, yar olmaz. Çıkar bir yerlerden. Senden çıkmazsa da çocuğundan çıkar. Örnekleri çok gördük. Sağ olursak yine görürüz. Beş yıl görev yap, on yıl görev yap ve sonrasında hiç çalışma! İnsan var yıllardır çalışmıyor ve nereden geçiniyor? Bazılarıyla samimiyim ve soruyorum. Bu kadar mal varlığını nasıl yaptın? Cevap; ticaret yapıyorum.
‘Ticaret sonucunda bu kadar gelirin, hadi diyelim; zekât gizli verilir. Peki, bu kadar gelirin vergisi nerede? Kimsenin malında mülkünde gözümüz yoktur. Servet düşmanı hiç değiliz. Belediyenin elektrik, elektronik işlerini ben yapacağım. Kurban pazarlarında ben olacağım. Festivaller bende. Sünnet kıyafetlerini ben getirteceğim. İçme suları benden. Doğrudan teminlerin altından çıkarda çıkar! Birde arsa satışlarından istemeyerek, korkutularak aracılık yapanlar! En çokta sizler çekeceksiniz! Kimsenin ahı kimsede kalmaz. Bu konuda çok hikâyeler dinledim. Yarısı doğru ise Allah her iki cihanda da belanızı verecektir.
Ben her zaman söylerim. Ticaretle uğraşan insanların vitrine çıkmasına izin vermeyeceksin. Vitrine çıkıp ihale almak isteyenlerin de istifasını alacaksın. Siyaset geçim kapısı olmamalıdır. Olursa şayet; ilçe ve belediye kapıları, yaşamında hiçbir meslekte başarılı olamamış insanları yumağı haline gelir.
Benim Allah’a şükür olsun ki hiçbir yere göbek bağım yok. CHP’de de yoktu. AK Parti’de de yok. Son 20 yılda çok önemli yerlerde görevler yaptım. Düzgün olan, doğru olan insanlarla yol yürüdüm. Şaibelere bulaşmış insanlarla arama mesafe koydum. Net gördüklerimle de yolumu ayırdım. Siz de öyle yapın insanların mal varlıkları çekim merkezleri olmasın. Kalbi zengin, gönlü zengin, doğruluktan taviz vermeyen insanlar sizin çekim merkeziniz olsun. Bizim de elimize çok fırsatlar geçti. Birçok tekliflerle karşı karşıya kaldık. Allah korudu bizi. En zayıf anımızda bile elimizi süresimiz gelmedi. Böyle yaptım diye hiç kaybetmedim. Sizde yapın inan kaybetmeyeceksiniz.
NOT 1: Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Feruz Kutsal, nereden geldiğinizi bilmem. Lakin geldiğiniz yer Beykoz. Halkın oylarıyla seçilmiş bir meclis üyesine konuşma üslubuna ve davranış tarzınıza dikkat edeceksiniz. Hele bu bir bayansa iki kez dikkat edeceksiniz. Hele de Beykoz’da başarılı bir şekilde STK başkanlığı yapan Gülay Demirel Hanımefendiye karşı iki kez dikkatli olacaksınız.
NOT 2: KAS-DER Başkanı Süleyman Çalık ne güzel yazdı. Beykoz’da kurban fiyatları niye pahalı? Hesap ortada; standart hayvan çadırlarının fiyatları diğer ilçelerde 7-9 arasında. Bizde 12 bin civarında. Vatandaşın çoğu kurbanlığını Beykoz dışından alıyor. Bizim kurban pazarında da satışlar yerine her gün kavgalar oluyor.
NOT 3: Mavi Karadeniz TV gittikçe yükseliyor. HD yayınına geçti. Yıllardır bu işi sürdüren, radyolardan tanıdığım FUAT Kuş’u tebrik ediyorum. Beykoz’un gururusun.
NOT 4: Yaklaşan kurban bayramınızı kutluyorum. Kurban kesenlerin kurbanları kabul olsun. Kesemeyenlere de Rabb’im nasip eylesin. Tüm okurlarımın bayramı neşe ve muhabbet içerisinde geçsin. Hoşça ve dostça kalın.
