Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

Mağrur olan, mağdur olur…

Hepinizin bildiği gibi, atasözlerimiz genellikle derin manalar barındırırlar.

Bu itibarla yazı başlığı olan atasözümüzü derinlemesine incelemeye çalışalım bakalım, hangi derin mânialara ulaşacağız…

Mağrur olan (gururlanan, kibirlenen, böbürlenen), MAĞDUR olur (zor ve muhtaç durumlarda kalır, zarara ve kayıplara uğrar).

Daha iyi anlaşılması için Mefhûm-u Muhalifine (tam zıt anlamına) bakalım:

Mütevazı olan, yani tevazu sahibi ve alçak gönüllü olan; diğer insanlara saygı duyar, herkesten de saygı görür, hür olur ve herkesle iyi geçinir, dostları, yardımcıları ve sevenleri çok olur.

Tevazu; küçüğün haddini bilmesi ve küçük görünmesi değil; büyüğün kendisini küçük ve kusurlu görmesidir. Ayrıca, tevazu da VASAT (orta hâl) olmalı, aşırıya girmek de riya ve kibir olabiliyor. (“Ne mütevazı adam” dedirtmeye çalışmak, gibi.)

Bu kısa değerlendirmeden sonra, gelelim yazı başlığımıza:

Hani Hz. Ömer, Halife ve Devlet reisi makamlarından dolayı, gurura kapılmaması ve adaletten şaşmaması için, her gün kendisine “Ölüm var, ya Ömer!” dedirten bir görevli tayin etmişti yâ.

İşte bunun gibi ve aynı maksatla; 19. Yüzyılın başlarında da fener alayları düzenlenip, tam Padişah geçerken, saray ağaları hep bir ağızdan “Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var diye seslenip, Padişahı ikaz ederlermiş.

Bu ikazlar da uzun yıllar devam ettirilmiştir.

İşte bu iki olay da bizlere, Mağdur olmamak için; MAĞRUR olmayı önleyen TEVÂZU örnekleri olarak uygulandığını gösteriyor.

SORU: Peki bu konuda Yüce Allah ne buyuruyor?

İşte CEVAPLAR:

Rahman'ın HAS(en iyi, saf, hakiki) kulları, o kimselerdir ki onlar yerde TEVÂZU ile yürürler. …(Furkan S., 63. Ayet.)

“İşte ahiret yurdu! (Cennet hayatı) Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyenlere (mütevazı olanlara) ve bozgunculuk yapmayanlara nasip ederiz. Sonunda kazançlı çıkanlar, fenalıktan sakınanlardır.” (Kasas S., 83. Â.)

 “Kibirlenip de insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Zira Allah; kendini beğenmiş, övünüp duran kimseleri asla sevmez.” (Lokmân S., 18. Â.)

Gurur ve kibrin tarihinde ise İblis’ten başlayarak; Nemrutlar, Firavunlar, Kârunlar ve Ebû Cehiller gibi, nice ahmakların âleme ibret olan acı akıbetleri ortadadır.

Yüce Rabbim bizleri gurur ve kibirden koruyarak, mütevazı kullarından eylesin, âmin.

Kibir ve tevazu ile ilgili güzel sözlerle, konumuzu taçlandıralım:

Kibirleneni Allah alçaltır, tevazu sahibini yükseltir. Hz. Muhammed SAV.

Kalpteki kibire göre, akılda noksanlık olur. Kibir, insanı yalnızlığa mahkûm eder. Hz. Ali.

Kibir, alçakların ahlâkındandır. İmam Şâfî.

Kibir ve gururlulukla haddini aşanı, cenab-ı hak yerden yere çarpar. Hz. Ömer.

Kibir, bele bağlanmış bir taş gibidir. Onunla ne yüzülür ne de uçulur. Hacı Bayram Velî.

İnsan tevazu ile yükselir. Hz. Ali.

Kendini büyük gören küçüktür. Kendini küçük gören büyüktür. Hz. İsa.

En değerli kişiler, alçakgönüllü olanlardır. Albert Einstein.

İnsan ne kadar yükselirse, gönlü o kadar alçalmalıdır. Çiçero.

Böbürlenme insanoğlu, ha sen ha yaprak.

Gelişin bir damla su, gidişin bir avuç toprak. Yunus Emre.

Uyan artık insanoğlu, sen başıboş değilsin!

O KİBİRLİ dik başın, SECDELERDE eğilsin!. (C.N.oğlu.)

Hepinize en derin saygı ve muhabbetlerimi sunuyorum…

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER