Kuran-ı Kerim’i en iyi okuyan 2. adam

  • 1
  • 52505
Kuran-ı Kerim’i en iyi okuyan 2. adam
Kuran-ı Kerim’i en iyi okuyan 2. adam
Kuran-ı Kerim’i en iyi okuyan 2. adam
Kuran-ı Kerim’i en iyi okuyan 2. adam
Kuran-ı Kerim’i en iyi okuyan 2. adam
Kuran-ı Kerim’i en iyi okuyan 2. adam
Kuran-ı Kerim’i en iyi okuyan 2. adam

Hafız Mehmet Bilir ile Dost Beykoz yazarı Murat Miniç konuştu.

Geçtiğimiz aylarda Beykoz Riva Köyü Merkez Camii’ne atanan ve gerek sesinin güzelliği ve Kur'an okuma üslubu, gerekse mütevazı kişiliği ve alışılan din görevlisi profilinin dışındaki görüntüsüyle kısa sürede Beykozluların sevgisini kazanan Dünya Kura-n Okuma 2.’ si Hafız Mehmet Bilir ile Dost Beykoz yazarı Murat Miniç konuştu.

Hocam kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

Elhamdülillah. Esselatu vesselamu ala Resulillah. 1983 Hatay Antakya doğumluyum. 28 yaşındayım. Evliyim 9 aylık bir oğlum var. Hatay’da hafızlığımı ikmal ettim. İskenderun'da. 6 ayda ikmal ettik Allah'ın (c.c) izni keremiyle. Hocamız rahmetli Cuma Sepetçi Hoca idi. 1997’de başladım 1998 de hafızlığı bitirdim. Hatay Anadolu İmam Hatip Lisesi mezunuyum. İmam Hatipten sonra bir yıl fahri Kur'an Kursu öğreticiliği yaptım. Daha sonra Hatay'a görev için gittik. Üç buçuk yıl Hatay Merkez Tefvik Sabuncu Camii’nde görev yaptım. Daha sonra becayiş yolu ile Beykoz Riva Köyü’ne geldim. İyi ki de gelmişiz...

Hafızlık aileden mi geliyor?

Allah razı olsun. Üstadım rahmetli babamdan. Daha doğrusu onun babası rahmetli dedem, Arif dedemiz Allah mekânını cennet etsin. Medrese âlimiydi. Sesi çok güzeldi. İlmi de çok güzeldi. O babamızı yetiştirdi. Rahmetli babam da bizi yetiştirdi. Ailede dört hafız var. İki ağabeyim Kur'an Kursu hocası, bir ablam o da Kur'an Kursu hocası ve bu fakir kardeşiniz. Dört hafız, Rabbim bizi Kur'an'a layık eylesin inşallah. Allah babamızdan razı olsun. Büyük vesile oydu. İlk ağabeyimizi yetiştirdi. Ağabeyimizi de örnek aldık. Babamızı da örnek aldık. Rahmetli babamın sabah namazında okuduğu Kur'anları unutamam. Onun Kur'an sesiyle uyanırdık sabahları. Babam sabah namazından sonra saat 9- 10’a kadar Kur'anın başından kalkmazdı. Kur'an sesleri ile büyüdük. Allah razı olsun ondan. Mekânı cennet olsun inşallah.

Hafızlık için belli bir süre var mı talebeye mi bağlı?

Cenab-ı Hakk'ın kullara verdiği bazı ikramlar oluyor üstadım. Mesela İmam-ı Azam hazretleri değişik rivayetlere göre beş veya altı günde hıfzetmiş. Bunlar murad kuldur seçilen kullardır. Bir mürid var birde murad var değil mi. Mürid, Allah'ı dileyen, murad da Allah'ın dilediği Allah'ın seçtiği kullardır. Dolayısıyla seçtiği kullara önce ilmi verir. Kuran- ı Kerim de “cahillerden yüz çevir” ayeti var. Cenab-ı Hakk bir kulunu severse önce ilmi nasib eder ondan sonra onu seçer. Mesela İmam Gazali, İmam-ı Azam son dönemde Bediüzzaman Hazretleri var. Bir sayfayı bir kere okuyor ve ezberliyor. Bizde altı ayda bitirdik. İki ayda, üç ayda, altı ayda bitirenler çok var ama normalde bir yıldır.

Sizin değişik bir tarzınız var?

Üstadım benim anadilim Arapça. Türkçeyi ilkokulda öğrendik. Konuştuğumuz dilin etkisi var. Manaya vakıf oluyorsunuz. Özellikle okuyacağınız yerlere de çalışıp tefsirine de bakınca daha çok etkileyici oluyor. Hem kendin etkileniyorsun hem karşındakini de etkiliyorsun. Konuştuğun dili okumak çok önemli… Bir insan okuduğu şeyin manasını bilmezse kendiside etkilenmez hem karşısındakini de etkileyemez. Günümüzde var malesef, bu işe yeni başlayan arkadaşlar nerede vurgu yapacağını nerede duracağını bilmeyince, öyle bir yerde duruyor ki kelimenin manası da değişiyor. Bazı müjdeleyici ayetler var ya da uyarıcı ayetler. Nerde hangi makamı okuyacağını bilmek için ne dediğini anlamak gerekiyor. Mesela nihavend makamı insanı ferahlatan bir makam. Nihavend makamında müjdeleyici ayetlerde okuyabilirsin. Uşşak makamı mesela...

Bununla ilgili bir eğitim aldınız mı hocam?

Eğitim almadım. Daha çok kulaktan çok dinledim. Rahmetli babamı çok dinledim. Abdussameti dinliyorum, Mustafa İsmal’i dinliyorum, Baba Şahadı dinliyorum. Çok dinleyerek bir bakmışsınız bir birikim oluşuyor... Zaten şu an bir tarz oluşturmak çok zor.

Peki okuduğunuz tarz size mi ait?

Benim okuduğum karışım farklı üstadlardan bazen farklı yerlerde rastlamak mümkün.

Okurken mikrofonu uzaklaştırıp yakınlaştırıyorsunuz neden?

Sesi kullanma teknikleri üstadım. Sesi dinlendirme diye bir şey var. Mikrofonu uzaklaştırıp yakınlaştırdığınız zaman ses dinleniyor. Daha uzun süre okuyabiliyorsunuz. Fatiha’yı tek nefeste okuduğumuz oluyor bazen. Mikrofonu iyi kullanamazsanız kendi sesinizi yoruyorsunuz karşınızdaki de yoruluyor.

Dünya Kur'an Okuma 2.si oldunuz bundan bahsedebilirmiyiz?

Dünya ikinciliği, fazlada büyütme gözünde üstadım. Yani sanki dünya ikincisi olunca cennetle müjdelemiyorlar. (Gülüyoruz) 2010 da Moskova'da ikinci oldum. Çok güzel bir yarışmaydı.

Şartları nedir hocam, bu yarışmayı kim düzenliyor. Kimler katılabilir?

Yarışmaya katılmak için herkesin kendi ülkesinde dereceye girmesi gerekiyor. Diyanetin açtığı yarışmada ilk üçe girenler daha doğrusu birinci olanlar Uluslararası yarışmaya katılabiliyor. Bende 1998 yılında İmam-Hatipler arası Türkiye birincisi oldum. 2008 de de İmamlar arasında düzenlenen yarışmada üçüncü olmuştum. Moskova da Rusya’nın Diyanet Başkanlığı düzenlemişti bunu. Her ülkeden kendini temsil edecek birini gönder diyorlar. Geçen yılda biz gittik.

Beykoz'u nasıl buldunuz?

Beykoz alışılmış bir yer. Biz köylü çocuğuyuz. Ben köyde büyüdüğüm için tam bana göre bir yer. Özellikle Riva halkını çok sevdim.

Riva'ya gelişiniz nasıl oldu?

Aslında ben Riva'da kalmak için gelmedim İstanbul'a. İstanbul’a geliş amacım Kıraat ilimlerini okumak. Haseki eğitim merkezinde kıraat ilimlerini okuyan ağabeyim var Adem Hoca, ondan ders almak için gelmiştim. Pendik tarafında bir camii de ayarlanmıştı. İl müftü yardımcısı Mehmet Aşık Hocamızla görüşülmüştü. Yani her şey ayarlanmıştı, bir tek imza işi kalmıştı. Ama suphanallah, Riva'ya geldim iki şey beni vaz geçirdi oradan. Birincisi Riva halkı çok sıcak insanlar ben çok sevdim. İkincisi sakal-ı şerif. Efendimizin (s.a.v) hem saçı hem de sakalı var bu camide…

Riva merkez camiinde sakal-ı şerif var öyle mi?

Evet. Efendimizin hem saçı hem de sakalı bu camii de. Tabii biz muhafaza ediyoruz. Müsait bir zamanda ziyaret ettiririz inşallah.

Hocam Beykozlularda sizi çok sevdiler kısa zamanda, her yerde görüyoruz sizi

Kur'anın sayesinde. O Kur'an olmasa bize kimse selam vermez. Kur'an olmasa Mehmet Bilir'i kim tanısın. Ama öyle değil mi? O Kur'an olmasa sizin ne işiniz var Riva'da. Bütün şeref Kur'ana ait. Her zaman söylüyorum. Allah bizi Kur'ana layık eylesin. Rabbim bizi Kur'andan ayırmasın İnşallah…

Hayatta örnek aldığınız birisi var mı?

Babam. Rahmetli babamın iki şeyini çok hoşuma gidiyordu, hayrandım. O da medrese âlimiydi. Beş yıl medrese eğitimi görmüş, emekli imamdı. İki hasleti çok hoşuma giderdi. Birincisi çok ciddiydi ikincisi de çok mütevazı bir insandı. Çok heybetli bir adamdı ama çok mütevazı idi. Çok ağırbaşlıydı insanlar çok severdi. Hiçbir zaman ilmini ön planda tutmazdı. Soru sorulduğu vakit cevap verirdi. Tabii insan annesini babasını örnek alıyor. Anne baba evde namaz kılıyorsa çocuk da iki üç yaşında annesinin babasının yanında namaz kılıyor. Rahmetli babamda annemde çok mübarek insanlar. Annem hayatta Elhamdülillah… Allah başımızdan eksik etmesin. Benim dua kaynağımdır annem.

Dost Beykoz aracılığıyla Beykozlulara ne mesaj vermek istersiniz hocam?

Tabii Kur'andan bir mesaj verelim. Ülkemizde eskiden kalma çok büyük ayrılıklar var sıkıntılar var. Bunun sebebi de Kur'andan uzaklaşmadır üstadım. Kuranı anlamıyoruz, Kuranı bilmiyoruz. Biz cami imamı olduğumuz için insanlar hep dertleriyle bize geliyorlar. Kuran okumayı biliyor musun dediğimiz zaman biliyorum ama diyor hızlı okuyamıyorum. Verdiği cevap çok acı aslında. Sanki Kur'an bir yarış kitabıymış gibi. Normal bir kitapmış gibi hızlı okuyamıyorum diyor. Kur'an zaten yavaş okunması gereken anlayarak anladıklarını yaşayarak okunması gereken bir kitaptır. Hayatına tatbik edeceksin. Kur'an sadece sevap kitabı da değil. Aslolan onu yaşamaktır. Cenab-ı Hak “Ey müminler hepiniz birden Allah'ın ipi olan Kur'ana sarılın” buyuruyor. Tek kurtuluş orda, ayrılmayın. Eğer ki insan ayrılırsa işte sen şucusun sen bucusun tefrikalar başlıyor. Maalesef Müslümanlar bugün birbirini öldürmekle övünüyor. Bakıyorsunuz adam bir gün önce kraldı, Allah onu kavminin başına geçirdi makam verdi aziz etti. Ama bir gün sonra Kuranı bir hayatı olmadığı için zelil oluyor. Allah onu aşağı indiriyor. Halkın ayakları altında kalıyor. Eğer ki Kur'ana sarılırsak en önde oluruz. Yok eğer Kur'andan ayrılırsak en arkada kalırız.

Türkiye'de hafızlık eğitimi ne durumda… Bir iyiye gidiş var mı bu konuda?

Çok iyiye gidiyor. Kurana çok büyük bir rağbet var. Kapatılan kurslar yeniden açılıyor. Müthiş bir istek var. Bu gün İmam Hatiplerin önü açılıyor. Bende İmam Hatip mezunuyum. İyiye doğru gidiyor ama teşvik lazım. Biliyorsunuz bir fetret dönemi yaşandı. İnsanlar biraz uzaklaştı. Hatırlatmak lazım, sevdirmek lazım bu meclisler, Kur'an ziyafetleri bol bol yapılmalı ki gençlerde bunu öğrensinler sevsinler...

Peki sizin gibi olmak isteyen genç kardeşlere ne tavsiye edersiniz?

Üstadım hiçbir iş nankör değil. Yeter ki hakkını ver. Hafız mı olmak istiyorsun en iyisi ol. Çöpçü mü olacaksın senin sokağının farkı olsun. Ne iş olursa olsun yaptığın işin hakkını verirsen karşılığını görürsün. Hem maddi hem manevi… O işten ekmek yersin. En güzelini yapsınlar...

Teşekkür ederim. Dua eder dua bekleriz inşallah. Rabbim muvaffak eylesin. Cenab-ı Hakk yüceltsin inşallah.

Beykoz siyasetinin en güçlü kadını!
Önceki Beykoz siyasetinin en güçlü kadını!
Beykoz'da çocuğunu kemerle gezdiren anne gündem oldu
Sonraki Beykoz'da çocuğunu kemerle gezdiren anne gündem oldu
Yorumlar (1 Yorum)

gariiiiiib (10 yıl önce)

bilirin şahhattan ün kazandığını önce Allahın sonra onları taklid ederek kazandığını neden söylememiş yani eksiklik var bütün okuyuş tarzı nağmeler şahhatı anlatıyor

Yorum Yaz