Her birimizin toplum üzerinde farklı bir analizi, bakış açısı vardır. Kimi toplumun çoğunluğuna güvenilemeyeceğini savunur, kimi iyi insan sayısının, kötü insan sayısından fazla olduğuna inanır.
Şüphesiz ki; her toplumda, iyi ve kötü niyetli kişiler vardır.
İyi niyetli kişiler çok fazla dikkatimizi çekmese de, kötü niyetli olanlar ne kadar kendilerinigizlemeye çalış salarda yinede niyetlerini gizleyemez, açık ederler...
30 Mart 2014 seçimlerine sayılı günler kaldı. Bu süre daraldıkça kötü niyetli, küçük düşünen insanlar, fitne ve fesatlığa daha çok yoğunlaşarak, kendi çıkar ve düşüncelerini toplum içinde tartışmaya açmakta, kendine rakip gördükleri siyasetçilere, kendi siyasigörüşüne sahip olmayan vakur insanlara sözle ve fiziki olarak saldırarak, kirli emellerine ulaşmaya ve taraftar toplamaya çalışmaktadırlar...
Bunun örnekleri maalesef ki bu seçim süreci içinde Beykoz’umuzda sıkça rastlanır oldu.
Bu tür zihniyetler it misali, bir yerlerden çıkıp önüne gelene hırlar saldırır. Zira bunlarıngenlerinde vardır bu özellik. Lakin bazıları asil bazıları da uyuzdur bunların. Hani bir de sinsi it’ler vardır, sessizce arkadan gelir ve ısırır, karşısında güçlü birinden daima çekinir, öyle güçlü birilerini de karşısında gördüklerinde kuyruğunu bacağının arasına sıkıştırıp kaçarlar.
Aynı zamanda, bu kategorideki cibilliyetsizler sırf egolarını tatmin edebilmek adına, olmadıkyalanları söylemek, karşısındakinin açığını aramak, kişiye şantaj yapmak, iftira etmek, lafgetirip götürmek, bu tür küçük insanlar için meziyet sayılır...
Çok sevdiğim ve tuttuğum bir söz vardır: ‘‘Büyük insanlar fikirlerle, küçük insanlarda kişilerle uğraşırlar...’’
Çünkü yapacak başka işlerinin olmadığını bilmektedirler. Bu münafıklar bu tür kötü fikirleri görev sayıp hayatları boyunca da devam ettirirler. Bu tip kişiler sadece siyasette karşımıza çıkmaz çalıştığımız işyerlerinde ve devlet kurumlarında da varlıklarını sürdürebilensünepelerdir bu kişiler...
Seçim atmosferinde olmadık dedikodular üreterek, toplumu geren, aşağılık meziyetlerinisergileyen küçük insanlar, yaptıkları dedikodu, iftira ve yalanlarla aynı zamanda bir toplumun büyük zararlar görmesine de vesile olmaktadırlar...
Bugünlerde ilçemizde olmadık sözler, yalanlar, iftiralar havada uçuşmaktadır. Zira seçim öncesi yapılan bu tür entrikaları, aramızda maalesef mubah sayan zavallılar var.
Kimlerin ne için bu yalan, entrika ve iftiraları ardı ardına ürettiğini bilmemek saflık olur.Demem odur ki; insan her şeyden önce insan olduğunun farkında olmalıdır...
Birini siyaseten sevmeyebilirsiniz. Rakibiniz olabilir. Her şeyden öte hoşlanmayabilirsiniz. Bu olumsuzluklar size kişilere iftira atma, söz dolandırma, kargaşa yaratma hakkı tanımaz...
Beykoz; güzel, mütevazı, küçük ve şirin bir ilçedir. İlçenin bir başında söylediğiniz bir söz, çok geçmeden diğer başında duyulur. Yani adap erkân bilmeksizin iftira atarak, birilerini zan altında bırakmak, yermek veya göğe çıkarmak bu anlamda çok kolaydır...
Temenni ederim ki bu seçim; İftirasız, yalansız, fitnesiz, kavga, gürültüsüz ve Bizans oyunlarının oynanmadığı bir seçim olsun...
