Recep ÖNCEL
  • 06/11/2020 Son günceleme: 06/11/2020 17:15
  • 4.453

Bütün Dünya da yaşayan insanlar olarak, sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz.

Adına Kovid 19 denilen virüs nedeniyle, salgın hastalık oluşmuş durumda. Birçok insan hastalığa yakalanıyor, karantinada, yoğun bakımda, hastalığı atlatmaya çalışıyor. Ya da hayatını kaybediyor.

Daha başlangıç aşamasında kurtulan olduğu gibi,  hastalık ilerleyip ciğerlerde problem çıkınca ölümler olabiliyor.

Ancak takdiri ilahi, bazen günlerce yoğun bakımda yatıp kurtulanlar oluyor. Bu işin yaşlısı genci yok. Ömrü olan yaşıyor, zamanı gelen hastalık sebebi ile vefat ediyor.

2020 yılı başından beri, adına imtihan diyelim, kişilerin tedbirlerde eksikliği diyelim, ne olursa olsun acılı zamanlar geçiriyoruz.

Bendeniz, bu süreç boyunca tedbirlere azami ölçüde riayet etmeye çalıştım. Maskeye, mesafeye, hijyene özen gösterdim.

Ancak olacak olan oluyor.1 Ağustos 2020 itibariyle İstanbul’dan Konya’ya sıla-i rahim yapmak için ziyarete gittik. Uçakta tedbirlere riayet ediliyor, uçak tenha idi. Pilot uçağın havasının temizlendiği söyledi.

Aynı şekilde, Konya da dikkatli şekilde tedbirli davrandık. Ancak bir arkadaşımı işyerinde ziyaret ettim. O ziyaretten sonra, bende rahatsızlandım. Hanım ve çocuk ta rahatsızlandılar.

Test yaptırdık netice; Kovid pozitif çıktı.

Hastalık aşamasında bazı tespitlerimi burada paylaşmak istiyorum.

Öncelikle devletimize alınan tedbirler dolayısıyla teşekkür ediyorum. Hastalığımız süresince hiç bir ücret ödemedik. Kovid ilaçları hastane eczanesinden verildi,  dışarıdan eczaneden aldığımız ilaçları sigorta karşıladı. Başka ülkelerde, bu hastalık için vatandaşlardan para alındığını, basından takip ediyoruz.

Ancak, sağlık bakanlığı personelinde ve hemşirelerde bıkkınlık, ilgisizlik tespit ettim ve bunu yaşadım.

 O gece hanım rahatsızlandı, yarı baygın vaziyette ambulans geldi ve hastaneye götürdü. Ambulans şoförü bizi ambulansa almadı, gece yarısı hastaneye gitmek zorunda kaldık. Hastanede hanımla pek ilgilenilmedi, benim doktor ve hemşirelerden rica etmem vesilesi ile hanıma tetkikler yapıldı. Hastane çok kalabalıktı,  gece hastaneden ayrılıp eve gelmek zorunda kaldık.

Ayrıca, ertesi sabah hastaneye gidip ilaçları almak gerekti. Sık sık filyasyon ekipleri geldiler,  standart sorular sordular, ama ilaçları getirmediler. Kendiniz hastaneden almanız lazım, dediler. Karantinayı takip için emniyetten o kadar çok kontrole geldiler ki, adeta bıkkınlık verdiler.

Biz bu süreçte gerekli ihtiyaçlarımızı marketten ve eczaneden internet yolu ile sipariş vererek getirttik.

Sonuçta; Allah’ın izni ile çok şükür bu hastalıktan kurtulduk, şifaya kavuştuk. 14 gün evde karantina bitti. Biz evden çıkmak imkânına kavuştuk.

Bu zaman zarfında, gerek yakın tanıdığımız,  gerek Türkiye siyasetinde toplum hayatında hizmeti geçen dostlarımızın, Kovid rahatsızlığı dolayısıyla Hakk’ın rahmetine kavuşmasına şahit olduk. Bu vesile ile vefat edenlere Allah’ tan rahmet diliyorum.

Malum, bu işin hem maddi tarafı hem de manevi tarafı var.

Maddi tarafı; gerekli tıbbi donanım, aşı, ilaç, hastane, doktor, sağlık personeli vb. bunları Türkiye Devleti en uygun şekilde sağlamaya çalışıyor.

Vatandaş olarak bize düşen, bana bulaşmaz bir şey olmaz mantığını bir tarafa bırakmak, tedbirleri almak, devletin yasaklarına isteklerine uymaktır.

Herkes maskesini takmalı, mesafeye dikkat etmeli, kapalı ortamlarda kalabalıklarda bulunmamaya çalışmalıdır. Müslüman olarak bize yakışan şekilde temizliğe, hijyene önem vermelidir. Grip aşısı zaturre aşısı vb. önlemleri almaya, risk grubunda olanlar kendisini daha fazla korumaya özen göstermelidir.

Tedbir kuldan, takdir Allah’ tan düsturuna dikkat etmek gerekmektedir.

Gene, bu işin bir de manevi tarafı var ki oda ayrı önem taşıyor. Hepimiz, hem kendimiz için, hem ailemiz için, hamda Ümmet-i Muhammed için dua etmeliyiz.

İşin dua boyutu ile ilgili olarak, aşağıdaki yazdıklarımızın ibretle okunmasını tavsiye ederim.

İstanbul ‘da çok şiddetli bir veba hastalığı olmuş.

Bu hastalıktan, her gün birçok insan vefat ediyormuş. Halk toplanarak, Aziz Mahmud Hüdayi Hazretlerine gitmişler ve durumu anlatarak, dua talep etmişler.

Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri gelen halka şunları söylüyor; Bu durum bizim meşrebimize uygun değildir. Ancak gelmişsiniz, hastalık şiddetli, ısrar ediyorsunuz. Karacaahmet kabristanın da Hasır Puş Dede isimli bir zat bulunur.  Orada servi ağaçları altında hasırlara sarılıp yatar. Kabristana gidin, onu bulun, dileğinizi ona söyleyin. Eğer kabul etmezse bizim selamımızı söyleyin!

İnsanlar,   Karacaahmet kabristanına gittiler, Hasır Puş Dedeyi ağaçların altında hasırlara sarılmış, yatarken buldular.

Görünüşte meczup olan bu zat, halkı dinledi. İsteklerini kabul etmeyeceğini söyledi, bağırıp çağırdı ve halkı oradan kovaladı.

Ancak, kendisine Aziz Mahmud Hüdayi Hazretlerinin selamını söylediler.

Selamı duyunca ayağa kalktı ve duaya başladı. Dua etti ve sonra; ‘bu gün İstanbul’ da bir kimsenin cenazesi daha kalktıktan sonra, bu hastalık bitsin ‘dedi.

Hakikaten o gün vebadan bir kişi daha vefat etti ve daha sonra o hastalık İstanbul’dan tamamen yok oldu, gitti.

Tarihimizde, İstanbul’ da bu şekilde bir hadise yaşanıyor.

Gerçekten, her devirde böyle Allah dostu kıymetli insanlar vardır. Günümüzde, bu tip insanlardan dua almaya çalışmalıdır.

 Hepimiz Allah’a günahlarımızdan dolayı tövbe etmeliyiz ve bu hastalıktan kurtulmak için dua yapmalıyız.

Bendeniz şu anda İstanbul ‘dayım. Evin penceresinden dışarıyı seyrediyorum. Büyük Çamlıca Camii’’nin ışıkları yandı, ezan okunuyor. Duygulandım, ne kadar güzel…

Dua ediyorum;

Allah’ım, verdiğin nimetlere şükürler olsun.

Peygamber Efendimize salât-ü selamlar olsun.

Hayırlar fetholsun, şerler def olsun.

Allah’ım, bize hayırlı uzun hizmet ömrü nasip eyle.

Allahümme ya müfettihal ebvab iftehlena hayral bab!

Kıymetli bir büyüğüm; Kovid için şu duayı yapalım; diye beni tembihlemişti.

’Allahümme afini fi bedeni,

Allahümme afini fi basari,

Allahümme afini fi semi.

La ilahe illa, ente sübhaneke inni küntü minezzalimin.’.

Cenab -ı Hak, bizleri affetsin, dualarımızı kabul etsin ve en yakın zamanda bu Kovid hastalığından kurtarsın,  inşallah.

Yazarın Yazıları