Dr. Hüseyin Atilla TÜYSÜZ
  • 25/06/2020 Son günceleme: 25/06/2020 17:52
  • 5.849

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 11 Mart 2020'de yeni koronavirüs ( Covid-19 ) salgınını pandemi olarak tanımladı. Bir salgının pandemi olarak belirlemek için şartlar nelerdi? Önce yeni bir virüs olması gerekir, insandan insana bulaşması belirlenmeli ve çok sayıda dünya ülkesini etki altına almalıydı. Pandemi daha çok coğrafik yayılımla ( birçok ülkede görülmesi ) ilgili kavramdır. Pandemi çok önemli bir dünya sorunu kabul edilmektedir. 14 Mayıs 2020'de DSÖ koronavirüsün endemik olabileceğini duyurdu. Endemi neyi ifade etmekteydi? Endemi belirli bir alanda veya belirli bir grup insanlar arasında tahmin edilebilir oranda meydana gelen salgın hastalık olarak tanımlanmaktadır.

DSÖ'nün Mayıs ayı duyurusu, Dünyada olduğu gibi bizde de bir rahatlamanın ön bildirimi gibiydi. Ülkemizde, 24 Mart 2020'den beri ikametlerinden çıkamayan 65 yaş ve üstü vatandaşlarımız 10 Mayıs Pazar günü saat 11.00 -15.00 arasındaki serbestlikle sokağa çıkmışlar, böylece "normalleşme sürecinin" ilk sinyallerini göstermişlerdi.

11 Mayıs Pazartesi günü berberler, kuaförler ve güzellik salonlarının gerekli önlemleri alarak açılması, AVM'lerin müşteri ve gezenlerine serbest olması sürecin devamı şeklinde görülmekteydi. 

Ülkemizde koronavirüs günlük sayıları ve ölümleri belli ölçüde azalırken yoğun bakım desteğine ihtiyaç duyulanların sayısında düşüş yaşanıyor. Alınan sıkı önlemlerle  (özellikle evde kal kampanyası) salgının 1. dalgasında oldukça başarılı olundu, evde kalarak virüsün çoğalma zeminini ortadan kaldırdık. Zira virüs canlı hücrelerde çoğalıyor, canlılığını devam ettirme ortamı bulamayan virüs 2-3 günde parçalanıp yok oluyor. Önümüzdeki günlerde de "evde kal" sloganını ön planda tutarak virüsü sokakta yok olmaya mecbur bırakmamız gerekmektedir. Maske takmak, sosyal mesafeyi ayarlamak, el temizliği ve genel hijyen önlemlerinin de başarıda katkıları tartışılmaz. Sürecin ikinci ve sonraki dalgalarının da oluşabileceği bilim insanları tarafından ifade edilmektedir. Bu olasılığın varlığı tedbirlerin dikkatli ve önemle alınmasına devam edilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. 

Bilim insanları Türkiye'de Corona hastası olup bunun farkında olmayan yaklaşık 400 bin kişinin bulunduğunu, aramızda dolaşan bu kişilerin bulaştırıcılıkta önemli rolü olduğunu belirtti. Özellikle bazı meslek ( sağlık personeli, kasiyer, otobüs şoförü, satış elemanı, otel çalışanı ) gruplarındaki kişilere şikayeti olmasa dahi test yapılması önerilmektedir.

AVM'lerde risk nedeniyle ne yapmalıyız ?

Türkiye'nin çeşitli yerlerinden gelen haberlere göre AVM'lere rağbetin oldukça fazla olduğu görülmektedir. Bu neden ile AVM'lerde mutlaka uyulması gereken önlem detayları bulunmaktadır. Koronavirüsün kapalı ortamlarda 2-3 saat havada asılı kalabilen damlacıklar ile yayıldığı bilinmektedir. Covid-19'un yaklaşık yüzde 15 yüzeyel temasla, yüzde 20-30 püskürtülen damlacıklarla, yüzde 65 havada asılı damlacıklar ile bulaştığı bilinmektedir. AVM'lerde havalandırma sistemleri sadece polenleri tutarken virüsleri tutmamaktadır. Özellikle mağaza içlerinde yer alan sistemler içeride hapis olan havayı döndürmektedir. Böylece virüs kolayca insana bulaşabilmektedir. Bu mekanlar insanların hasta olmasına hizmet edecek alanlar haline gelebilir. AVM'lerde içeriye temiz hava verilmekte fakat bulaş engellenememektedir. Bu sebeple;

Girilecek ünitelerin kalabalık olmamasına dikkat edilmeli ve mutlaka ağzı ve özellikle burnu tam olarak kapatacak maske takılmalıdır

Gruplar halinde dolaşmamalı, en az 1,5 metrelik fiziki mesafe korunmalıdır 

Kesinlikle kalabalık ve küçük yerlere girilmemeli, girildiğinde 1,5 metrelik fiziki mesafe korunmalıdır 

Gerçek ihtiyacı önceden belirlemeli, olası mağazaya olduğunca hızlı ulaşmalıdır

Sosyal amaçlı dolaşmamalı, kalma süreci uzadıkça koronavirüs bulaşma riskinin artacağı unutmamalıdır 

Alışveriş sonrası ödemede temastan kaçınmalı, ödemeyi mümkünse kredi kartıyla ve temassız şekilde yapmalı, para kullanılacaksa elleri dezenfektan ile temizlemelidir.

AVM’lerin sık kullanılan alanlarından biride yürüyen merdivenlerdir. Merdiven korkulukları mümkün olduğunca tutulmamalı, tutulma zorunluluğu olduğunda ellerimizi dezenfektan ile temizlemeliyiz. Mutlaka kurallara uyan AVM'lere gidiniz.
Örneğin maskesiz kimseleri almayanlar, içeride dezenfektan bulunduranlar, içeriye belli aralıklarla müşteri alanlar, giriş çıkışları ayrı kapıdan yapanlar uygun ve tercih edilecek olanlarıdır.

Ünitedeki deneme kabinlerini mümkünse kullanmayınız. Tuvaletler zorunlu olmadıkça kullanılmamalı, kullanıldığında kapı kolu teması olursa eller dezenfekte edilmelidir. Ayrıca sizden önce tuvaleti kullananın öksürüğünden en az bir saat damlacıkla virüsün nasıl kalabileceğini unutmamalıyız. Asansör yerine merdivenler tercih edilmeli, X-Ray cihazlarına bırakılan eşyalarımızı dezenfektan ile temizlemeli, alışverişi AVM'lerin daha çok dış havaya açık olan bölümlerinden ve kısa sürede yapmalı, telaş etmeden sabırlı olarak ve birbirimize saygı göstererek işlerimizi tamamlamalı, alışveriş poşetleri balkonda bekletilmeli, alınan ürün mümkünse 60 derecede yıkanmalı, alışverişe mümkünse pazartesi veya cuma değil hafta ortalarında gitmelidir.
             
Önlemlerin gevşetilmesi salgının geçtiği anlamına gelmemeli, virüs kesinlikle ortadan kalkmadı. 10 Mart öncesi duruma ne zaman dönüleceğini belli olmamakla sürenin en az bir yıl sürebileceği öngörülmektedir. 

Bu sebeple aciliyetler ve mecburi haller dışında "Evde Kal"a devam, hastalıklardan uzak kalarak korunmaya devam, sağlıcakla ve sabırla devam...

Yazarın Yazıları