Nöbetçi Eczaneler“Klasik bir söylemdir... "Bu seçim çok önemli" Ama 7 Haziran Seçimleri bu klasik söyleme sıkıştırılacak kadar basite indirgenmemeli...
”
Bu seçim; 630 yıllık Osmanlı İmparatorluğu'nun çökertilemediğini ve onun devamı olma yolunda varlığını tüm dünyaya kabul ettiren Türkiye Cumhuriyeti'nin 21. Yüzyıldaki konumunu belirleyecektir.
7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Seçimleri İslam coğrafyası ve Türk dünyası içinde son derece büyük bir önem arz etmektedir.
Asla duygusallık kaldırmayacak bir seçim sürecindeyiz… 13 yıldır iktidarda olan AK Parti'nin bu ülkede yaşayan herkese mutlaka uzaktan yakından bir faydası olduğu gerçeğinden yola çıkarak, geçmişle net ve berrak bir yüzleşme yapmalıyız. Nereden nereye geldik.
Hepimiz aynı geminin içindeyiz. Hiç birimizin egosu Türkiye'nin bekasının üzerinde değildir. AK Parti'nin az bir şey bile olsa güç kaybetmesi durumunda neler olabileceğinin analizini çok ama çok iyi yapmalıyız. Girmiş olduğu 9 seçimden başarıyla çıkan AK Parti'nin yapmış olduğu en büyük icraat terörü bitme aşamasına getirmiş olmasıdır.
AK Parti'nin ülke genelinde özgürlükleri genişletmesi ve bununla birlikte çözüm sürecini başlatarak terörü bitirmesi vesayetçileri rahatsız edebilir fakat bu ülkeyi sevdiğini söyleyen Milliyetçi kardeşlerimizi asla rahatsız etmemelidir. Siyasi hayatını bitirme pahasına da olsa terörü bitireceğini söyleyen Recep Tayyip Erdoğan'ın bitirdiği terör yüzünden bedel ödemesi ona yapılabilecek en büyük vefasızlık olacağı gibi; terörün sırtından beslenen, 'AK Parti gitsin de isterse Amerika bizi teslim' alsın diyen vatan hainlerini de sevindirecektir.
Erdoğan'ın kendini Türkiye için feda ettiği bir yerde, bizler sırf duygularımızı tatmin etmek ve ucuz kahramanlıklar adına hiç bir şeyi gözden çıkaramayız. Kararsız seçmenlerimizin bile karşımızdaki cephe için bir ümit olarak değerlendirilmesi, iktidarı devirmek, ülkeyi ele geçirmek ve hepsinden önemlisi Recep Tayyip Erdoğan'ı siyaset sahnesinden silmek için nasıl diş bilediklerini anlamak açısından önemli bir veridir. Görün ve ona göre lütfen bir an önce karasızlığınızdan arının…
Milletin iradesinin üzerine çıkmaya çalışanlara asla fırsat verilmemelidir… Marjinal örgütler AK Parti'ye karşı kutsal ittifak kurabiliyorsa, birbirleriyle anlaşmaları imkansız olan gruplar ve çıkar çevreleri sırf sizin, bizim, hepimizin yani Anadolu'nun iktidarını devirmek için bir araya gelebiliyorsa, sizde, bizde egomuzu, kibrimizi bir kenara bırakıp kenetlenmeliyiz.
Bu işin şakası yok. AK Parti icraatlarından hepimiz, herkes yararlanıyor. Bugün bir işimiz var çalışıyoruz, ama yarın kapıya konulabiliriz. Maaşımızı alıyoruz çok şükür yarın alamayabiliriz. Bugün daha rahat yaşamak için dile getirdiğimiz taleplerimizi yarın dile getirecek imkanımız ve ortamımız olmayabilir. Yapılanlara; köprülere, yollara, havaalanlarına, hastanelere, tranvaylara, metrolara, okullara bir bakın… İnsan bunların hangisini sırf kendi egosu için feda edebilir. Hiç birini etmemeliyiz. Etmeyeceğiz inşallah.
7 Haziran Seçimleri için hala kararsız olan vatandaşlarımıza sesleniyorum…. AK Parti'nin küskünlerine sesleniyorum. Mücadele içeride yapılır. Mücadele edecek zemini kaybetmek, oldukça değişken olan bu süreçte ve sonrasında bütün değerlerimizi kaybetmemize yol açabilir ki, Allah muhafaza…
Ne bu ülke, nede bizler bu günlere kolay gelmedik. Psikolojimizin bozulduğu günler oldu. Tehditlerden, şantajlardan ve hatta kavgalardan çıktık. Günlerce evimize gitmedik, çoluk çocuğumuzu görmedik… Dönüşü olmayan bir yoldayız. Birlik beraberlik içinde ülkemize karşı oynanan oyunları bozmalıyız. Vatan hainlerine, iki yüzlülere, menfaat gruplarına, demokrasiyi alabildiğine kullanıp ta geçmişte senin demokratik hakkını kullanmana engel olanlara ne bu ülkeyi teslim edebiliriz, ne de geçmişin karanlık günlerine geri dönebiliriz. Kendi vatandaşının, komşusunun eşinin dostunun iyi niyetini yıllarca su istimal edenlerle aynı safta olamayız.
Ülkelerin kalkınması vatandaşların fedakarlığına endekslidir. Bu ülke bizim ve bizlerde fedakarlık yapacağız. Tembellik yok. Üşenmek yok… Rehavet yok… Yorulmak yok… 7 Haziran'dan önce AK Parti bu seçimi kazandığını tüm dünya ya göstermelidir. Bunun en güzel fırsatı da 30 Mayıs'ta Yeni Kapıda yapılacak olan Fetih Programıdır.
İstanbul halkı 30 Mayıs'ta Yeni Kapı'da; Recep Tayyip Erdoğan'a sahip çıkma kararlığını sert bir şekilde göstermeli ve orada oluşacak dev dalgayı tüm ülke sathına yaymalıdır.
Eğer, bizler meydanlara çıkıp ta, Adnan Menderes için, 'ASTINIZ', Turgut Özal için 'ZEHİRLEDİNİZ' ve Recep Tayyip Erdoğan için 'YEDİRMEYİZ' diyerek Anadolu insanının dayanışmasını ortaya koyan bir milletsek, Recep Tayyip Erdoğan'ı yedirmeyeceğimizi tüm dünyaya göstermeliyiz. Gezi Parkı eylemleri sırasında Kuzey Afrika'dan dönen Recep Tayyip Erdoğan'ı karşılamak için 6 Haziran 2013 Gecesi nasıl yollara düştüysek aynı heyecan ve şevkle, omuz omuza aynı mücadelede etrafında kenetlenmeliyiz. 30 Mayıs İstanbul Fetih Programı bu anlamda son virajdır.
Bugün karşımızda olan ittifak, dünkü ittifaktan çok daha büyüktür ve ölümüne üzerimize geliyorlar. Bizlerde ölümüne kenetlenmeliyiz. Sandığa gideceğiz… Oyunu bozacağız!… Herkes etrafını toparlasın. Dün bizleri dışlayanlara karşı, 'madem siz bizi dışlıyorsunuz, bizde bizi dışlamayacak bir toplumu kendimiz oluştururuz' diyerek çıktığımız yolu selametle tamamlayıp, bu ülkeyi emin ellere yani bizim neslimize teslim etmeliyiz.
Tarafsızlık falan hepsi hikaye, bizleri tarafsızlığa davet edenler vatana ihanet etmekten geri durmuyorlar… Onun için kimse kusura bakmasın.
Küçük hesap yapanlarda lütfen akıllarını başlarına toplasın…
Kader Gür HAKKINDA
1972 yılında Rize’nin Güneysu ilçesinde doğdu… Eğitim hayatını orada tamamladı… Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine yapmış olduğu birçok seyahatinde çeşitli araştırmalar yaptı. Libya, Cezayir, Tunus, Fas, Beyrut, Suriye, İtalya, İspanya, Rusya, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan gibi ülkelerde seyahatleri sırasında Türkiye ile ticari ilişkiler üzerinde çalışmalar yürüttü. Kader Gür, Refah Partisi Gençlik Kollarında siyaset yaptı. 1997 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde kamuda çalışmaya başladı. 1997 yılında Akit Gazetesinde, Recep Tayyip Erdoğan’ı konu alan bir makalesi nedeniyle 28 Şubat aktörleri tarafından soruşturmaya tabi tutuldu. Daha sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın Pınarhisar Cezaevi’nde başlatmış olduğu parti çalışmalarına Beykoz’da destek verdi. Partinin kuruluş aşmasında aktif rol oynadı. AK Parti Kurucu Beykoz İlçe Başkanı Dr. Ahmet Hulusi Batu, Salim Kararmaz ve Adem Sefer’in basın danışmanlığını uzun yıllar yürüttü… 1998 yılında yazmaya başladığı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi hayatını konu alan, “Esaretten Zirveye” isimli kitabı 2002 yılında yayınlandı. Kader Gür'ün yine kendi yazılarından oluşan 2 kitabı bir de Yayın Yönetmenliğini yaptığı toplamda 4 kitabı raflardadır. Beykoz Rizeliler Derneği’nin kurucuları arasında da yer alan Gür, halen Beykoz Polis Hizmetlerini Koruma Derneği Yöneticisidir. Kader Gür, Anadolu Yakası Gazeteciler Derneği ve Yüzüncü Yıl Gazeteciler Derneği üyesidir. 2024 yılında kamu çalışma hayatını sonlandıran Gür, evli ve 3 çocuk babasıdır… Kader Gür, yine 2002 yılında bir araya geldiği arkadaşlarıyla Dost Beykoz’u kurdu.
Ak partiliyim diyenler yapiyor ceremesini ak parti ve meleket cekiyor. Rehavet olamsin diyorsunuz ama ilcede Ak PArti adina bol keseden soz verenler hic sozunu tutmayinca vatandas da dogal olarak aman bana ne diyor. Ornek isterseniz Beykoz belediyesine bakin. Konusmaya gelince bir tir dolusu laf dinliyorsunuz. Icraat konusuna gelince bir kaplumbaga hizi ile yol aliniyor. Imar sorunu, altyapi sorunu hala cozulemedi. 2B meselesi hakeza, satislar can cekisiyor, satilan yerlerin imari belirsiz. Belediyeye sorarsan ohooo hersey gulluk gulistanlik. Bu durumda vatandas sandiga neden gitsin? Millet aptal yerine konmaktan bikti. Cumhurbaskani’ndan ve nasbakandan Allah razi olsun ama ilceye bakinca insan Ak parti bunlari hakl etmiyor diyor.
Vallahi bu nasil bir gazete sahibi yazisidir? Bunun benzerini tam ters dusunceyle bir ulusal gazete yazsa her seyi bir yana birakin sahip oldugu her seye maddi manevi saldiri olur.
Yillarca bu gazeteden Ak Parti mensuplari demecler verdi. “bize gobegini kasiyan adam dendi” “bize bidon kafali dendi” diye veryansin ettiler.
Bu sozlerden magdur olan insanlar bir kere bile “benim canim yandi ben magdur oldum baskalari bu davranisa maaruz kalmasin” demedi ve onune gelen her muhalife “gezi zekali” demekten cekinmedi.
Benim cobanimi asagiladilar diyen insanlar luks arabalar cakar lambali araclariyla trafikte insanlara koyun muamelesi yapip daaat daaaat diyerek o cok “onemli” islerine gitmek icin helal para kazanmaya calisan insanlari salak yerine koymaya calistilar.
Bu isler gecmisi yad ederek olmuyor maalesef. Bu isler icraatlari yaparken (evet icraat var Ak parti’de) hala halktan kopmamakla oluyor. Adam kayirma, imtiyaz ve hemsehricilik oldugu surece bu yapilanlarin bir anlami yok.
Cunku bu yukardaki gibi kayirmayla suren is boyle devam ettigi surece basimiza hangi parti gelirse gelsin hep iktidara yakin olanlar maddi ve manevi olarak diger herkesi asagi gormeye devam edicek. Toplum durmadan bir kesimin diger kesimden rovans alma catismasini izlryecek hem de magdur sifatiyla.
KADER BEY SİYASETTE BAKIŞ AÇISINA GÖRE KİŞİYE GÖRE BİR KAÇTANE FOTOĞRAF VARDIR ÖRNEĞİN LİDERİMİZ SAYIN CUMHUR BAŞKANIMIZ RECEP TAYYİB ERDOĞAN BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN BERİ EN ZOR ŞARTLARDA BİLE FOTOĞRAFIN HEP ULUSLAR ARASI BOYUTUNA BAKTI O DÖNEMDE BELKİ KISA VADEDE KAYBETMİŞ GİBİ GÖZÜKTÜ AMA HAK YOLUNDA BİR YÜRÜYÜŞ İÇİN İNANDIĞI DAVA UĞRUNA BİR YÜRÜYÜŞ İÇİN BAKILMASI GEREKEN BOYUTUNDAN BAKTIĞI İÇİN RABBİMİN YARDIMIYLA BÜGÜN BÜYÜK TÜRKİYE ULUSLAR ARASI ARENADA DOSTLARIMIZA GÜVEN DUŞMANLARA KORKU SALIYOR.GELELİM BEYKOZA DÜN AĞZINDAN ŞALYALAR AKARAK SAYIN CUMHUR BAŞKANIMIZ RECEP TAYYİB ERDOĞANA BU DAVAYA BU DAVANIN BEYKOZDAKİ TEMSLCİSİ OLAN SAYIN BELELDİYE BAŞKANINA İLÇE BAŞKANINA KUDURMUŞÇASINA SALDIRAN C H P NİN ESKİ PRENSİ ERDAL ÖZTÜRK Ü AK PARTİ SAFLARINA KATAN ZİHNİYETE KADER BEY BEYKOZDA VİRAJ KALMADI HER YER DÜM DÜZ BİR HAFTA KALDI ŞİMDİ KAN KUSSAKTA KIZILCIK YEDİK DİYELİM.KONUŞUCAZ KONUŞUCAZ KONUŞMAKTAN ÖTE BEYKOZDA YAPILACAK DAHA ÇOK İŞ VAR